Türkiye geçtiğimiz hafta çok çetin bir sınav verdi. 10 yıldan uzun süredir iyi kötü hayatlarını ülkemizde sürdüren Suriyeliler ile ilgili sınavdan bahsediyorum.
Kayseri'de başlayıp etkileri hem yurt içine hem de Suriye'nin kuzeyindeki Türkiye kontrolündeki harekat bölgelerine uzanan bir provokasyon dalgası yayıldı ışık hızıyla. Üstelik başlangıç noktası bireysel bir suç olan bu dalga, sonunda ölümlerin olduğu çok daha vahim bir sona evrilebilirdi.
SAĞDUYUNUN DEVRE DIŞI KALMASI
Çünkü öyle tehlikeli bir şekilde başlamıştı ki önü alınamasa gerçekten korkunç sonuçları olabilirdi.
Son derece haklı tepkilerin bile provokasyon dalgası içinde duyulamadığı, en sağduyulu eleştirilerin bile dikkate alınmadığı süreçler bunlar. Ve Türk halkının son derece hassas olduğu vatan, bayrak gibi milli değerler üzerinden organize edilen tüm bu provokasyonların dönüp dolaşıp siyaset malzemesi yapılması da gerçekten olayların boyutunu çok başka noktalara getirebiliyor. Bizler bir milli takım maçında bile kurtuluş mücadelesi verir gibi kenetlenebilen bir toplumuz ki bunun son örneğini de önceki gece millilerimizin Hollanda ile karşı karşıya geldiği maçta gördük. Hepimiz attığımız golle sevince boğulduk.
Aynı şekilde kalemizde gördüğümüz iki golle de kahrolduk, yıkıldık hep beraber. Hal böyleyken birilerinin milli mesele olarak görülebilecek mevzularda sınırlı da olsa toplumumuzu galeyana getirmesi çok kolay. Sınırlı derken tüm bu provokasyon dalgasına rağmen sağduyulu şekilde hareket eden büyük çoğunluğu bu olayların dışında tutmak için söylüyorum.
SURİYE İLE YENİ DÖNEM PLANI
Biliyorsunuz hükümetin, ülkemizin Suriye ile ilişkilerini normalleştirmek adına henüz söylem bazında da olsa ortaya koyduğu bir iyi niyet beyanı var son dönemde ortada. Tam da bu dönemde ülkemizdeki Suriyeli mülteciler üzerinden organize edilen bu olaylar Suriye ile ikili ilişkileri daha başlamadan baltalama girişiminden başka bir şey değil aslında. Bunu dışarıdan planlayanlar olduğu kadar içeriden destek verenlerin de olduğu çok ortada. Suriye'deki harekat bölgelerini terörden arındırmak hiç kolay olmadı.
Ordumuz ve askerlerimiz oradan gelebilecek tüm tehlikelerin önüne geçebilmek için canını ortaya koyuyor yıllardır.
TABİİ Kİ BOŞ DURMAYACAKLAR
Oradaki terörist gruplardan medet umanlar, oralardaki istikrarsızlıktan kendilerine kar sağlayanlar, çıkarları için oradaki halkı kullananlar boş duracak değiller Suriye politikamızın değişmesi karşısında. Bunlar çok organize olaylar yani. Nitekim kuzey Suriye'de Türk bayrağına yönelik çirkin saldırının ardında da Kayseri'deki provokasyonun ardında da aynı odaklar var. Dediğim gibi ilişkiler açısından normalleşme ifadesinin kullanılması bile nelere yol açtı görüyorsunuz işte. Yoksa düne kadar yıllardır aynı mahallelerde yan yana yaşayıp giden iki toplumun bir anda bireysel bir suç yüzünden toplu ceza kesmeye kalkışmasını nasıl yorumlayıp bir yere koyacağız!
