Beşinci kol, fiili müdahale ile ele geçirilemeyen bir kitleyi ya da devleti propaganda, casusluk, sabotaj ya da terör yoluyla manevi etkiye maruz bırakmak suretiyle müdahaleye uygun hale getirmek ya da fiili savaş esnasında savaşı daha kolay kazanmak için yapılan her türlü manevi yıkıcı çalışmadır. Türkiye son yıllarda farklı cephelerde art arda bir yıkım senaryosuna maruz bırakılıyor. Ülkemizin sosyal dönüşümünden askeri başarılarına, bölgesinde giderek etkili bir güç haline gelmesinden savunma sanayii alanında attığı adımlara kadar nerede geleceği olumlu şekilde etkileyecek bir gelişme varsa hepsi türlü türlü senaryolarla karanlık güçlerin maşa olarak kullandığı kesimlerin saldırısına uğruyor.
KARA PROPAGANDA AĞI
Bugüne kadar Türkiye dışarıdan yapılan askeri tehditlere, verilen siyasi direktiflere gereken cevapları sahada da masada da verdi. Ancak bu kez de son günlerde çok sık yaşamaya başladığımız iç tehditler peydah oldu. Türkiye bizzat kendi vatandaşları tarafından kara propagandaya maruz bırakılmaya çalışılıyor.
Birtakım siyasiler terörle mücadelede destan yazan İHA ve SİHAlarımıza saldırıyor.
Ardından Türkiye'nin saygın meslek kuruluşlarından biri olması beklenen Tabipler Birliği'nin başındaki isim, bugüne kadar gösterdiği sivil hassasiyeti ile dünyaya örnek olan Türk ordusunu kimyasal silah kullanmakla itham ediyor. Yetmiyor ülkenin ana muhalefet lideri Türk polisini uyuşturucu ticareti yapmakla suçluyor. Sadece Türkiye'de değil herhangi bir ülkede sade bir vatandaşın güvenlik güçlerine yönelik bu şekilde çirkin ithamlarda bulunup bundan hiçbir şey söylememiş gibi sıyrılma şansı var mı? Eğer cevabınız 'yok' ise hukukun ve hukukçuların da milletvekili zırhını kuşanmış iftiracılara aynı yaklaşımla bakması gerektiğini kabul etmemiz gerekiyor.
BİLGİ KİRLİLİĞİ TEHDİDİ
Dünya artık eskisi gibi değil. İletişim ağı ve özellikle sosyal medyada paylaşılan ve önemsiz gibi görünen birçok bilgi, öngörülemeyen bir hızla yayılıyor. Ve çoğu insan buradan yayılan bilgileri kontrolsüz bir şekilde akıl süzgecinden geçirmeden alıp doğru kabul ediyor.
Bilginin bu kadar hızla yayıldığı bir çağda sosyal ağlar maalesef doğruluğu teyit edilmeden yayılan birçok iftirayı da barındırıyor. Bu önüne geçilmesi güç durum, kişileri, kurumları hatta ülkeleri bile tehdit edebiliyor.
Hakkınızda ortaya atılan mesnetsiz bir suçlama sizi zor durumlara düşürebileceği gibi ülkenizi de içinden çıkılması güç durumlara sürükleyebilir. Bunları anlatmamızın nedenine gelince...
HESABINI VERMELİLER
Ordu hakkında kimyasal silah kullanımı gibi uluslararası savaş suçu sayılabilecek bir iddia ortaya atılması öyle basit bir yalanlamayla geçiştirilebilecek bir olay değil. Bu suçlama eğer ispatlarıyla birlikte dolaşıma sokulmadıysa ordunun güvenilirliğini zedelemekten bu kirli iftirayı yayanlar hakkında gereken ne ise hukuk nezdinde yapılmalıdır. Aynı şekilde hükümetin ülkenin cari açığını kapatmak için polisi uyuşturucu ticaretine alet ettiğini söyleyenler bu iddialarını ispatlayacak somut bir veri paylaşmamışlarsa hesabını da vermeleri gerekir.
Çünkü bu şekilde sadece siyasi amaçlara hizmet etmek için söylenmiş sözler, ülkenin geleceğini tehdit eden, dış müdahalelere açık hale getiren tehlikeli sonuçlara neden olabilir. Bunun örneklerini yakın geçmişte birçok ülkede gördük. O yüzden milletçe uyanık olmak zorundayız.
