Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ısrarını sürdüren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı canlı yayında adayla ilgili kararın 13 Şubat'taki toplantıda alınacağını ancak duyurusunun başka bir tarihte törenle yapılabileceğini söyledi.
Buraya kadar beklenenin aksi bir durum yok.
Altılı Masa'nın dün açıkladığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni de dahil olmak üzere geride kalan tüm toplantılarda, sokağın beklentilerini karşılayacak, vatandaşa güven verecek doyuruculukta bir karar alınmadı. Zaten ittifaktan umut bekleyenleri küstüren temel gelişmelerden biri bu.
CHP İÇİN DOĞAL TEHLİKE
Ancak CHP liderinin aynı yayında Anadolu turuna çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili yaptığı açıklamaları çok daha can alıcı buldum ben şahsen. Kılıçdaroğlu, adaylık için bugüne kadar türlü türlü hamleler yapan İmamoğlu'nu kendisine rakip olarak görmüyormuş gibi davranmaya çalışıyor. CHP lideri olarak kendi belediye başkanını tehlike olarak görmesinin partideki otoritesine zarar verebileceğini düşünüyordur doğal olarak.
Bu yüzden söylemi farklı olmak zorunda Kılıçdaroğlu'nun.
Belki de gerçekten İmamoğlu'nun hakkındaki mahkumiyet kararıyla haksızlığa uğradığını geniş kitlelere anlatmak istediğine inandırmaya çalışıyor da olabilir. Ama gerçek tabii ki öyle değil. Canlı yayında belli etmiyor olması CHP liderinin tehlikenin farkında olmadığını göstermez değil mi?
RÜZGARIN YÖNÜNE GÖRE
Herkesin malumu, İmamoğlu'nun Anadolu turu çok daha kapsamlı düşünülmesi gereken bir hamle. İBB Başkanı, kendince seçim öncesi kamuoyu yoklaması yapıyor. Belki İYİ Parti'nin adayı olmayı belki de masaya rest çekip bağımsız aday olmayı tartıyor. Bugüne kadar İmamoğlu'nun pusulasının rüzgarın yönüne göre döndüğüne daha önce defalarca şahit olduk.
Mahkumiyet kararı sonrası İstanbul'da İYİ Parti lideri Meral Akşener'le birlikte nasıl kendini meydanlara attıysa şimdi de isminin Anadolu'daki karşılığını ölçmek istiyor. Yanında bu kez kimsenin olmaması kimseyi yanıltmasın. Kendisi çok fazla yalnız kalmaz çünkü. Yeter ki istediği ışığı görsün.
Bir bakarsınız Anadolu turunun devamında bir parti lideri yanında belirivermiş.
KÜÇÜK TÜRKİYE İSTANBUL
İmamoğlu'ndaki iddia, Altılı Masa'daki liderlerden herhangi birinde olsa bugüne kadar çoktan adaylığını açıklar, masaya bombayı bırakır ve sonucunu hep beraber görürdük. Ama belli ki CHP lideri, İmamoğlu kadar kendine güvenmiyor.
Hem de aday olmak için bu kadar diretmesine rağmen.
İBB Başkanı, İstanbul'u almış olmanın özgüveni ile halkta karşılığı olduğunu düşünüyor.
Hep söylenir ya İstanbul küçük Türkiye'dir diye. İşte bu yüzden Anadolu'da da İstanbul'da olduğu gibi kitleleri peşinden sürükleyebileceğine gerçekten inanıyor. 2023 seçimini de bu rüzgarı kullanabileceği son fırsat olarak görüyor. YSK üyelerine hakaret davasında hakkında verilen mahkumiyet kararını nasıl İstanbul seçimindeki mağduriyet hikayesine dönüştürmeye çalıştıysa, ismi gündemden düşmeden Anadolu'da da aynısını yapmayı hedefliyor.
Bu yolda İYİ Parti ve HDP'nin desteğini arkasına almakta da kararlı görünüyor.
O yüzden CHP lideri ortak aday olmayı başarır ve seçimi alırsa ne ala. Ama alamazsa önüne dağ gibi çıkacak İmamoğlu tehlikesi ile daha fazla mücadele edemeyeceği son derece net ve kesin.
