Şubat 2022'den bu yana genel başkanlar düzeyinde toplantılar gerçekleştiren Altılı Masa, 6 Mart Pazartesi günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını Saadet Partisi Genel Merkezi'nde duyurdu. Bu açıklamanın CHP Genel Merkezi yerine Saadet Partisi'nin Genel Merkezi'nde yapılmasının elbette bir amacı vardı. Kılıçdaroğlu'nun kendi adaylığını gerçekte pek de istemeyen kesimlere bir tür mesajıydı bu adres.
SEVİMLİ GÖRÜNME ÇABASI
Çünkü muhafazakar partilerin ağırlıklı olduğu bir masaya adaylığını kabul ettirebilmek için uzun bir yol kat etti Kemal Bey. Onlara sevimli görünebilmek ve partisi CHP'nin muhafazakar kesime yönelik kötü geçmişini unutturmak istedi. Bunu yaparken de partisinin tabanının tepkisini çekmeyi göze aldı.
Milletvekilliği döneminde merhum Necmettin Erbakan'ın hapse atılması için imzacı olan, başörtüsü serbestisini Anayasa Mahkemesi'ne taşıyan Kılıçdaroğlu'nun, Erbakan'ın kurduğu Saadet Partisi önünde adaylık şovu yapmasının CHP tarafındaki yankılarını pek duyamadık ama çoğunun rahatsızlıkları ve memnuniyetsizlikleri yüzlerinden okundu o akşam.
İYİ Parti lideri Meral Akşener'in masadan kalkışı ve geri dönüşü arasında geçen kısa sürede çoğu gerçek gün yüzüne çıktı zaten. CHP'li vekiller ve Kılıçdaroğlu'na yakın birçok isimden tutun da CHP medyasına kadar söylenmedik laf kalmadı Akşener ve ekibine. Bir kesim Akşener'i dönüş için ikna turlarına çıkarken diğer kesim esti yağdı İYİ Parti'nin oyunbozan tutumuna. Sonra Akşener ikna edilip masaya dönünce ona demediğini bırakmayan ekip de 360 derece geri döndü. Ve bütün bu gelgitli süreç, çok kısa sürede yaşanıp geçti. Kimse üzerinde fazlaca kafa yormadı, bir gün önce söylediklerini hatırlamadı. Yapılan paylaşımlar itinalı bir temizlik çalışmasıyla silindi gitti. Bütün bu olanlara değdi mi göreceğiz?
BAŞTAN İNANMAYANLAR
Bir de tam karşı cephenin memnuniyetsizliği var ki, Millet İttifakı'nın geleceğini de tehlikeye sokabilecek derecede büyük bir huzursuzluk bu. Zaten CHP lideri ile Temel Karamollaoğlu'nun yan yana durmasından baştan beri rahatsız olan bir Milli Görüş tabanı var. Saadet Partisi şu anda Kılıçdaroğlu'nu 'mücahit' olarak niteleyen grupla bu gerçek Milli Görüş'çüler arasında sıkışmış durumda.
Kılıçdaroğlu'nu seçilecek aday olarak görmeyen büyük bir İYİ Partili grubu da var kabul etmek gerekiyor ki. Başlarında da liderleri Akşener bulunuyor bu kitlenin. Üstelik bu kitle ilk günden beri fikirlerini son derece açık şekilde ifade ediyorlar çeşitli platformlarda.
Her ne kadar geçici bir formülle masayı dağıtmaktan son anda vazgeçse de Akşener ve ekibi CHP liderine bugüne kadar hiç aday gözüyle bakmadı. Deva, Gelecek ve Demokrat partilerinin de oy oranları malum. Kemal Bey'in yanında dursalar ne olur durmasalar ne olur!
Yani Kılıçdaroğlu'na başta yola beraber çıktığı kişiler inanmıyor. Oysa kazanmak en başta buna inanmakla başlar.
Kazanacağına inananlarla yol yürümek de sürecin zaferle sonuçlanması için son derece önemlidir. Etrafı kendisine inanmayanlarla dolu olan Kılıçdaroğlu'nun yolun daha en başında
