• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Hukuksuz davranıp hukuk beklemek ZÜMRÜT YILMAZ

Hukuksuz davranıp hukuk beklemek

zumrut.yilmaz@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15 Şubat 2022, 22:35
Yunanistan, ülkemizin dibindeki Ege adalarına uluslararası hukuka aykırı şekilde asker yığıp üs ve havaalanları kuruyor. Sonra da Türkiye’den ‘gayri askeri statüdeki adaların egemenliği tartışmaya açılabilir’ açıklaması gelince yaygara koparıyor

Yunanistan, Ege'deki Yunan adalarını silahlandırmakla 1923'teki Lozan ve 1947'deki Paris anlaşmalarının ilgili maddelerine aykırı davranıyor. Üstelik bunu, Avrupa'nın desteği ile Türkiye'nin gözü önünde yapıyor. Oysa Ege'deki adaların statülerine ilişkin sınırların belirlendiği bu iki anlaşmaya göre adalarda hiçbir şekilde askeri üs ve silahlandırma söz konusu olamaz. Bu adalara asker yığınağı da yapılamaz.

TÜRKİYE'Yİ ŞİKAYET EDİYORLAR

Bu iki anlaşmanın hükümlerinde açıkça belirtilmesine rağmen Yunanistan, ısrarla adalardaki statüsünü tartışmaya açacak spekülatif adımları atıyor. Başbakan Kiriakos Miçotakis, askeri destek bulmak için gittiği Avrupa kentlerinde Türkiye'yi şikayet edip tehditvari açıklamalar yapmaya
devam ediyor. Son olarak Atina'nın bu hukuk dışı uygulamalarına tepki gösteren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Ege'de silahsızlandırılmış adaların statüsünün ihlal edildiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler'e (BM) iki mektup gönderdiğini hatırlatarak Ankara'nın konunun takipçisi olduğunu söyledi. Açıklamasının devamında da, "Yunanistan bu yanlıştan vazgeçmezse adaların egemenliği tartışılır" ifadelerini kullandı.

ÖNCE ABD RAHATSIZ OLDU

İşte bu sözler Yunanistan'dan önce aynı zamanda bizim de müttefikimiz olan ABD'yi rahatsız etmiş olacak ki, önceki günlerde ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, Ege'deki adalar üzerindeki Yunan egemenliğini tartışmanın söz konusu olmadığını söyledi. Yani sanki Türkiye, Yunanistan'ın toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarını ihlal eden bir adım atmış gibi gösterilmek istendi. Oysa Çavuşoğlu'nun da üstüne basa basa vurguladığı gibi asıl Atina yönetimi adaları statüsüne uygun olarak kullanmıyor. Yunanistan'ın cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere ülkede siyasi ve askeri alanda önem atfedilebilecek birçok ismi, bugüne kadar ilk ziyaretlerini Türkiye sınırının dibindeki adalara yaparak akıllarınca gövde gösterilerine imza atıyorlar.

GÖVDE GÖSTERİSİ YAPIYORLAR

Hem Türkiye'ye neredeyse yüzme mesafesinde olan adalara yıllardır hukuksuzca askeri üs, havaalanı kurup asker yığıyorlar hem de burnunuzun dibine kadar gelip yaptıkları hukuksuzluğu gözümüzün içine sokuyorlar. Avrupalı dostlarıyla tatbikat adı altında Ege sularında gövde gösterilerine soyunuyorlar.

YUNAN BAKAN YARDIMCISI'NDAN PROVOKATİF ZİYARETLER

TÜRKİYE'NİN Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki sorunların çözümüne yönelik komşuluk ilişkileri ve diyalog çağrıları sürerken Yunanistan'ın bölgede tansiyonu yükseltmeye yönelik faaliyetleri devam ediyor. Yunan Savunma Bakan Yardımcısı Nicholas Hardalias, geçen hafta orta ve doğu Ege Denizi'ndeki adalarda bulunan askeri birlikleri ziyaret etti. Yunan Bakan Yardımcısı'nın Ege Denizi'nde onlarca ada varken ziyaretlerini askeri deniz ve hava araçları ile Türkiye'ye en yakın adalara yapması dikkat çekti. Ege'de suların ısınmasına neden olan ziyaretlerin ilkini geçtigimiz perşembe günü İskiri, Bozbaba, Semadirek ve Limni adalarına yapan Yunan Bakan Yardımcısı, cuma günü de Midilli ve İpsara adalarına gitti. Daha sonra Sakız adasını ziyaret eden Hardalias cumartesi ise Sisam ve Kelemez ile Bulamaç, Nergisçik, Keçi ve Bodrum'a 6 mil mesafedeki Eşek ve Kalolimnos adalarına gitti.

LOZAN VE PARİS ANLAŞMALARI

1912 Trablusgarp Savaşı'nın ardından imzalanan Uşi Antlaşması ile İtalya'ya verilen ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Paris Antlaşması'na kadar İtalya egemenliğinde kalan Doğu Ege bölgesinde yer alan Oniki Adalarla ilgili, Birinci Dünya Savaşı sonrası 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nın 13. maddesi çok açık. Bu maddede, "Barışın korunmasını sağlamak amacıyla Yunan Hükümeti, Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya adalarında hiçbir deniz üssü ve hiçbir istihkam kurmayacak" ifadesi yer alıyor. Oniki Adalar, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından 10 Şubat 1947'de müttefik ülkelerle savaşın mağlubu İtalya arasında imzalanan antlaşma ile Yunanistan'a devredildi. Paris Antlaşması'nda da Yunanistan'ın bu adaları silahlandıramayacağı açık hükümlerle belirtiliyor. Bu antlaşmanın beşinci bölümünün 14. maddesinde, İtalya'nın adaları tam egemen olarak Yunanistan'a devredeceği ifadesi yer alıyor. Bu kapsamda, Oniki Adalar olarak tabir edilen Astipalya, Rodos, Herke, Kerpe, Çoban, İlyaki, İncirli, Kelemez, İleriye, Batnaz, Lipsi, Sömbeki, İstanköy, Meis ve de yakınlarındaki küçük adacıkların Yunanistan'a devredildiği dile getiriliyor. Bununla beraber Paris Antlaşması'nda "Bu adalar askerden arındırılacak ve askerden arındırılmış şekilde kalacak" ifadesi yer alıyor.

SAKELAROPULU DA İLK OLARAK ADALARA GİTMİŞTİ

Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu da, göreve gelir gelmez ilk ziyaretlerini Ege adalarına yapmış, gittiği adalarda askeri birlikler tarafından resmi törenlerle karşılanmıştı. Sakelaropulu, bu provakif ziyaretlerinde sanki ellerinden alınmak isteniyormuş gibi adaların Yunanistan'ın ayrılmaz bir parçası olduğunu söylemişti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.