Geçen hafta Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan bazı veriler, ekonomideki olumlu sinyalleri yansıtmaktadır. 2018 yılının ilk ekonomik verileri, canlı talebe, gerileyen işsizliğe ve yukarı trendini sürdürmeye meyilli ekonomik gelişmelere işaret etmektedir.
TÜİK verilerine göre mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı bir önceki döneme göre 0.2 puanlık azalış ile yüzde 9.9 olmuş, 21 ay sonra işsizlik ilk kez tek haneye gerilemiş, istihdam oranı ise yüzde 47,1 ile tarihi rekor kırmıştır.
Kuşkusuz bu verilerin oluşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şubat 2017'de başlattığı istihdam seferberliğinin ve hükümet teşviklerinin önemli rolü olmuştur. Bu noktada dikkatleri çeken bir başka konu, işe alınan 93 bin kadın ile sanayideki canlanmaya 'Kadın Eli' nin değmiş olmasıdır.
BAŞBAKAN'IN AÇIKLAMALARI
2017 yılında istihdamda sağlanan iyileşmenin gerisinde, büyümedeki artış yatmaktadır.
Başbakan Binali Yıldırım Bakü'de gazetecilere yaptığı açıklamada ekonomiyi soğutmak istemediklerini ifade etmiştir. Yıldırım, 2018 yılında büyümenin en az yüzde 5 oranında gerçekleşeceğini kaydetmiştir.
İşsizliği azaltan ikinci önemli gelişme ise, istihdam seferberliği olmuştur. Bu çerçevede verilen istihdam teşvikleri her ne kadar bütçeye yük getirse de, istihdam artışını da pozitif yönde etkilemiştir.
MESLEK EĞİTİMİ ÖNEMLİ
Çıraklık eğitimini devletin finanse etmesi ve çırakların sosyal güvenceye kavuşturulması da işsizliği azaltmıştır. Mesleki eğitim konusu, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin pek çok platformda önemle altını çizdiği bir husustur.
Meslek eğitimini geliştirmek ve yaygınlaştırmak kalkınmanın anahtarı olacak, işsizlikle mücadelede önemli mesafelerin alınmasını sağlayacaktır.
Dolayısıyla çıraklık eğitimini devletin finanse etmesini olumlu bir tedbir olarak karşılıyor ve yeni dönemde de bu çalışmaların artarak devam ettirilmesini de bir zorunluluk olarak görüyoruz.
Aynı şekilde istihdam teşviklerinin yeni dönemde de sürdürülmesinin yararlı olacağı ortadadır.
Bu tedbirler sonucunda ekonomik büyümede istikrar sağlanabilecektir. Veriler incelendiğinde, bu yılın ilk çeyreğinde büyümenin yüksek çıkacağı söylenebilecektir.
VERGİ GELİRLERİNDE ARTIŞ
Şubat ayının bütçe rakamları, vergi gelirlerindeki artışa da işaret etmektedir.
Vergi gelirleri toplamı şubat ayında yüzde 31.4 oranı ile son yılların en yüksek artışını yakalamıştır. Yılın ilk iki aylık döneminde vergi gelirlerindeki artış yüzde 18.3 olmuştur.
Aynı dönemde tüketici enflasyonunun yüzde 11 düzeylerinde olduğu göz önünde tutulursa, enflasyon oranından 7 puan fazla reel vergi geliri artışı olduğu anlaşılacaktır.
Kanaatimizce vergi gelirlerindeki artış, iç talebin canlılığının da göstergesi olmaktadır.
İstihdam artışı yanında vergi gelirlerindeki artış da iç talebin güçlü seyrettiğini ifade etmektedir.
İÇ TALEBİN CANLILIĞI
İç talep desteklerle canlandırılınca, talep artışına dayalı olarak, kur artışlarının da etkisiyle sanayi üretimi de artmaktadır.
Gelişmelerden anlaşıldığına göre ekonomi kurmayları üretecekleri politikalarla enflasyonun aynı çizgide kalmasını ve iç talebin canlı tutulmasını hedeflemektedirler.
İç talebin canlı olması üyelerimizi de rahatlatacak bir etken olacaktır.
Çünkü esnaf sanatkarlar doğrudan halka mal ve hizmet sunmakta, iç talep canlı kaldığı müddetçe iş potansiyellerini artırmaktadırlar.
Netice itibarıyla 2018'in ilk verilerinde, bugün ve orta vadede ekonomideki iyiye gidişin ipuçları görülmektedir.