Siyasetin başa bela ‘büyük lafları’
CHP ve İYİ Parti yerel seçimler öncesi bir kez daha ittifak ya da onların deyimiyle 'işbirliği' yapmanın yollarını aramaya başladı. Baktılar bir seçim yenilgisi tehlikesi daha yaklaşıyor, artistlik yapmanın alemi yok diye aklı selim birkaç kişinin seslerine kulak verme kararı aldılar galiba. İYİ Parti, Meral Akşener'in genel seçimin hazin faturasını CHP'nin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na kesmesinin ardından biliyorsunuz yerel seçime ittifaksız girme kararı aldı. Hatta şu an partide devam eden kan kaybının en büyük nedeni esrarengiz akçeli işlerse diğeri de bu karar. Şimdi bu süreçte yapılanlar, ağızlardan çıkan kallavi laflardan nasıl dönülebilir kaygısı hakim. Akşener için de partisinin kurmayları için de asıl mesele bu...
KENDİSİ KAR KADAR BEYAZ
Çünkü Akşener yenilgiyi sindirebilmek için olsa gerek bir süre sessiz kaldıktan sonra başladığı günah çıkarma seanslarında sanki koca bir propaganda döneminde kendisi ve partisinin hiçbir yanlışı olmamış gibi büyük laflar etti. Sanki seçim sadece Kemal Kılıçdaroğlu aday olduğu için kaybedilmiş gibi davrandı. Tek hatanın yanlış aday olduğunu savundu. Kemal Bey'in kendisinden gizli işler çevirdiğini haykırdı meydanlarda. Sanki Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı yardımcısı adayı diye parti başkanlarına ek olarak Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı alsın diye dolap çeviren başkasıymış gibi. Hatta Kemal Bey yurt dışındayken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ile iş tutup operasyon yapmaya kalkışmamış gibi. Üstelik aylardır kendisi Kemal Bey'e de ekibine de her fırsatta saldırıyor.
ÖZEL İÇİN DE DURUM AYNI
Keza CHP kurmayları hatta yeni Genel Başkanı Özgür Özel için de durum pek farklı değil. Özel de ile yakın ekibi de Kılıçdaroğlu'nun yanındaydı seçim kaybedilirken. Çoğu yanlış adım Özel'in bilgisi dahilinde atıldı. Çoğu yanlış karar, onunda yer aldığı masalarda alındı. Kapılar ardında yapılan gizli pazarlıkların çoğundan Özel de haberdardı. Sadece bir seçim kazanmak için verilmedik söz, dağıtılmadık makam mevki kalmamıştı. Ve neredeyse hepsinde Özel de oradaydı. Hatta hatırlayın Kemal Bey seçim öncesi son kez grup başkanı olarak meclis kürsüsünden partililere seslendiğinde Özel onu gözyaşlarıyla alkışlayanlar arasındaydı. Sonra ne oldu peki, ne değişti de Kemal Bey'i kurultay sürecinde alt edip yerine geçmeyi başardı? Kendisi kimlere ne vaatlerde bulundu, nasıl imtiyazlarda bulundu da sütten çıkmış ak kaşık gibi Genel Başkanlık koltuğuna oturuverdi...
BU KADARI FAZLA ARTIK
Gerçi diyeceksiniz ki, bu modeller böyle (!) millet daha doğrusu muhalif tayfa onların çarklarına alıştı ama bu kadarı da fazla değil mi artık? Şimdi daha birkaç ay önce birbirlerinin ardından demediklerini bırakmayanlar, koltuğunu kazanmak ya da koltuğunu korumak için çevirmedik dümen bırakmayanlar yeniden aynı masalarda oturup memleketi kurtarma (!) hedefine birlikte mi yürüyecekler yani? Hesap bu şekilde hatta iki parti de dün bu konuda ilk toplantılarını yaptılar bile... İYİ Parti'den ittifaka ret kararı çıktı ama bakalım aynı masada karşılıklı poz verme kıvamına ne zaman gelecekler... Asıl iki parti arasında İzmir konusunda işler kızışacak. Çünkü İYİ Parti Ankara ve İstanbul adaylarını açıklamadı. İzmir konusunda ise özellikle aceleci davrandı. Akşener önceki seçimde partisinin fedakarlık ettiğini söyledi ya, şimdi İzmir üzerinden fedakarlık bekleyecek. Bakalım bu süreçte İYİ Parti adayı Ümit Özlale'nin akıbeti nasıl olacak?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.