Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Karabağ gerilimin masaya yatırılması için İspanya'nın Granada şehrinde düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) toplantısına Türkiye'nin davet edilmemesi sonrası kriz çıktı. Bakü yönetimi toplantıya katılsaydı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Karabağ operasyonundan bu yana ilk kez yüz yüze görüşmüş olacaktı. Ancak görüşmelere Ankara'nın çağırılmamasına tepki gösteren Aliyev, toplantıya katılmama kararı aldı. Azerbaycan'ın, Ankara'nın olmadığı bir masada olmayacağı yönünde tavrını net bir şekilde ortaya koyması sonrası Fransa ve Almanya'nın katılımıyla düzenlenen toplantının pek bir anlamı kalmadı.
HATALAR ZİNCİRİNİN PARÇALARI
Zaten böyle bir organizasyon için en başta İspanya'nın seçilmiş olması bile başlı başına bir hataydı. Dağlık Karabağ meselesinin hiçbir şekilde tarafı olmaması gereken ülkelerin katılımcı olarak seçilmiş olması da ayrı bir sorun. Azerilerin kendilerini tamamen yalnız hissedecekleri son derece Ermenistan yanlısı bir masada yer almak istememeleri kadar doğal bir şey olabilir mi? Ülkeleri için milli mücadele meselesi haline gelen bir konuyu neden kendileriyle taban tabana zıt görüşte olan devletlerle üstelik de sorunun kaynağından kilometrelerce uzakta tartışsınlar ki...
ASLINDA TÜM DÜNYA BİLİYOR
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, her ne kadar krizin sorumlusu olarak Türkiye ve Azerbaycan'ı hedef gösterse de durumun hiç de öyle olmadığını tüm dünya biliyor. Azerbaycan, Ermeni lobilerinin dünyaya yayılan güçlü varlıkları yüzünden zaten yıllardır ayrımcılığa maruz kalıyor. ABD'de, Fransa'da Ermeni lobileri ne derse hükümetler onlara paralel adımlar atıyor. Bakü yönetimi ise aynı lobiler yüzünden dünyaya saldırgan ve işgalci olarak lanse ediliyor. Durum tam da böyle iken Bakü yönetiminin, 19 Eylül'de Karabağ'da sahada 24 saatlik operasyonla kazandığı terörle mücadele zaferi, İspanya'da masada Ermeni yanlısı devlet politikaları yüzünden zayıflatılacaktı.
Zaten büyük ihtimalle katılımcıların amaçları da buydu. Erivan'ın işgal ettiği Karabağ topraklarında Ermeni çeteler aracılığıyla devam ettirdiği zulme son verilmiş, bölge halkı nihayet rahat bir nefes almışken bu zaferi karalama kampanyalarına hizmet edecek bir zirvenin parçası olmamak çok normal değil mi?
HEPSİ BİRER ALGIDAN İBARET
Dünya üzerinde Ermeni lobilerine hizmet eden sanatçılar, siyasetçiler ve zenginler sayesinde sosyal medyanın da gücüyle Ermenilerin Karabağ'da tecrite zorlandığı algısı yayıladursun Azerbaycan, Türklüğe yakışır bir şekilde sivilleri son derece gözeterek ikinci bir zafer daha elde etti. İlkini Türkiye'nin desteği ile kazandığı Karabağ zaferini orada en başta da kendi halkına zulmeden çeteleri temizleyerek perçinledi. Ermenistan yüz yıl daha aynen Türkiye'ye yaptığı gibi aynı yalanlara sarılsa bile Karabağ'da bölgenin talihini değiştirecek tarihi adımlar atılıyor bugünlerde.
Ve bu durum ne Paşinyan'ın gidip Avrupa'ya ağlamasıyla ne de Ermeni asıllı sanatçı ve mankenlerin sosyal medyada yaktıkları ağıtlarla değişmeyecek.