Giriş Tarihi: 17 Ekim 2023, 23:30
Dünya Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı kötü sonuçlarla baş etmeye çalışırken yeni bir savaş cephesi daha açıldı İsrail ile Filistin arasında. Hamas saldırısının ardından İsrail güçlerinin Filistin'e yönelik başlattığı bombardımanlarda sivil kayıplar giderek artıyor.
Yüzlerce yıllık topraklarından sürülmek istenen Filistinliler kendilerine gösterilen yollardan çatışma bölgelerinden uzaklaşmak isterken bombaların hedefi oluyorlar. Gazze tarihinde görülmemiş bir şekilde sistematik olarak haritadan silinmek isteniyor. İsrail, işgalci oldukları topraklarda yıllardır Yahudi yerleşimciler aracılığıyla adım adım uyguladığı işgal planını Hamas'ı bitirme kılıfını kullanarak hızlandırmak istiyor.
REDDEDİLEMEYECEK HAK
İnsanlık tarihinin en ağır suçu olan soykırım tehdidi karşısında direnmeye çalışan Filistin halkı ise çaresiz. Geçmişleri ile gelecekleri arasında sıkışmış durumda olan bu mazlum halkların tek beklentisi gerçek sahibi oldukları topraklarda yaşamaya devam etmek için gerekli uluslararası desteği yanlarında bulmak. Bu son derece doğal ve itiraz edilemeyecek, reddedilemeyecek bir hak onlar için...
Peki dünya ne yapıyor? Dünya üzerindeki adaletsizliklere karşı durması beklenen, haksızlıklarla ortak mücadele edilmesini sağlama iddiasında olan
uluslararası toplumun vicdanı olması gereken kurumlar ne işe yarıyor?
Birleşmiş Milletler'in bu insani işleve hizmet etmediğini, 3-5 devletin oyuncağı haline geldiğini zaten çok uzun zamandır biliyoruz da yine de insan böyle durumlarda o ve onun gibi kuruluşlardan gelecek adımları görmek istiyor.
Tam da bu sırada haber ajanslarına düşen bir haber ise insanlığın geleceğinin ne kadar basite indirgendiğini yüzümüze çarpıveriyor. Dünyanın vicdanını temsil etmesi gereken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), yine kendinden bekleneni değil de beklenmeyeni yapıyor!
ATEŞKESE HAYIR DEMEK...
Rusya'nın Gazze'de "insani ateşkes" çağrısı yapan ve her türlü sivil ölümü kınayan karar tasarısının oylamaya sunulduğu 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'nde tasarıya Fransa, Japonya, İngiltere ve ABD "hayır" oyu kullanıyor. Arnavutluk, Brezilya, Ekvador, Gana, Malta ve İsviçre'nin çekimser kaldığı oylamada Çin, Gabon, Mozambik, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin "evet" oyları yetersiz kaldığı için tasarı reddediliyor. Yani insanlığın vicdanını temsil etmesi gereken kurum bizzat insanlığın geleceği için yapılan ateşkes çağrısını bile yapamıyor.
Üstelik savaşın yayılma riski bu kadar büyükken. Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri kalıcı ateşkes sağlanması için bu kadar yoğun çaba gösterirken.
Herkesin gözlerinin önünde büyük insanlık suçları işlenirken... Yarın öbür gün İsrail zulmüne karşı çıkan, tepki gösteren bölge ülkelerinden herhangi biri bombaların yeni hedefi haline gelebilecekken...
Saydığımız bütün bu seçenekler ihtimal dahilindeyken ateşkese 'hayır' demek insanlık vicdanına sığar mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.