Zeki Hozer

Dr. Aloysius ya da sadece “Alois”!

14 Haziran 1864 yılında Güney Almanya'da Bavyera Eyaletinin küçük bir köyü olan Markbreit'ta doğan Alois'in babası bir noterdi. Yerel okullarda akranları arasında başarılı bir öğrenci olarak göze batıyordu. Tıp tahsilini Berlin, Würzburg ve Tübingen'de yaptı. Tıp diplomasını 1887 yılında aldığında iç salgı bezleri konusunda doktora yapmaya kararlı bir durumda idi. 1888 yılında Frankfurt am Main'de akıl hastalıkları ve epilepsi hastanesinde asistanlığa başladı. Ülkemizdeki Bakırköy Akıl Hastalıkları Hastanesi kimliğindeki bu hastanede (Almanya'da Asylium olarak da bilinir ve ünlü psikiatr Emil Sioli tarafından yönetiliyordu) asistan, uzman ve kıdemli hekim olarak yıllarca çalışırken özellikle nöropatoloji ilgi alanı idi. İnsan beyninin çalışma algoritması ve korteksin yapısının gizleri Dr. Alois için heyecan veren ve muazzam bir çalışma alanı idi. Mesleki yaşamı boyunca izlediği vakalardan eşsiz bir veri tabanı oluşturdu ve vefat nedeniyle klinikten çıkan tüm vakaların otopsi kayıtlarını arşivledi. Ekibine sonradan katılan Franz Nissl isimli bir nöroloğun geliştirdiği sinir hücrelerini daha iyi inceleme imkanı veren ve bugün de kullanılan 'Nissl Boyama Tekniği" ile nörohistoloji biliminin temellerini attılar. Franz Nissl, aynı zamanda Dr. Alois için harika bir dost oldu. Çalışmaları dışında saatler süren sohbetleri, laboratuar mesailerinin zorluklarını telafi etmeye yetiyordu.
Artık ana çalışma konuları da zamanla nörohistolojiden nöropatolojiye doğru kaymaya başlamıştı. Nitekim bu dönemde beyin korteksinin nörohistolojisi ve nöropatolojisi isimli, altı ciltlik kitaplarını kaleme aldılar (1906). Birlikte yaptıkları çalışmalarda Dr. Alois klinik gözlemlere odaklanırken Dr. Nissl daha çok deneysel çalışmalara zamanını ayırmakta idi.
YILLARCA TAKIP ETTI
Dr. Nissl, 1895 yılında başka bir grup bilim adamı ile çalışmak üzere Heidelberg'e taşındı. Dr. Alois de artık Frankfurt am Main Akıl Hastanesinin (Asylium) en üst yöneticisi idi. Bu dönemde üzerinde çalıştığı hastalıklar depresyon ve şizofreni tanısı almış vakalar olmakla birlikte özellikle 51 yaşındaki Auguste Deter isimli bir kadında odaklanıyordu. Oryantasyon bozukluğu çeken, halüsinasyonlar gören, hatırlama ve genel olarak hafıza problemleri, zaman zaman da okuma ve yazmada geçici sorunlar yaşayan bu hastayı yıllarca takip etti. Hastanın ölümü (1901) sonrası onun tüm kayıtlarını ve beyin dokusunu, bu konuda çalışmalarını bildiği Berlin'deki Psikiatr Kraepelin'in çalıştığı merkeze gönderdi.
ILERLEYICI BIR HASAR
Dr. Kraepin'den gelen sonuçlar, Dr. Alois'in seminerlerinde "tuhaf bir serebral korteks hastalığı" olarak nitelendirdiği klinik tabloyu yapan nedenin sinir hücrelerindeki iskeleti oluşturan nörofibrillerdeki yumaklar yani amiloidler olduğu tespit edildi. Bu nörotoksik hücre dışı birikintiler hücre ölümü yaratarak hastalarda görülen semptomlara yol açan bir nörodejeneratif hastalık olarak nitelendirildi ve zamanla bilişsel işlevlerde ilerleyici bir hasar yaratan demansın en yaygın sebepleri arasında sayılarak modern çağın insanının dolayısı ile de modern tıbbın en büyük yüklerinden birisi olarak Dr. Alonis'in soyadı olan Alzheimer ile anılmaya başlandı. Dr.
Alonis, anatomik gözlem ve klinik deneyimlerini titiz bir çalışma ve yetenekle birleştirerek, bugün insanlığın uğraştığı en büyük problemlerden birisini 100 yıl kadar önce tanımlayan öncü hekimlerden oldu. Hayatının son yıllarını, bugün Wilson Hastalığı olarak bilinen Westphal- Strümpell psödosklerozu üzerine çalışmalar yaparak geçiren Dr. Alonis Alzheimer, 19 Aralık 1915 tarihinde öldüğünde, sıra dışı bir hekim olarak tıp tarihinde yerini çoktan almıştı. Alzheimer hastalığı farkındalığı için her sene 21 Eylül Dünya Alzheimer Hastalığı Günü olarak kabul edilmiştir. Nihayetinde, ana gündem, CoVid19 Pandemisi olsa da uzun yaşam sürelerinin yaşlılıkta ortaya çıkardığı demans grubu hastalıklardan Alzheimer,t ıp araştırmacılarının değişmeyen uğraş alanı olarak pandemiden sonra da varlığını hep koruyacak... Dr.
Aloysios Alzheimer'ı minnetle anıyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.