‘Mış’ gibi yapanlara karşı samimiyet
AK Parti'de büyükşehir ve il belediye başkan adaylarının tamamı, önce İstanbul ve geçtiğimiz hafta da Ankara'da düzenlenen iki törenle açıklandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın tek tek sahneye çağırıp görev verdiği adaylar hemen saha çalışmalarına başladı. İsmi Ankara'daki törenle duyurulan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ da, kente geldiği ilk andan itibaren hızla seçim çalışmalarına başladı.
Eski başkanlar, partiler, STK'lar, esnaf ve vatandaşlara İzmir'i CHP'li yıllarında mahkum olduğu köykent görüntüsünden kurtaracak projelerini anlatıyor.
Muhalefet, ithal-yerli aday tartışmalarının etrafında dönüp dururken AK Parti, hem partinin dinamiklerini hem de İzmir'in kronikleşmiş sorunlarını çok iyi bilen, kenti yıllarca TBMM'de temsil etmiş, İzmirlinin sorunlarına çare olmak için önayak olmuş birinden yana kullandı tercihini.
İZMİRLİNİN SESİ OLMAK
Hamza Dağ, pek çok partinin İzmir'e uğramayan vekillerine, kentin kentlinin sorunlarını hiç bilmeyen siyasetçilerine, genel merkezlerin tepeden inme görevlendirmesiyle 'mış' gibi yapanlara her açıdan fark atacak bir isim. Adaylık konusunun geçtiği her yerde duyduğum ortak bir görüş var kendisiyle ilgili. Milletvekili olduğu dönem boyunca kendisine ulaştırılan hiçbir sorunu duymazdan gelmemiş, hiçbir yardım talebini geri çevirmemiş, İzmirlilerin Ankara'daki sesi olmuş. Parti ayrımı yapmaksızın konuştuğum herkes kendisini böyle tanımlıyor.
Hakkında vatandaş tarafından böyle düşüncelere sahip olunması bir siyasetçi için en önemli parametre bence. Başkan Erdoğan'ı yıllardır her türlü oyun ve saldırılara rağmen tüm seçimlerden zaferle çıkaran işte bu samimiyeti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ ile ilgili seçmen üzerindeki bu hissiyatın sandığa nasıl yansıyacağını göreceğiz elbette ama seçimi kim alırsa alsın bu kez içtenlik ve samimiyet kazanmalı.
Çünkü İzmir'in ihtiyacı olan bu.
BULUNMAZ HİNT KUMAŞI ARANIYOR!
31 Mart yerel seçimlerine yönelik muhalefet partilerindeki aday belirsizliği ve krizler devam ediyor.
Hele CHP'nin İzmir ile ilgili aday krizi var ki her kafadan farklı ses çıkıyor. Aday enflasyonu ve kulisler havada uçuşuyor.
Biliyorsunuz CHP'de Genel Başkan Özgür Özel'in üzerinde başını İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun çektiği İstanbul ekibinin baskısı var. CHP Genel Merkezi'nde şu anda Özel'den çok gölge başkan İmamoğlu'nun dayatmaları konuşuluyor.
Bu karşılıklı restleşme ve dayatmalar ise en çok aday belirleme sürecini tıkıyor. Şu anda İzmir, Antalya gibi büyükşehirlerde bir türlü aday açıklanamamasının temelinde bu iki başlı yönetim anlayışı var.
TAMAMEN ZIT PARAMETRELER
Aday yapılacak kişide bir arada bulunması beklenen o kadar zıt parametre var ki 31 Mart için sahaya çıkacak öyle isimlerin bulunup bulanamayacağı koca bir meçhul. Herkes kendisine yakın olan kişilerin aday olmasını istiyor, üstelik aday gösterilecek kişinin de eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın olmaması isteniyor. Adayın hem İYİ Parti tabanının sempatisini kazanacak hem de DEM Parti seçmeninden oy alabilecek biri olması gerekiyor. Yani anlayacağınız her kesime mavi boncuk dağıtıp göz kırpacak yanar döner adaylar bulunmaya çalışılıyor. Durumun imkansızlığını anlatmaya bu sözler yetti mi bilemiyorum ama ana muhalefetin durumu aynen anlattığım gibi içler acısı...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.