CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nı kurarken çatı rolü üstlendi ve bunun gereği olarak küçük partilere hem vekilliklerde hem de diğer ortak karar mekanizmalarında kontenjan verdi. Bunu yapmaktaki amaç, CHP'nin yüzde 20-25 aralığında olan kemik oyunu, küçük sağ partilerin desteğini alarak artırmaktı. AK Parti eskileri Davutoğlu'nun Gelecek'i ile Babacan'ın DEVA'sı bu amaca hizmet edecekti mesela. Keza Saadet de öyle...
PARTİ İMAJI SARSILDI
Ancak muhafazakar kesimin gözünde CHP'yi sevimli gösterme aracı olması beklenen bu partiler tam tersi bir etki yarattı.
Bu amaca hizmet etmedikleri gibi partinin kemik oylarını bile düşürdükleri söylenebilir. Çünkü bir kesim seçmen için sağ partilerle yan yana durmak son derece antipatik yaptı CHP'yi. Bu nedenle Kılıçdaroğlu'nu destekleseler bile milletvekilliği için sol ideolojiyi daha çok yansıtan oy tercihleri yaptılar. Ortaya çıkan ilk tur sonuçları da Meclis aritmetiği de bu anlattıklarımızı doğrular nitelikte.
CHP'nin vekil sayısı artması beklenirken düştü. İttifak içinde oldukları halde, yani baraj sorunları yokken CHP listelerinden seçime girmeyi tercih eden Saadet, Deva, Gelecek ve Demokrat Parti, CHP'ye ufak da olsa katkı sağlayacaklarına zarar verdi. Üstelik hem imaj hem de vekil sayısı açısından.
SEÇMENE DİKTE EDİLDİ
Adları asla CHP ile anılmayacak kişiler, seçmene resmen dikte edildi. CHP'liler mecburen oy vermek zorunda bırakıldı.
İttifaka girene kadar liderinin ismini dahi duymadığımız, seçmende de hiçbir karşılığı olmayan partilerin CHP sayesinde Meclis'te sandalyesi var artık...
Temsil edilmeleri elbette demokrasi adına güzel bir şey ancak keşke bunu CHP seçmeninin oyuyla değil kendi partilerinin oy oranlarına göre yapma cesaretini gösterebilselerdi. Böylece hiçbir katkı sağlamadan ve ne kadar zarar verdikleri anlaşılmadan haybeden bir sürü vekil sahibi oldular. Şu an Davutoğlu ile Babacan, ekranlara çıkıp seçim başarısızlığında paylarının olmadığını iddia edebiliyorlar, son derece kibirli bir şekilde. Gerçek oy oranları şu an kamuoyu tarafından biliniyor olsaydı hala bu kadar cesurca, üstelik de herkesten çok konuşmaya devam edebilirler miydi, merak ediyorum doğrusu.
HESAP TERSİNE İŞLEDİ
İlk turda Millet İttifakı kaybetti ama aslında en çok kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu ve partisi CHP oldu. Çünkü vekil pazarlığına oturdukları, listelerinden kontenjan ayırdıkları ittifak ortakları tarafından sahada yeterince desteklenmediler. Kendi seçmenleri ve örgütlerinin tepkisi alarak yaptıkları bu hesap fena halde CHP aleyhine işledi. Vekil kaybettirdiği gibi büyük ihtimalle kendi seçmenini de küstürdü ya da en iyi ihtimalle zoraki sandığa götürdü.
CHP oyunda kayda değer bir artış görülmemesinin ana sebeplerinden biri de bence mevcut seçmenin bu küskünlüğü.
Bir de HDP ve terör örgütünün verdiği açık destek var ki bu durum da milliyetçi kesimin tepkisini çekti. Yani insanlar neredeyse samimiyet testi gibi gördükleri için sandığa gitti. Tabii bu kadar memnuniyetsizlik arasında zoraki yapılan katkı da sonuca olumlu etki edemezdi.