İzmir Valiliği öncülüğünde, İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen 4. İstihdam Fuarı bugün gerçekleştirilmektedir. İş arayanlarla işverenleri aynı platformda buluşturan fuara İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği her zaman ayrı bir önem vermiştir ve bu yıl da standıyla fuar çalışmalarına katkı vermektedir.
İşsizlik bugün sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın yaşadığı en önemli ekonomik ve sosyal sorunların başında yer almaktadır.
İşsizlik sorununa sadece ekonomik açıdan bakmak yanlış olur. İşsizlik, toplumsal huzuru ve barışı da olumsuz etkilemekte, insanların geleceğe güven ve umutla bakabilmelerini tehdit etmektedir.
İSTİHDAM VERİLERİ
2016 yılı itibariyle Türkiye'nin nüfusu yaklaşık 79 milyona ulaşmıştır.
Nüfusumuzun yaklaşık 59 milyonu 15 yaşın üzerinde, yani çalışma çağında bulunmaktadır.
Çalışma çağındakilerin yaklaşık 30 milyonu çalışmak için emeğini arz ederken, ekonomimiz bu insanların yaklaşık 27 milyonuna iş imkanı yaratabilmektedir.
Netice itibarıyla 3 milyon 330 bin insanımızın işsiz olduğu görülmektedir.
Ülkemizde işgücüne katılım oranı yüzde 52'dir. Yani çalışma çağındaki her 100 kişiden 52'si iş istemektedir.
Oysa bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 70'ler düzeyindedir.
Türkiye'de çalışan 27 milyon kişinin 18,3 milyonu ücretli, 3 milyonu ücretsiz aile işçisi, 5,7 milyonu ise kendi hesabına ve işveren olarak çalışmaktadır.
Önümüzdeki rakamları değerlendirdiğimizde, 27 milyon kişinin çalışarak 79 milyona bakmaya çaba gösterdiği ortaya çıkmaktadır.
Çalışanlar neredeyse üç katını oluşturan bir kitleyi geçindirmek zorundadır ki, böyle bir ülkenin zenginleşmesi kolay olmayacaktır.
ETKENLER
Ülke nüfusunun ortalama yaşı yükseldikçe, kadınların iş hayatına katılımı arttıkça (ki artmalıdır), işsizliğin de artması olasıdır.
Bunların yanında teknolojinin hemen hemen her sektörde sürekli gelişmesi, sanayi, imalat ve hizmet sektörlerinde daha az işgücü ile daha fazla verim alınması ister istemez beraberinde işsizlik sorununu da artırmaktadır.
Sığınmacılar ile iç göçle kent yaşamına her geçen gün yeni bireylerin eklenmesi de işsizliği tırmandıran etkenlerdir.
O halde işsizlik sadece bugün değil gelecekte de ülkemizin en önemli sorunu olmaya devam edecektir.
İzmir'e gelince, kentimize ilişkin 2016 rakamları şöyle sıralanmaktadır:
- İzmir'in nüfusu 4 milyon 223 bin kişidir.
- Çalışma çağındaki nüfus 3,2 milyon, çalışmak isteyenlerin sayısı ise 1 milyon 822 bindir.
- Bunlardan bir milyon 566 bini iş bulabilmiştir, 254 bin kişi işsizdir.
- Türkiye genelinde işsizlik oranı 10,9 iken İzmir'de yüzde 14 düzeyindedir.
Yani İzmir'de işsizlik Türkiye ortalamasının üzerindedir ve kentimiz için büyük bir sorun oluşturmaktadır.
ÖNERİLER
İşsizliğin azalması için hem yeni yatırımların yapılması hem de atıl konumdakilerin canlandırılması gerekmektedir. O halde makro ekonomik iklim üretim ve yatırımlar için cazip hale getirilmelidir.
Enflasyon ve faizler düşmeli, döviz kurlarında istikrar sağlanmalı, iç talep canlandırılmalı, vergi, sosyal güvenlik primi, harçlar ve benzeri kalemlerdeki kolaylıklarla üretim ve yatırım cazip kılınmalıdır.
Öte yandan Hükümetin de bu yönde önlemler düşünmesi ve uygulamaya koyması da, teşkilatlarımızı memnun etmekte bizleri ümitlendirmektedir.
İşgücü arzının niteliği ile, işgücü talebinin niteliğinin örtüşmesi de çok önemlidir.
Meslek liseleri ve üniversitelerde ekonominin ihtiyacı olan, ara eleman sıkıntısı çekilen alanlarda eğitim verilmesine daha fazla hassasiyet gösterilmelidir.
Bugün Türkiye'de yüksek işsizlik oranlarına rağmen, sanayinin kalifiye eleman sıkıntısı çekmesi büyük bir tezattır.
Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversitelerin üretim sektörüyle ve piyasalarla daha iyi entegre olması bulunduğumuz çağın gereğidir. İnsanlarımızın da iş ve çalışma anlayışını yenilemesi gerekmektedir.
Bireyler, kolay, rahat, yüksek maaşlı iş aramak yerine önce üretken olmayı, katma değer yaratmayı düşünmelidir.
ESNAF KESİMİNİN ÖNEMİ
Yeni işyerleri açarak işsizliğin azaltılmasında; kısa vadede önemli sonuçlar alabilmenin yolu esnaf sanatkarlardan geçmektedir.
100 kişiye iş sağlamak için kurulacak bir sanayi işletmesi için gerekli sermaye ile, bir esnaf işlemesinin gerektirdiği sermaye aynı değildir.
Dolayısıyla işsizliğin yüksek olduğu bu konjonktürde, sınırlı sermaye imkanlarıyla kısa vadede işsizliği azaltmak için esnaf sanatkarların mevcut potansiyeli önemli fırsatlar sunmaktadır.
Bu fırsatları ülke yöneticileri ve ekonomi çevreleri gözden kaçırmamalıdır.