İsmi ‘gerçek’ kendisi ‘tiyatro’
Gazze'de Ekim ayından bu yana yaşanan İsrail vahşeti aylardır dünya vicdanını kanatıyor. Her gün yüzlerce Filistinlinin göz göre göre katledildiğine şahit oluyoruz. Türkiye gibi nadir birkaç ülke dışında bu vahşete yüksek sesle itiraz eden pek devlet göremiyoruz.
Bu konuda eleştirileceklerin başında ise malum İslam ülkeleri geliyor. Elbette bu boyutta bir vahşete ses yükseltmek için illa Müslüman olmaya gerek yok ama yine de beklenen Müslüman ülkelerin bu konuda daha dik bir duruş sergilemeleri.
İRAN DİĞERLERİNDEN AYRI
Bu noktada İran ise ayrı bir tarafta duruyor. Çünkü İran diğer Müslüman ülkelerden de çok ayrı değerlendirilmesi gereken bir coğrafya. Çok köklü bir devlet olmasının yanı sıra dış dünyayla bağlantısının sınırlı olması nedeniyle dış dünyaya bakışı da diğer Müslüman ülkelerden ayrışan bir yer. Hem nelere, kimlere hizmet ettiğinin pek anlaşılamaması nedeniyle hem de izlediği saldırgan dış politika yüzünden Türkiye'nin de komşuluk ilişkilerini tarih boyunca mesafeli tuttuğu bir ülke İran. O nedenle İsrail'e yönelik tutumu da Gazzelilere yönelik vahşete karşı gösterdiği duruş da pek samimi bulunamıyor.
Çünkü bugüne kadar ABD'ye yönelik tehditlerinin çoğunun günün sonunda bizzat ABD'ye hizmet ettiği ortaya çıktığı için İsrail'e yönelik olanların da aynı samimiyetsizliğin ürünü olması muhtemel.
MAĞDURİYET YARATTI
İran, İsrail'in hukuksuz Gazze operasyonuyla dünyada devletler bazında olmasa da insanlık gözünde kaybettiği itibarı, gönderdiği füzelerle gidermeye hizmet etti bu yalandan operasyonla. Gazze'deki katliamların üzerindeki dikkat bir anda dağıldı mesela. Herkesin gözünde İsrail vahşeti İran mağduriyetine evrildi bir miktar da olsa. İsrail'in terörist devletten mağdur devlete dönüşmesine hizmet etmekten başka bir başarısı olmayan bu operasyonun Netanyahu yönetiminin işine yaramadığını söyleyebilecek olan var mı mesela! ABD başta olmak üzere İsrail üzerinde azalan desteğin İran düşmanlığı üzerinden yeniden yükseleceğini tahmin etmek güç değil.
KULLANIŞLI DÜŞMANLIK
O kadar ki adı bile düzmeceliğini ele veren "Gerçek Vaat Operasyonu" gerçekten de kamuoyunun bu konuda iknaya ihtiyacı olacağı sezinlenerek verilmiş gibi...
İki ülkenin kısaca tarihlerine bakıldığında bile düşmanlıkları ile birbirlerine hizmet ettiklerini görmek mümkün çünkü. İran'ın düşmanlığı İsrail için kullanışlı, aynı şekilde İsrail'inki de İran için öyle. Birbirlerini kendi varlıklarının devamlılığı için bir nevi sigorta gibi görüyorlar. Görünürdeki düşmanlıklarıyla bulundukları topraklara, çevrelerindeki ülkelere ve hatta dünyaya bile korku salmayı amaçlıyorlar. Hem içlerine dönükler hem de dış dünyaya şeffaf bir görünüm vermeme gayreti içindeler.
Dolaylı yoldan birbirlerine hizmet eden bu iki gizli dostun görünürdeki düşmanlığının da inandırıcı olması mümkün değil.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.