Türkiye 2017 yılının ilk yarısında büyüme açısından son derece güzel sonuçlara ulaşmıştır. Başbakanımız Binali Yıldırım'ın, "Daha fazla üreten, daha hızlı büyüyen ve daha fazla istihdam oluşturan bir ekonomi ile müreffeh bir toplum olma yönünde yol kat edeceğiz" açıklamasına paralel olarak elde edilen büyüme rakamları, reel sektör başta olmak üzere ekonomi çevreleri tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
Yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,2, ikinci çeyreğinde yüzde 5,1 oranlarında büyüme hızı yakalanmıştır.
Türkiye, ikinci çeyrekteki büyüme hızı ile G20 içinde Çin ve Hindistan'dan sonra en hızlı büyüyen ekonomi olma başarısını göstermiştir. Bu son derece sevindirici bir gelişmedir çünkü zincirin devamında üçüncü çeyrek büyümesinin daha yüksek gerçekleşeceği beklenmektedir.
Böylece Türkiye bu yılı yüzde 5'in üzerinde büyüyerek kapatabilecektir.
KALİTELİ BÜYÜME
Yüksek büyüme yanında büyümenin niteliğinde de iyileşme görülmüştür. Büyümeyi ihracat, özel tüketim ve inşaat yatırımlarının yukarı çektiği anlaşılmaktadır.
İç ve dış talebin büyümeyi birlikte artırması, büyümenin niteliğindeki kaliteliyi artırmış, geleceğe daha güvenli bakabilmemizi sağlamıştır.
Bu noktada makine ve teçhizat yatırımlarındaki gerileme ise, üretim artışına doğrudan imkan verecek yatırımlara özel önem verilmesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır.
Bu noktada Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Ertelenmiş yeni yatırım kararlarının 2017 yılının ikinci yarısında ve 2018 yılında hayata geçirileceğine" yönelik açıklamaları önemlidir.
Başbakan'ın açıklamaları, hükümetin ve ekonomi yönetiminin doğabilecek sıkıntılara karşı tedbir alacağını göstermektedir.
ÇARKLAR DÖNÜYOR
Netice itibarıyla ekonomide peşi sıra gelen güzel haberler piyasalara moral vermiştir.
Kredi Garanti Fonu kefaleti başta olmak üzere, hükümetin ekonomi alanında aldığı önlemlerin semeresi toplanmaya başlanmış, finans sıkıntısı çeken firmalara KGF kanalıyla 250 milyar liralık destek sağlanmış, KOSGEB sıfır faizli işletme kredileri önemli kaynak oluşturmuş, yılın 7 ayında karşılıksız çekler yüzde 2.3'lük oranla son 8 yılın en düşük seviyelerine gerilemiştir.
2017 yılının ilk yarısında mal ihracatında görülen yüzde 8.29 düzeyindeki artış, turizm sektörünün geçen yıla göre canlanması ve Başbakan Yıldırım'ın önceliğin yatırıma verileceğini içeren açıklamaları, ekonominin orta ve uzun vadedeki gelişimi için umut verici gelişmeler olmuştur.
Netice itibarıyla ekonomide çarklar dönmekte, Temmuz'dan sonra Ağustos ayında da sanayi üretiminin artışının süreceği beklentisi, üçüncü çeyrekte de büyümenin yüksek hızla devam etmesi yönünde bizleri umutlandırmaktadır.
Ekonomide yaşanan olumlu gelişmeler, reel sektörü ve tüketicileri de morallendirmekte, güven algısını güçlendirmekte ve dolayısıyla piyasaların canlanmasına da vesile olmaktadır.
İnsanların geleceğe güvenle bakabilmesi, tüketimlerini artıracak, ihtiyaçlarını ertelemelerini önleyecek bu durum da doğrudan halka mal ve hizmet sunan esnaf sanatkarlarımızı olumlu etkileyecektir.