• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
Türk kökenli lider Mesud Pezeşkiyan ZEKİ HOZER

Türk kökenli lider Mesud Pezeşkiyan

zeki.hozer@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.07.2024, 00:00
Şimdiye kadar, ülkemiz ve Türk Cumhuriyetleri dışında başka bir ülkenin Devlet Başkanı ya da siyasi liderinden "Ben Türküm ve bununla gurur duyuyorum" ifadelerini hiç duymadık. İran'da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, rakibi muhafazakar aday Celili'yi geride bırakarak büyük bir seçim başarısı gösteren reformist Mesut Pezeşkiyan, bir çok söyleşide kendisinin Türk olduğunu, evinde Farsça değil Türkçe konuşulduğunu vurgulamaktan çekinmedi.
Pezeşkiyan'ın bu tavrı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine özgü değil.
2016 yılında parlamento çatısı altında yapılan bir açık oturumda, "Tanrı'nın kendisini bir Türk olarak yarattığını ve hiç kimsenin bunu sorgulama hakkına sahip olmadığını, İran'daki Türklerin ve diğer etnik grupların Anayasa'nın 15. maddesine göre okullarda kendi dillerinde yazabilmeleri, konuşabilmeleri ve öğrenebilmeleri gerektiğini" ifade etmişti.

İMPARATORLUKLAR
Komşumuz İran, Güneybatı Asya'da Basra ve Umman körfezi ile Hazar Denizi tarafından çevrilmiş, Azerbeycan, Irak, Pakistan, Ermenistan, Afganistan ve Türkmenistan ile karasal bağlantısı olan oldukça stratejik, tarihsel olarak da kadim bir ülke. MÖ 1000'li yıllara kadar giden tarihlerinde Ahameniş, Med, Pers, Part ve Sasani imparatorlukları kuran İranlılar, Büyük Kiros ve I. Darius liderliğinde, doğuda İndus ve Ceyhun Nehri'nden batıda Akdeniz'e kadar büyük bir çoğrafyanın tek hakimi idiler.

İKİ KAT BÜYÜK
Yüzölçümü ülkemizin iki katından daha büyük, öyle ki Almanya, İngiltere, Fransa ve İspanya'nın toplamından daha fazla bir ana karaya sahip ve nüfusu 80 milyonun üzerinde.
Ekonomisi, tarım ve hayvancılık gibi geleneksel sektörleri bir tarafa bırakırsak petrol ve doğal gaza bağlı bir spektrum içinde. Tüm gelirlerinin yüzde ellisini petrol üretimi ve satışı sağlıyor. Yine de bu doğal rezervler İranlıları kronik enflasyon ve işşizlikten kurtaramamış görünüyor.

HUMEYNİ DÖNDÜ
Şah Muhammed Rıza'nın, 1960'lı yıllarda, Musaddık'ın başbakanlığında, ismine 'ak devrim' dedikleri, petrol gelirinin de yardımıyla sosyo-ekonomik yapıyı sarsacak boyutlara ulaşan bazı radikal dönüşümler için düğmeye basması sonrası, toprak ve seçim reformları ile kadınlara oy hakkının tanınmasına kadar giden düzenlemelere zaman içinde yeniliklere muhalif ulemanın proaktif tepkilerine öfkeli yoksul kitlelerin katılması, 16 Ocak 1979'da Şah'ın ülkeyi terk etmesine kadar giden bir süreci başlatmıştı. Ardından da Ayetullah Humeyni ülkeye döndü ve İslam devrimi yapıldı. Bu arada Irak Lideri Saddam Hüseyin, bu devrimin İran'ı içine alan zayıflıktan yararlanıp Basra Körfezine stratejik açılım düşüncesi ile savaş ilan etti ve iki yıl süren savaşta, yüzbinlerce İranlı hayatını kaybetti.

ONAYLANMADI
Günümüzde, İran İslâm Cumhuriyeti'nin genel politikalarının tanımlanmasından ve denetiminden sorumlu kişi İran'ın dini lideri Ali Hamaney.
Devlet Başkanı ise dini liderden sonraki en yetkili merci.... Devlet Başkanı adayları Anayasa Koruma Konseyi'nden onay almak zorundalar.
Nitekim, Pezeşkiyan, 2013 yılındaki seçimlerde de aday olmuştu ama bu konsey tarafından adaylığı onaylanmadığı için geri çekildi. İran'da Devlet Başkanı bakanlar kurulunu atıyor ve yürütme erkini yönlendiriyor. İç işleri ve Savunma Bakanlarını atasa da ordunun kontrolü noktasında dini liderin onayına muhtaç.

KALP CERRAHİ
Tekrar Mesud Pezeşkiyan'a dönersek, kendisi, bir tıp doktoru. Kalp ve damar cerrahisi uzmanı olarak çalışırken siyaset ile de ilgilisini hiç kaybetmemiş...
Milletvekilliği, bakan yardımcılığı ve Sağlık Bakanlığı görevlerinde bulunmuş. Seçim kampanyasında, Türklüğü ile ilgili söylemleri dışında kadınlara karşı katı başörtü kurallarını dayatan ahlak polisinin eylemleri için de oldukça sert sözler söyleyerek, diğer adaylardan oldukça farklılaştı.
Rakipleri tarafından 'ahlaksızlık' ile suçlansa da, başörtüsü zorunluluğu için 'Eğer belli kıyafetleri giymemek günahsa, sırf bu yüzden kadınlara yapılanlar yüzlerce kat daha büyük bir günah. İnsanlara giyiminden dolayı baskı yapılması, dinimizn hiçbir yerinde yazmıyor" demeyi sürdürdü.

KRİZDEN ÇIKMAK
Batı ile asgari müştereklerde bir ilişkinin olması gerektiğini, hatalı politikalar yüzünden şu an yaşanan Batı ülkeleri menşeli yaptırımların İran ekonomisine haddinden fazla zarar verdiğinin altını çiziyor. Bunun, son yıllarda yaşanan yüksek enflasyonun ve işşizliğin temel nedeni olduğunu belirtiyor. Her ne kadar bazı sorunlar sistem ya da rejim odaklı olsa da son noktada İran halkının Pezeşkiyan'dan beklediği, ülkenin içinde yaşadığı kronik ekonomik krizden çıkarılması ve kadınlara yönelik baskıyı kaldırarak, sosyal özgürlükleri getirecek politikaların uygulamaya sokulması.

AYNI DİLİ KONUŞMAK
Pezeşkiyan, Farsça 'doktor, tabip' demek.
Kadın doğum uzmanı olan karısını bir trafik kazasında kaybeden İran'ın yeni devlet başkanı bir daha evlenmemiş ve çocuklarını yalnız yetiştirmeyi tercih etmiş. Kişisel ve politik kariyerine bakınca, İran halkının isteklerini yerine getirecek kapasitede bir lider var karşımızda.
Bilirsiniz, Uluslararası ilişkilerde aynı dili! kullanmak büyük bir avantaj.
Umarım, Türkiye ve İran, ortak dil ve kültür ile ülkelerinin çıkarları, bölge ve dünya barışı için örnek bir komşuluk ilişkisinin mimarları olacak politikalara imza atarlar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.