• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Yeni başkanların kıvrak zeka farkı ZÜMRÜT YILMAZ

Yeni başkanların kıvrak zeka farkı

zumrut.yilmaz@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Nisan 2024, 22:43

Yerel seçim sonrasında yeni göreve gelen belediye başkanlarının eskisinin bıraktığı borçları, neden olduğu mali darboğazı belediye binalarına astıkları afişlerle ifşa ettiklerini anlatırken bu ifşa muhabbetinin çok da uzamaması gerektiğini vurgulamıştım önceki yazımda. Çünkü madem gidişat kötü, daha önce alınan borçların, hayata geçirilmemiş vaatlerin, bırakılan personel yükünün günlerce tartışmaya açılmasının da pek bir önemi olmaz bir noktadan sonra.

İŞE KOYULMAK DAHA DOĞRU
Tüm bunların gereğinden fazla tartışılıp durması görevi devralan kişinin seçmen gözünde iş üretmeme bahanesi yaratması anlamına gelir. O nedenle kötü gidişatı tersine çevirmek için mümkün olduğunca hızlı bir şekilde iş üretmek çok daha makul ve makbul bir yoldur vatandaş nazarında. Her şey yolundayken çalışmak kolaydır onu herkes yapar. Peki ya tüm şartlar aleyhineyken fark yaratmak kolay mıdır! Elbette değildir ama o makamlara gelmek kadar o makamlarının gerektirdiği zeka, bilgi ve birikime sahip olmak da fark yaratır. Maalesef biz de genel siyasette de yerel yönetimlerde de iş yerine mazeret üretmek çok yaygındır. Vatandaş da öyle alışmıştır ki artık bazı yerel hizmetlerin yerine getirilmemesini sorgulamaz bile. Örneğin İzmirliler yıllardır CHP yönetimindeki Türkiye'nin üçüncü büyük şehrinin dev bir köy olarak kalmasına alışmıştır. Yol, kaldırım, otopark, yeşil alan, trafik gibi temel belediyecilik hizmetlerinin gelişmemesi rahatsız bile etmez vatandaşı İzmir gibi şehirlerde. O nedenle gelen de giden gibi pek bir çaba sarf etmez fark yaratmak için. Bana göre küçük şehirler ve ilçeler ise fark yaratacak işler ortaya koymak için daha çok fırsat sunar. Gelen, en az giden kadar çalışmak zorundadır. Şimdi vereceğim iki örnek ise hem partilerinin seçim performansına ters performans göstermeleri ve yeni yerel yönetim tarzı olan ifşa yöntemini çok akılcı şekilde kullanmalarıyla daha görevlerinin ilk günlerinden fark yaratmışlar bile. Birisi Muğla'nın Kavaklıdere ilçesinin Belediye Başkanı Mehmet Demir. Görevine üçüncü kez seçilen Demir, son günlerdeki ifşa furyasına yaptığı ironik katkıyla hem bu yöntemi tercih edenleri zekice eleştirmiş hem de reklamını yapmış oldu. Belediyenin mali durumuna ilişkin paylaşım yapan Demir, bu vesileyle belediyeler bu denli borç batağındayken kendi yönettiği belediyenin hiç borcu olmadığını duymayanlara da ustaca duyurdu.

FARKINI ORTAYA KOYDU
İkinci örnek ise önceki gün gazetemize manşet yaptığımız Gelibolu'nun AK Partili yeni Belediye Başkanı Ali Kamil Soyuak. Soyuak, görevi devraldığı CHP'li başkanı diğerlerinin yaptığı gibi bıraktığı borçları kalem kalem yazıp belediye binasına asarak eleştirse 'Kendisi AK Partili olduğu için ifşa ediyor' denir hatta bu yüzden antipatik bile bulunurdu. Ama o öyle yapmadı. Onun yerine çok daha akıllıca bir yol seçti. CHP'li eski başkan Mustafa Özacar'ın lüks makam aracını bıraktığı borçları da ironik şekilde vurguladığı bir ilanla satışa çıkardı. Böylece hem antipatik görünmekten kurtuldu hem de belediyenin kötü olan mali durumunu düzeltmek için küçük ama çok etkili bir icraata imza atmış oldu. İşte size yeni başkanlar arasındaki bana göre kıvrak zeka farkının en çarpıcı örnekleri.

ÇOCUKLAR İÇİN UMUT DOLU BİR GELECEK
Dünyada çocuklara armağan edilen tek bayram olma özelliğini taşıyan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı coşkuyla kutladığımız bu özel günde ülkemiz ve dünya üzerindeki tüm çocukların güzel günlere uyanmasını diliyorum. Bu kutlu günü bayram ilan eden ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle yad ediyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.