Seçim sürecini geride bırakan Türkiye artık ekonomiyi baş gündem maddesi yapmalı, ekonomik durgunluğu atacak, enflasyon ve dövizi frenleyecek tedbirleri planlamalıdır.
2018 yılının ilk yarısı itibarıyla bütçe dengelerinin bozulduğu görülmektedir.
Harcamalardaki yükselişin yanında gelirlerdeki artış sınırlı kalmış, devlet daha fazla borçlanmak zorunda kalmıştır.
Dış borçlanma imkanlarının sınırlı ve pahalı olması nedeniyle iç borçlanmaya ağırlık verilmiş, yüksek oranlı borçlanma da faizlerdeki artışı beslemiştir.
Yılın geri kalan kısmında ise; Akaryakıttaki zamların ÖTV ile karşılanması, emeklilere verilen ikramiyeler, ekonominin yavaşlamasıyla dolaylı vergi gelirlerinin azalması ihtimali gibi etkenler, bütçedeki denge bozukluğunun süreceğini göstermektedir.
Bu noktada, üretime ağırlık verilmesi, iç tüketimin artırılması ve ekonomideki yavaşlamanın önüne geçilmesi önem kazanmaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın vakit geçirmeden iş dünyasının temsilcileriyle biraraya gelmesi, enflasyonda düşüşe odaklı yeni Orta Vadeli Program (OVP) hazırlanacağını açıklaması ve bu süreçte ekonomi alanındaki tüm paydaşlarla istişare yapılacağına dikkat çekmesi olumludur.
Ekonominin geleceği için ortak aklın kullanılmasına önem verilmesi, istenilen hedeflere ulaşımı kolaylaştıracaktır.
Bu düşüncelerle geçen yıl hayata geçirilen, beyaz eşya, mobilya ve yan sektörlerini rahatlatan, ülkedeki genel üretimini artıran ÖTV indirimi uygulamasının yeniden düşünülmesinin yararlı olacağına inanıyoruz.
LOKOMOTİF SEKTÖRLER
Türkiye'de dolaylı vergi olarak nitelenen ÖTV vergilerinin oranı oldukça yüksektir.
İnsanların benzin, akaryakıt, elektronik cihazlar gibi günlük yaşamda yoğun kullandıkları ürünler üzerinden alınan yüksek ÖTV, ürün fiyatlarının artmasına, tüketicilerin ihtiyaçları dışında alışverişten kaçınmalarına yol açmaktadır.
Bu durum da doğrudan halka mal ve hizmet sunan esnaf sanatkarlarımızın işlerini olumsuz etkilemektedir.
ÖTV'nin bir anda topluca kaldırılması elbette mümkün değildir.
Ancak bazı lokomotif sektörlerde hiç olmazsa belirli tarihler arasında yapılacak ÖTV muafiyetleri veya indirimleri, ekonomik ve ticari hayatı canlandıracaktır.
Nitekim geçen yıl beyaz eşya ve mobilya sektörlerinde yapılan ÖTV kolaylıkları ekonomiye büyük katkı sağlamıştır.
Özellikle düğün sezonu olarak nitelendirilen yaz aylarında benzer bir uygulamanın yeniden hayata geçirilmesi, seçimlerin ardından daralan iç piyasayı hareketlendirebilecek, lokomotif sektörler vasıtasıyla canlılığı ticari yaşamın diğer dallarına da aktarabilecektir.
ÇEVRESİNDE HARCAR
Enflasyondaki artış ve dövizde yaşanan dalgalanmalar, vatandaşların beyaz eşyaya olan talebini azaltmıştır.
Veriler beyaz eşya sektörünün yılın ilk yarısında yüzde 0,9 oranında küçüldüğünü, iç piyasadaki satışların ise yüzde 15 oranında azaldığını göstermektedir.
Aynı şekilde ihracatın gözde sektörlerinden olan mobilya ve yan sanayiinin, iç pazarlarda da iş potansiyelinin yükseltilmesi için, kısa süreli de olsa ÖTV kolaylıkları yararlı olacaktır.
Mobilya sektörü, kumaş, kereste, cila, yer döşeme gibi yan sanayi dalları ile birlikte sadece İzmir'de on binlerce kişiyi istihdam eden önemli bir sektördür.
Sektörde atılacak adımlar aileleriyle birlikte önemli bir kesimi rahatlatacaktır.
Esnaf sanatkarlar kazandıklarını kendi ilinde, çevresinde harcayan bir kesimdir.
Dolayısıyla üyelerimizin iş potansiyellerinin ve refah seviyelerinin yükselmesi, zincirin devamında diğer sektörlerde ve kent ekonomisinde de canlanmaya vesile olacaktır.