Erken iktidar sarhoşluğu sendromu
Bir ülkede iktidarı yerinden edebilecek en güçlü gösterge halkın yaşadığı geçim sıkıntısıdır. Salgın ve savaşların gölgesinde geçen son yıllarda bizim de aralarında bulunduğumuz pek çok ülkenin ortak sorunu gıda fiyatlarında yaşanan fahiş artış. Şu anda Türkiye'de iktidarın da muhalefetin de ana gündemlerinin en başında vatandaşın çarşıda, pazarda, markette derinden hissettiği bu sorun geliyor. Bunu zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da kabul ediyor. Buraya kadar itiraz edilebilecek bir şey yok.
ASIL SORUN DAHA BAŞKA
Ancak bugüne kadar karşılaştığı tüm sorunları güven vererek, halk desteğini de arkasına alarak çözüp 20 yılı devirmiş bir iktidar var Türkiye'de. Buna karşılık muhalefet cephesi, sadece bu yaşanan sorun yüzünden AK Parti iktidarının karşısına hangi adayla çıkarsa çıksın kesinlikle seçimi kazanacağı yönünde derin bir yanılgı içinde bu aralar. İşte asıl sorun bu noktada başlıyor... Milletin tam da bugüne kadar toplantı üstüne toplantı yaptıkları halde geleceğe dair hiçbir somut gösterge ortaya koyamayan Altılı Masa'dan bir şey çıkmayacağını düşünürken bir de erkenden iktidar sarhoşluğuna kapılan bir muhalefet görmek isteyeceğini hiç sanmıyorum.
UMUTSUZLUK TABLOSU
Çünkü umut aşılaması beklenen muhalefet partilerinin, daha kendi aralarında bir cumhurbaşkanı adayı bile belirleyememiş olması muhalefetten medet uman vatandaş için yeterince umutsuzluk yaratıyordur sanırım. Malumunuz CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, uzun süredir kendini aday olarak pazarlamaya çalışıyor. Buna karşılık İYİ Parti'den ise gerek Genel Başkan Meral Akşener gerekse parti yönetiminden ciddi ve son derece haklı itirazlar var. Akşener'in katıldığı canlı yayınlarda bile üstüne basa basa söylediği 'seçilecek aday' vurgusu Kılıçdaroğlu'nda gereken etkiyi göstermemiş olmalı ki İYİ Parti'den birçok isim de benzer açıklamalar yapmaya başladı. Son olarak Yavuz Ağıralioğlu'nun Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda 'kazanamayacağı endişesi' yaşadıklarına dair açıklaması ise ittifakın büyük ortağı CHP'nin yarattığı güvensizliğin somut göstergelerinden biri oldu. Zaten adaylık tartışmalarının başından beri ortaklarından sürekli darbe alan CHP, bu düşüncenin artık ayan beyan dillendirilmeye başlamasıyla daha büyük bir boşluğa düşmüş durumda.
'KULAK ÇEKME' ÖNERİSİ
Kılıçdaroğlu, büyükşehir belediye başkanlarını başarılı hamlelerle yolundan çekse de yakın gelecekte ortaklarını ikna edecek gibi görünmüyor.
Hele Yavuz Ağıralioğlu'nun sözlerine CHP kurmaylarından gelen 'kulak çekme' önerisi üzerine art arda yapılan açıklamalara bakılırsa hem CHP'nin hem de Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun erken iktidar sarhoşluğuna kapıldıkları bu kadar ortadayken...
Keza ikna etse bile, seçime daha aylar varken kapıldıkları bu sarhoşluk CHP ile birlikte ittifakını da iktidara değil olsa olsa sandığın dibine götürür.
CHP'li Engin Altay'ın önerisi sonrası İYİ Partili Ağıralioğlu'nun da dediği gibi, "Kendileri gibi düşünmeyenlerin kulağının çekilmesini istemek, iktidar iddiası olan bir parti için pek hayırlı ve de saygın bir heves değildir!" Şimdi unutanlara yeniden hatırlatmakta fayda var. Bu ülke, erken iktidar sarhoşluğuna kapılanların hazin sonlarını çok gördü.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.