Beklenen değişim Özel olamazdı
Seçim hezimetinden bu yana herkesin tepkisini çeken Kemal Kılıçdaroğlu, koltuğunu bırakmamak için bu yönde kendisine telkinde bulunanlara bile kulaklarını tıkadı. Çünkü bence değişim söylemlerine sarılan, bu söylemler üzerinden prim yapmaya çalışan herkesin gerçek derdi değişim değil hesaplaşma idi. Yoksa değişim sadece genel başkan değişikliği ile sağlanabilecek bir dönüşüm süreci değildi. Kılıçdaroğlu da muhtemelen benzer düşüncelerle aynı kadrolarla yerel seçim sürecini atlatmak istedi.
Bu dönemde bir yenilgi daha almanın önemi yoktu. Ama beklediği gibi olmadı.
Sonuç olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile başlayan süreç Grup Başkanı Özgür Özel'in Genel Başkanlık koltuğuna geçmesiyle son buldu.
SADECE GENÇLEŞME HAMLESİ
Uzun süredir partide olan ve çeşitli görevlerde bulunmuş daha genç bir isim olarak Özel'in bu göreve gelmesi elbette ülke siyasetinde bir gençleşme hamlesi olarak değerlendirilebilir. Tabii gerçek amaç siyasette gençleşme olsaydı...
Özgür Özel, görüntü itibariyle Kemal Bey'den çok daha genç ve dinamik olabilir ancak bugüne kadar Kemal Bey'in siyaseten yanlış olarak görülen tüm hamlelerinde hemen yanıbaşındaki kişilerden biri olması nedeniyle son derece düşündürücü.
14 Mayıs seçimlerinde de onun öncesindeki dönemeçlerde de Özel, Kemal Kılıçdaroğlu'nun en büyük destekçilerinden biri olarak görülüyordu.
Zaten 14 Mayıs sonrası grup başkanı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde genel başkanı temsil etme görevi verilmesi de tam da bu fikir birlikteliğinin göstergelerinden biri olarak gösterilebilir.
O nedenle kurultaya giden süreçte Ekrem İmamoğlu ile işbirliği yapması, birlikte Kemal Bey'i ikna yoluna gitmek istemeleri ilk anda antipatik geldi birçok kesime.
İMAMOĞLU'NUN GÖRÜNEN YÜZÜ
Özel ile Kılıçdaroğlu'nun fikren son döneme kadar hiçbir ayrışmaları yansımamıştı kamuoyuna. O nedenle hala bana Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu gözündeki antipatikliğini kırmak için Özel'i kullandı, onu öne sürüp vitrine koydu gibi geliyor.
Çünkü İmamoğlu, hırslı bir politikacı.
Siyasette istediği noktaya ulaştığını düşünmediği gibi bu konuda önüne çıkan engelleri de tüm ilkeleri bir kenara bırakma pahasına aşmak istiyor. Bakmayın kameralar karşısında gülümseyerek ortadan konuştuğuna, amacına ulaşmak için üstüne basmayacağı kimse yok.
Hal böyle olunca bu genel başkan değişikliğinin partide beklenen dönüşümü sağlamayacağı çok açık.
Çünkü asıl amaçlanan dönüşüm Özel değil İmamoğlu idi. Özel ancak CHP'nin geleceği için bir geçiş dönemi aktörü olabilir. Yoksa kitleleri peşinden sürükleyecek lider ışığı Kemal Bey'de olmadığı gibi Özel'de de yok. Dışarıdan çok bariz bir şekilde görülebilen bu sonuçla parti içinde siyaset yapanların ne zaman yüzleşeceğini ise zaman gösterecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.