NATO üyeliği süreci şekil değiştirdi
İsveç'in NATO üyeliği ile ilgili süreç şartlı başladı. Önceki gün Başkan Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı'nın katılımıyla düzenlenen toplantıda uzlaşmaya varılmasıyla birlikte taraflar arasında yeni bir süreç başladı.
Türkiye'nin İsveç'in terör örgütlerine yaklaşımı nedeniyle yaptığı itiraz ise Erdoğan'ın zirveye gitmeden önce yaptığı ustaca hamleyle şekil değiştirdi. Zirvede İsveç'in üyelik sürecinden çok Başkan Erdoğan'ın bu çıkışı konuşuldu. Yıllardır rafa kaldırılan, artık gündemde dahi yer almayan Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin yeniden canlanması diplomatik açıdan son derece başarılı bir adım olabilir.
AB SÜRECİ NASIL EVRİLİR?
AB üyeliği ile sonuçlanmasa bile Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi ticari ilişkilerin yeniden şekillenmesine yol açacak. Tabi bir de vize serbestisi konusu var. Türkiye uzun zamandır bu konuda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Avrupa Birliği ülkeleri tarafından Türk vatandaşlarına resmi hiçbir dayanağı olmayan saçma gerekçelerle vize verilmiyor. Öğrenci, işadamı, turist hiç fark etmiyor. Birçok Avrupa ülkesi sadece Türkiye'den gelenlere özel saçma sapan bahaneler öne sürerek vize başvurularına ret cevabı veriyor. Üstelik bu ret cevabı için bile haftalarca bekletiyor.
Vize serbestisi çok daha kapsamlı ve ayrıca ele alınması gereken bir konu elbette ancak bu konuda bile olumlu adımlar atılması ve Türk vatandaşlarının rahatlatılması bile önemli bir kazanım olacaktır.
Ayrıca yine AB üyelerinin ülkemize yönelik örtülü ambargo ve kısıtlamaları kaldırmak için gereken adımları atması da ekonomik işbirliklerinin önünü açacaktır.
YENİ OYALAMA TAKTİĞİ
İsveç'in nefret suçu olarak değerlendirilebilecek Kuran-ı Kerim yakılması gibi marjinal eylemlerle arasına mesafe koyup koymayacağını ya da önümüzdeki dönemde terör örgütlerinin eylemlerini polis koruması vererek destekleyip desteklemeyeceğini göreceğiz. Firari teröristlere kucak açan konumuna son vermesi konusundaki beklentileri de boşa çıkarmaz.
Terör yasasını hayata geçirdiği gibi terör eylemlerine de son verir. Zaten üyelik onayı için Erdoğan'ın işaret ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki resmi süreç de bu yüzden yeni bir oyalama taktiği olarak değerlendiriliyor. Umarım İsveç bu süreyi iyi bir şekilde değerlendirir ve Türkiye'ye vaat ettiği desteği verir. Yoksa üyeliği, NATO müttefiklerinin terör örgütleri konusunda ortak işbirliği hedefine zarar vermekten öteye geçemez.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.