Büyük alışveriş merkezleri şehirleri kuşatıyor
Ancak, cari açık ve yüksek oranlı işsizlik, ekonomiyi olumsuz etkileyen iki büyük sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Cari açığın en önemli nedenini dış girdi bağımlılığı oluşturmaktadır. İşsizliğin gerisinde ise hızlı nüfus artışı, nitelikli işgücü eksikliği, teknolojik gelişmenin işgücüne olan ihtiyacı azaltması gibi sebepler bulunmaktadır. İşsizliğin bir diğer gizli nedenini de, halkın yerli mallar yerine düşük kurun imkan verdiği ucuz ithal mallara yönelmesi oluşturmaktadır. Bu tespitler, ülke içindeki yatırımların artırmasına yönelik çalışmaların önemini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca tüketicileri yerli ürünleri kullanmaya yöneltecek bilinçlendirme çalışmalarına da önem verilmelidir.
ÇOK GEÇ KALINDI
Bu çerçevede, Türkiye'de kuralsızca çalışan alışveriş merkezlerinin ekonomiye verdiği olumsuz etkiler bir kez daha ön plana çıkmaktadır. Türkiye, küçük işletmelere haksız rekabet uygulayan, daha fazla kar etmek ve piyasayı kontrol etmek adına ucuz ithal ürünlere ağırlık veren, ülke dışına sıcak para akışını hızlandıran çoğu yabancı sermayeli AVM'lerin çalışma düzenini belirleyecek bir yasayı çıkartmakta çok geç kalmıştır. Bugün İzmir'in her yerinde, doğusunda, batısında, kuzeyinde güneyinde, hatta göbeğinde AVM'ler dikilmektedir. İzmir, artık şubeleriyle sokak aralarına kadar giren bu AVM'ler tarafından kuşatılmış durumdadır. Sadece fiziki olarak şehirlerimiz değil, esnaf sanatkarlarımız da kuralsızca çalışan AVM'ler tarafından kuşatılmış durumdadır. Unutulmamalıdır ki, her yeni AVM yüzlerce esnaf sanatkarı kepenk kapatmaya zorlamaktadır. Bugüne kadar çeşitli platformlarda büyük hipermarketlerin ekonomik sistemde yarattığı sorunlar gündeme getirilmiştir. Tüm bunların yanında AVM'lerin sosyal yaşamı da etkileyen sıkıntıları doğurduğu görülmektedir.
Kentlerdeki çevre kirliliği, trafik sıkışıklığı AVM'lerin toplumsal hayata getirdiği başlıca sıkıntıları oluşturmaktadır. Bugün İzmir'den Gaziemir'deki havalimanına ya da yaz aylarında Çeşme'ye gitmek bile bir çile haline gelmiştir. Aynı sorunlar Bornova ve Çiğli akslarında da yaşanmaktadır. Plansızca konuşlanan AVM'ler nedeniyle özellikle hafta sonları ulaşımın kilitlenmesi, kentte itfaiye araçlarının ve ambulansların bile rahat çalışmasını önlemektedir.
İTHAL ÜRÜN AĞIRLIĞI
AVM'lerin yarattığı iş potansiyeli sık sık gündeme getirilmekte ancak bu işletmelerin kuralsızca çalışmaları nedeniyle işyerlerini kapatan, işlerini kaybeden insanların ve ailelerin akıbetleri gözlerden kaçmaktadır.
Bugün AVM'lerin raflarında satılan ürünler incelendiğinde, bu ürünlerin çok büyük bir bölümünün ithal olduğu görülmektedir. Bu durum ülkedeki cari açığın artışında da AVM'lerin ciddi sorumluluğunun bulunduğunu göstermektedir. Kısaca, AVM'lerden yapılan alışverişlerden, ülkemizin sanayicisinden, tüccarından, girişimcisinden daha fazla yabancıların faydalandığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Ayrıca yıllardır düşük kurun verdiği imkanlarla ucuz ithal ürünlerin tüketilmesi toplumun geleceği açısından da endişe yaratmaktadır.
Bu noktada TBMM üyelerine ve yerel yöneticilere önemli görevler düşmektedir. Büyük hipermarketler hakkında bir yasal düzenlemenin hala yürürlüğe girmemesi önemli bir eksikliktir.
Ayrıca belediyelerin de AVM'ler için düşünülen yerler ve ruhsatlandırmalar konusunda daha titiz davranmalarını gerekmektedir. Başta esnaf sanatkarlar olmak üzere toplumun büyük çoğunluğu, belediye başkanlarından, meclis üyelerinden ve bürokratlarından, AVM'ler konusunda daha duyarlı davranmalarını beklemektedir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Tasarruf önlemleri esnaf sanatkarlara nasıl yansıyacak? (03 Mayıs 2012)
- Esnaf sanatkarların emeklilikleri önceden bildiriliyor... (26 Nisan 2012)
- Teşvik sistemine ek önlemler dahil edilmeli (19 Nisan 2012)
- Enerji ürünlerine gelen zamlar sosyal sorunları tetikleyebilir (13 Nisan 2012)
- Tekel ürünü satanlar için son tarih 30 Mart (29 Mart 2012)