• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
İşsizlik rakamları ve düşündürdükleri ZEKERİYA MUTLU

İşsizlik rakamları ve düşündürdükleri

zekeriya.mutlu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16 Nisan 2014, 19:24
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 15 Nisan'da açıklanan verilere göre, Türkiye'nin en önemli sosyo-ekonomik sorunu olan işsizlik maalesef yüksek düzeyini korumaktadır.
Veriler bize Ocak ayı itibariyle işsizlik oranının yüzde 10.1 düzeyinde gerçekleştiğini göstermektedir. Ocak ayı itibariyle 28 milyon 36 bin kişi çalışmak istemiş, bu kişilerin 25 milyon 194 binine iş bulunurken, yüzde 10.1'i yani 2 milyon 841 bin kişi işsiz kalmıştır.
Ülkemizde işsiz olan 2.8 milyon kişi ve bu kişilerin aileleri, yakınları hem ekonomik hem psikolojik hem de sosyolojik açıdan sorunlar yaşamaktadır. Hiçbir ekonomik sorun (yani enflasyon, cari açık, yetersiz büyüme gibi gündemin önemli sorunları), işsizlik kadar geniş bir alanda olumsuz etkiler yaratmamaktadır.
İşte bu nedenle tüm ülkelerde yöneticilerin birincil amacı, işsizlik ile mücadele etmek, bu bağlamda da en az sermaye ile istihdam sağlayan esnaf sanatkarlık faaliyetlerini ön plana çıkarmak ve desteklemek olmalıdır.

AİLELERİN ZENGİNLEŞMESİ
Veriler incelendiğinde, her çalışanın kendisi dışında iki kişiye daha bakmak zorunda olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bir kazananın başında üç tüketen bulunmaktadır. Bu durumda ülkenin ve ailelerin zenginleşmesi için ya her ailede çalışan sayısının artması ya da mevcut bir çalışanın oldukça yüksek gelir elde etmesi gerekmektedir.
Bir çalışanın yüksek gelir elde ederek aileyi zenginleştirebilmesi ancak iyi eğitim alınması ve iyi ücret ödeme kapasitesine sahip işyerlerinde çalışması ile mümkündür. Herkesin böyle bir imkana sahip olamayacağı, olsa da herkese yüksek ücret ödeyebilecek kadar yüksek katma değerli veya inovatif ürünler üreten yeterince işletme olamayacağı açıktır. Türkiye'nin üretim desenine bakıldığında böyle bir olasılığın bulunmadığı hemen görülecektir.
Bu durumda daha mümkün görünen seçenek çalışan sayısının artması yoluyla zenginleşmedir. Bu durum da yatırımların artması ile mümkün olabilecektir. Yatırımların artması için siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması, finansman kaynaklarına daha kolay erişim gibi imkanlarla yatırım iklimi iyileştirilmelidir.
Ayrıca çalışmak isteyen insan sayısının, yani işgücüne katılım oranının da artması gerekmektedir. Bu konuda sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için çalışanların durumlarına bakmak uygun olacaktır.
Ülkemizde çalışmakta olan her yüz kişiden yaklaşık yüzde 30'u kadın, yüzde 70'i ise erkeklerden oluşmaktadır. İşte bu noktada kadınların daha fazla işgücüne katılması, bu katılımın da nitelik artışıyla yani eğitimli olarak gerçekleşmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 2014 Ocak ayı itibariyle çalışanların yüzde 65'inin (16.5 milyon kişi) ücretli, yüzde 11.1'inin (2.8 milyon kişi) ücretsiz aile işçisi, yüzde 18.9'unun (4.7 milyon kişi) kendi hesabına çalışan, yüzde 4.4'ünün (1.1 milyon kişi) ise işveren olduğu anlaşılmaktadır.
Bu veriler istihdamın artırılması için girişimci sayısının (işveren) artırılmasının önemini ortaya koymaktadır. Veriler bize bugün ve gelecekte daha fazla istihdam yaratılması ve işsizliğin azaltılması için esnaf sanatkar işletmelerine daha fazla önem verilmesi gerektiğini göstermektedir.

SEKTÖRLERE DAĞILIM
Bunların yanı sıra, 2014 yılı Ocak ayı itibariyle her yüz çalışanın yüzde 52'sinin hizmetler, yüzde 21'inin tarım, yüzde 20'sinin sanayi ve yüzde 7'sinin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiği belirlenmiştir. (Gizli işsizliğin yoğun olması nedeniyle tarım sektöründe istihdamın artması değil azalması gerekmektedir.)
Uzun vadeli olarak bakıldığında nüfus artışının yavaşlamasına bağlı olarak konut ve altyapı talebinin azalacak olması, inşaat sektörünün istihdam kapasitesinin sınırlı kalacağını ortaya koymaktadır. Bu durumda istihdam artışı için hizmetler ve sanayi sektörünün ön plana çıkmaktadır. Buna bağlı olarak da hizmet ve sanayi sektöründe ihtiyaç duyulan kalifiye eleman talebinin karşılanması önem kazanmaktadır.
Özetle, Türkiye'yi geliştirmek, zenginleştirmek ve yarınlara hazır mutlu bir toplum oluşturmak açısından istihdamın artırılması kilit önemdedir. İstihdamın artırılması için de esnaf sanatkar işletmelerinin teşvik edilmesinin ve kalifiye eleman açığını kapatacak mesleki eğitime daha fazla önem verilmesinin gereği ortaya çıkmaktadır.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.