Herkes taraf seçerken tarafsızlık timsali olmak

Türkiye'nin son dönemde dış politikadaki en büyük başarılarından biri Rusya Ukrayna savaşına taraf olmadığı gibi iki ülke arasında dengeli ilişkiler yürütüp arabulucu rolünü üstlenmesiydi.
Bu strateji, Türkiye'ye fayda sağladığı gibi savaşın taraflarına da, savaştan zarar görmesi muhtemel komşu coğrafyaya da kazanımlar sağladı. Herkes taraf seçerken ülkemizin ve Başkan Erdoğan'ın savunduğu tarafsızlık, bugün neredeyse bir yıldır sorunsuz işleyen bir tahıl koridoru yarattı ki bu sayede dünyanın özellikle de Avrupa ve Afrika'nın ciddi bir gıda krizi yaşamasının önüne geçildi.
HİÇBİR SORUN YAŞANMADI
Erdoğan, savaş başladığından bu yana hem Ukrayna hem de Rusya lideriyle defalarca hem telefon ve hem de yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdi. Uygulanan stratejinin bir sonucu olarak iki ülke ile de ticari ve müttefiklik ilişkilerinde gözle görünür hiçbir sorun yaşanmadı. Bugün gelinen noktada Rus ve Ukrayna vatandaşlarının da güvendiği bir ülke olduk.
Şimdi bu kadar süre tarafsız bir strateji yürüttükten sonra Ukrayna lideri Volodimir Zelenski'nin Türkiye'ye gerçekleştirdiği son ziyarette Erdoğan'ın Rusya ile ilişkileri zedeleyecek söylemler kullandığı iddiası ortaya atılıyor.
NATO ÜYELİĞİ SORUNSALI
Ukrayna'nın bugün içinde bulunduğu savaş ortamının başlıca sebeplerinden biri NATO üyeliği konusu. Başkan Erdoğan da ziyarette Ukrayna'nın NATO üyeliğini hak ettiğini söyledi. Çünkü Ukrayna halkının bugün yaşadığı güvenlik sorunlarının nedeni, bizzat NATO'ya üye ülkelerin Ukrayna'yı savaş ortamının sürmesine hizmet edecek şekilde desteklemesinden kaynaklanıyor. Sürekli yardım adı altında ülke topraklarına silah gönderiyorlar.
Büyük bir tehdit olarak gördükleri Putin yönetimini devirmek için paralı asker gruplarını desteklerken bir yandan da kendileri asla karşısına çıkmadıkları Ruslarla Ukrayna halkını savaştırıyorlar.
Bu planlara hizmet etmediği için de her fırsatta Rusya ile Türkiye ilişkileri konusunda spekülasyon yayıyorlar.
KURU GÜRÜLTÜYE GİTMEZ
Ancak neyseki Rus tarafı bu konuda yeterince idmanlı. Ne Batı'nın şişirme haberlerine ne de bizdeki muhalif tayfanın yaratmaya çalıştığı kötü müttefik imajına itibar etmiyorlar. Türkiye Rusya ilişkilerinin de öyle kuru gürültüye gidecek bir tarafı olmadığını iyi biliyorlar. Çünkü tarih, kötücül ve şüpheci yaklaşımların komşuluk ilişkilerini temelden sarstığını tecrübe ile sabitlenmiş durumda. O nedenle Rus Duma üyesi Milletvekili Dmitriy Belik'in, Erdoğan'ın "Şüphesiz Ukrayna NATO'ya üyeliği hak ediyor" açıklamasına yaptığı yorum değerli. "Ukrayna'yı NATO üyeliğine layık görmek ve bunu bir şekilde teşvik etmek farklı şeylerdir, destek sözleri genellikle sözde kalır" ifadesini kullanan Belik, "Genel olarak, Erdoğan'ın söylemi çatışmanın tarafları arasında arabulucu olma arzusunu gösteriyor, bu uygun bir pozisyon" diyerek Türkiye'nin iki ülke arasında dengenin mimarı olmaya devam edeceğine inandığını gayet net bir şekilde izah etmeye çalışmış. Tabii anlayanlara...