Bugünlerde pandemik gündemin vehametini arttıran küresel iklim değişikliklerinin tetiklediği orman yangınları ve sel gibi afetlerle iyice sersemleyen insanlık, BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Komisyonu'nun altıncı raporu ile deyim yerinde ise sarsıldı.
SÜRPRIZ BIR SEY YOK
Doğrusu raporda sürpriz sayılacak bir şey yok! Açık, seçik önümüzdeki on yılları, 66 ülkeden 234 bilim adamı ortak olarak kaleme almış. Görülüyor ki, önceki raporda yani 2013 yılında ifade edilen gezegendeki güvenli bir küresel limit olarak belirlenen 1.5 derecelik sıcaklık artışı önümüzdeki on yıllar içinde gerçekleşecek. Çünkü atmosferin ısınmasına yol açan gazlardan biri olan metan gazı, IPCC'ye göre gezegende halihazırda 1,1 derece olarak belirlenen sıcaklık artışının en az 0,3 derecesinden sorumlu.
Dünya genelinde her yıl 40 milyar ton emisyon salınımı, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımı ya da pirinç dahil tarımsal ekimden kaynaklı olarak meydana gelmekte. Daha önce Paris İklim Sözleşmesi'nde belirtildiği gibi insan orijinli metan kirlenmesinin son bulması dışında bir çözüm yok!
10 YILLIK SENARYO
Eğer bu yapılmazsa, IPCC raporunu hazırlayan çalışma grubunun başkanlarından biri olan Valerie Masson-Delmotte'in söylediği gibi, "Deniz seviyesinin yükselmesini, geçmişte yüz yılda bir yaşanan olayların, gelecekte çok daha sık yaşandığını göreceğiz." Hatta görüyoruz, ülkemizde tarihimizin en büyük orman yangınları ile Karadeniz'deki sel felaketleri hepimizin yüreğini yakmaya devam ediyor. Neredeyse tüm vatan Afet Bölgesi oldu! Tüm bunları sadece 1.1 derecelik sıcaklık artışı ile yaşadık. Maalesef senaryoya göre, 1,5 derece eşiğine 2040'ta ulaşılacak, eğer insanlık ya da tüm dünya hükümetleri sıkı bir program dahilinde karbon emisyonunu sınırlayamazlarsa bu artışın 10 yıl içinde gerçekleşmesi bekleniyor. Ötesi, Grönland ve Antarktika buzullarının erimesi, deniz seviyesinin 2 metreyi, 2150'de ise 5 metreyi bulacak şekilde yükselmesinin beraberinde getireceği kıyamet! Bugünlerde Suriye ve Afganistan göçleri herkesin kabusu ama sırf deniz rakımlarındaki artışın tetikleyeceği göçmen sayısı 1 milyar olarak hesaplanıyor!
ÇÖZÜM TEMIZ TEKNOLOJI
Çözüm mü? 2030'a kadar karbon emisyonunun yarı yarıya azaltılması ve 2050'de de net sıfır karbon emisyonu hedefinin tutturulması. Net sıfır karbon hedefi şu anlama geliyor: Sera gazı salınımının temiz teknoloji ve yeşil enerji gibi yöntemlerle sıfırlanması ve ağaç dikme gibi tekniklerle varolan sera gazı emilmesinin sağlanması. Bu yapılmazsa, 1,5 derecelik sıcaklık artışı 2030 ile 2052 yılları arasında gerçekleşmiş olacak.
Gerçi bazı iyimser bilim insanları da yok değil! Kral VII.Edward'ın 1904'te kurduğu İngiltere'nin en saygın üniversitelerinden Leeds'te çalışan ve IPCC raporunu yazanlardan Dr. Amanda Maycock, "1,5 derece sınırı aşıldığında her şey felaket olacak' diye bir durum yok. Raporda değerlendirmeye alınan en düşük emisyon senaryomuza göre, bu yüzyıl içerisinde ısınma 1,5 derece civarında veya hemen altında stabilize oluyor. Gerekli tedbirler alındığında, iklim değişikliğinin sonuçları büyük ölçüde önlenebilir" diyor. Bugün karbon emisyonu durdurulabilse bile denizlerdeki yüzey sıcaklık artışı devam edecek. Çünkü deniz ve kara buzulları, güneş ışınlarını atmosfere yansıtarak gezegenin ısı dengesini oluşturuyor.
Ve bizler şimdiden buzulların eridiğini gözlemliyoruz.
Eğer insanlık karbon emüsyonlarını azaltmak için radikal önlemleri devreye sokmaz, ormanları arttıramaz ve fosil yakıt kullanmaya devam ederse ekolojik, sosyal, siyasi ve ekonomik felaketler ile kıyamete hazırlık yapması gerekecek. Gezegendeki tüm ülkeleri, ayrım yapmaksızın eşit bir şekilde SARS-CoV-2 pandemisinde gördüğümüz gibi etkileyecek bu felaket sonrası için de senaryolar oluşturulmuş durumda: Dünya tıpkı 4.5 milyar yıldır olduğu gibi yenilenerek devinimine devam edecek, sadece 'İNSANSIZ'!!