• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Giriş Tarihi: 15 Temmuz 2023, 18:21
Yaşlanma, kompleks bir süreç ve biyolojik olduğu kadar psikolojik ve sosyal alt başlıkları da kapsar. Canlı, var olması ile birlikte belirli bir süre içinde mature olur, sonrasında da fizyolojik kapasitesi giderek azalır ve yaşam fonksiyonları aksamaya başlar. İnsanlar için günümüzde yaşlanmanın başladığı yaşlar 60'lardan 85'lere kadar yükseldi.
Artık kronolojik yaş yerine biyolojik yaş esas alınmakta. Ömür ile vücut büyüklüğü arasında da herhangi bir bağlantı yok, örneğin bazı balina ve kaplumbağa türlerinin yaşam süreleri 300 yılı aşabilirken filler insanlara yakın bir ömür süresine sahip. Yaşlanma hızında bireysel farklılıklar da çok önem arz eder. Genetik, beslenme, sigara ve alkol gibi toksik madde kullanımı, madencilik tarzı meslekler ile sosyal çevrenin oluşturduğu çevresel (ekzojen) faktörler yaşlanmada etkindir. Yaşlanmayı herhalde, tüm davranışları yaşa bağlı sınırlamalarla dolu çocuklar dışında arzu eden başka kimse yoktur! İlginç olan husus ise, yaşlanmada deneyim ve yaşanmışlıklar bağlamında entelektüel kapasite artarken vücudun fizyolojik kapasitesinin ters orantılı olarak azalmasıdır.

YAŞLILIĞI DURDURMA
Bilindiği gibi, vücudun büyük bölümünü kas kütlesi oluşturur. Yaşlanma ile kas kitle kaybı meydana gelir. Bunun nedeni, kas hücresinde ortaya çıkan metabolizma farklılaşmasıdır.
Yani, hücreler giderek büyümemeye dolayısı ile azalmaya başlar. Burada bahsedilen şey hücre yaşlanmasıdır. Yaşlandıkça hücre yenilenme hızı da düşer, çocuklardaki gibi çok hızlı ve sağlıklı değil yavaştır. Çünkü serbest oksijen radikalleri gibi metabolik ve ek olarak genetik deficitler, organellerinin ve bir bütün olarak hücre ve dokuların işlevlerini bozarak kısır döngü şeklinde yaşlılık süreçini hızlandırır. Bu noktada, protein yetersizliği birçok hastalıklara yol açtığı gibi yaşlanmayı da hızlandırır. Bu mekanizmayı yavaşlatmak mümkün olabilir mi? Tüm bilim insanlarının ortak çalışma amaçlarından biri de yaşlılığı durdurmak ya da yavaşlatmak üzere yapılan çalışmalara odaklıdır. Bireysel olarak dengeli beslenme, ideal kilo ve egzersiz neredeyse ortak önerilerdir. Yaş ilerledikçe, karbonhidrat ve genel olarak şeker tüketiminin azaltılması, yemek aralıklarının arttırılması, akşam yemeklerinin erken yenilmesi şeklinde tavsiyeler arttırılır.

SAĞLIKLI ÖMÜR
Makalemizde kas hücresi ve yaşlanma konusu içinde proteine fazla yer vermemizin nedeni, kurban bayramını bir süre geçirmemiz dolayısı iledir. Kuşkusuz normal kas hücresi için protein dışında sıvı, elektrolitler dahil bir çok ihtiyaç listesi söz konusudur. Ancak konu yaşlanma olunca, 2070'li yıllardan sonra 80 yaş üstü bireylerin nüfusunun 850 milyonlara ulaşacağı göz önüne alındığında sadece hücre metabolizmasını ele almanın yetersiz olacağı bir düzleme doğru insanlığın hızla yol aldığını görmekteyiz. Kayıtlara göre 1997 yılında 122 yaşında ölen bir Fransız (Jeanne Calment) en yaşlı insan olarak kabul edilir.
Ancak sınırları 1000 yaşa kadar çıkaran Profesör Aubrey De Grey gibi bilim insanları da var. Yaşla beraber ortaya çıkan kalp, kanser ve demans gibi hastalıklar da bir başka olgu. Dolayısı ile uzun yaştan ziyade sağlıklı bir ömür ya da hastalıkları mümkün olduğu kadar geciktirme, sağlık sektörünün temel amacı gibi görünüyor. Genetik mühendisliği ve rekombinant teknolojisinin günümüzde imkan dâhiline soktuğu klonlama dahil başta etik olmak üzere birçok soruna zemin hazırlıyan gelişmelere değinmiyorum bile!
Tarihin en büyük figürlerinden Büyük İskender 32 yıllık bir ömür sürmüştü.
Fatih Sultan Mehmet de öldüğünde 49 yaşında idi. Napolyon 51, Atatürk ise 57 yaşında vefat etmişti.
Asıl olan bir ömre kaç yıl sığdırıldığı değil, o ömürde kendiniz ve insanlık için ne yapabildiğinizle ilgili bir düşünce yapısı herhalde!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.