Geçenlerde bir sohbet ortamında, doğal olarak konu, CoVid19 için geliştirilen aşılara geldi. Tabii BioNTecH kurucuları Dr. Uğur Şahin ile Dr. Özlem Türeci'nin Türk olması nedeni ile hissettiğimiz mutluğu dile getirdik. Orada bulunan arkadaşlarımdan birisi de BioNTech'in işbirliği yaptığı ünlü Amerika firması Pfizer'ın CEO'su olan Albert Bourla'nın, Atatürk hayranı bir Selanikli olduğunu ve ailesinin daha sonra Amerika'ya göç ettiğinden bahsetti.
Dolayısı ile aşıyı geliştiren Biontech ve Pfizer'ın üst düzey yöneticilerinin bu çoğrafya'dan olması gözönüne alındığında bu aşının insanlığa bizim bir armağanımız sayılabileceği noktasında buluştuk! Biliyorsunuz Pfizer, dünyanın önde gelen ilaç şirketlerinden birisi.
Alman asıllı bilim insanları ve aynı zamanda kuzen olan Charles Pfizer ve Charles Erhart tarafından 172 yıl önce Newyork'ta kurulmuş. Türkiye'de ise geçen yıl faaliyetlerine başlayışlarının 63. yılını kutladılar. Önceki yıl İngiliz ilaç devi GlaxoSmithKline hisselerin yüzde 68'ini satın aldı ve halihazırda 50 milyar doları aşan cirosu ile dünyanın en büyük 100 şirketi arasında
ASLEN SELANİKLİ
Bourla Ailesi, 1492 yılında İspanya'dan Osmanlı İmparatorluğu'na sığınan bir geçmişten geliyor. Türkiye'ye göç eden ailenin bir kolu Burla soyadını kullanıyor ve bir dönem Arçelik gibi şirketlere ortak oluyor. Albert Bourla, 1961 yılında Selanikte doğmuş, Aristoteles Üniversitesin Veterinerlik Fakültesi'nden mezun olmuş. Üreme Biyoteknolojisi dalında doktorası var. Pfizer'ın önce Yunanistan sonra tüm Avrupa pazarında pazarlama direktörlüğünü yapmış. 2019 yılı itibari ile en üstteki koltuğa oturmuş.
2020'de ilaç sektöründeki CEO'lar içinde en iyisi olarak seçilmiş. İnsan sağlığı üzerinde dönüştürücü bir etkiye sahip olmak için gereken bilimsel ve ticari inovasyonu yönlendirmeye odaklanarak, hastaların yaşamlarını değiştiren atılımlara liderlik ediyor. Aşı ile çok ilgili. İnsanların aşı erişimini artırmak, olası ilaçlarının değerini göstermek ve daha kapsamlı iş modeli yeniliği sağlamak için çözümler geliştirmeye adanmış Hasta ve Sağlık Etki Grubunu kurmuş.
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ
İlgi alanlarından birisi de 'kişiye özel tıp ve kişiye özel geliştirilmiş genetik ilaç tedavileri'. Bu konudaki odaklanma, her sene Harvard Üniversitesi'nin verdiği "Kişiye Özel Tıp" alanındaki ödülü Pfizer'a getirmiş.
Standart bir kemoterapide verdiğiniz ilaç sorun olan hücrelere gitmek yerine tüm hücreleri etkiliyor. Kişiye özel ilaç ise tüm hücreleri değil, sadece sorunlu hücrelere etki ettiği için çok daha az yan etkisi oluyor. Etkinliği ise artıyor.
Hiç yan etkisi yok diyemeyiz ama yan etkilerinin yok edilebilir olduğunu söyleyebiliriz. Yaptığı kişiye özel ilaçlar ile ilgili Ar-Ge çalışmalarının sonucunda birçok kanser türünün tedavisinde önemli aşamalarına geldiklerini ve çok uzun olmayan bir süreçte, kişiye özel tedavilerin rutine gireceğini belirtiyor.
TÜRKIYE ÖNCÜ OLSUN
Bugün, SARS-CoVid-2 pandemisinin karanlığını ortadan kaldıran aşı çalışmaları ile Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Albert Bourla, bir coğrafyanın çocukları olarak entegre oldukları Almanya ve Amerika gibi ülkelerde yetenekleri, farklı bakış açıları ve kurdukları etkin işbirlikleri ile hepimizin ve insanlığının takdirini hak etmekte.
Umarız, ülke olarak onların deneyimlerini aktaracakları bir ekosistem kurarız ve Türkiye, bu tür öncü çalışmaların merkezi olur.