Müziği sevmek, müzikle uğraşmak, müzik dünyasında olup bitenleri takip etmenize yetmiyor. Geçenlerde sevgili kardeşim Kubat önüme bir CD koyup "Ali abi dinle bak çok hoşuna gidecek" dediğinde albüm kapağındaki şarkıcıyı işaret edip "Yeni bir ses mi?" diye sordum. "Yok abi yeni değil ama çok seveceksin" diye sitemkar baktı.
Hemen orada, albümdeki şarkıları kısa kısa dinlerken müthiş bir tat hissettim ve en iyi müzik dinleme yerim arabama attım kendimi...
***
O günden beri arabamın CD çalıcısından çıkarmadım ve büyük bir zevkle dinliyorum bu albümü...
Albümdeki 12 şarkıdan dokuzunu yazıp, besteleyen ve şarkıları yorumlayan sanatçı Şenay Lambaoğlu. Ve bu albüm Şenay'ın ikinci albümüymüş. Bir yıl önce Ada Müzik'ten ilk albümü "İçimde Aşk Var"ı çıkaran sanatçı yıllardır müziğin içindeymiş. Türkçe caz yapıyor ve mükemmel yorumluyor. Ve ben şimdiye kadar bu sanatçıyı dinleme, tanıma fırsatı bulamamışım. Bu yüzden ilk işim kendimi ayıplamak oldu...
***
Şenay Lambaoğlu'nun çok beğendiğim ve bana "Türkçe caz bu kadar kusursuz, klas ve özgün söylenmeli, helal olsun bu kıza" dedirten albümün adı: "Zarf Tümleci"... İsim olarak olarak ilk anda insana tuhaf gelen "Zarf Tümleci" albümde yer alan 10'uncu şarkı...
Şenay şöyle yazmış:
"Ben seni ve kendimi/ Aynı cümleler içinde/ Belki bir zarf tümleciyle/ Tek bir noktayla bağlıyorum/ Ve yine ben o cümleler içinde / Türlü sıfatlar vesilesiyle / Duygularımdan açık veriyorum...
***
Ben müziğe gönül verdiğimde hafif batı müziğini de, rock müziğini de, country müziği de, caz müziğini de seviyordum. Türk cazcılarını tanırken Sevinç Tevs'i, Rüçhan Çamay'ı, Ayten Alpman'ı Türk kadın caz şarkıcılarının divaları olarak belledim. Üçü de Ella Fitzgerald'ların, Sarah Vaughan'ların, Nancy Wilson'ların Türkiye temsilcileri gibiydiler.
Daha sonra yapımcı olarak el verdiğim rahmetli Nükhet Ruacan da mükemmel bir caz yorumcusu olarak müzik tarihimize yazıldı.
Son 10-15 yılda çok iyi caz şarkıcıları yetişti ülkemizde. Ben yeni kuşağa ne yazık ki uzak kaldım.
***
Şenay Lambaoğlu'nu araştırdığımda Almanya doğumlu ve ülkemizin usta cazcılarıyla çalışmış, iyi eğitim almış bir caz sanatçısı çıktı karşıma. Söz yazarlığı, besteciliği ve yorumculuğu dışında en çok şu özelliği dikkatimi çekti.
Şenay Lambaoğlu Türkçe cazı kusursuz bir prozodiyle seslendiriyor. Ben bu kadar iyi bir Türkçeyle seslendirilmiş caz müziği dinlemedim şimdiye kadar. Bu nedenle de albümü çok sevdim ve böylesine coşkuyla anlatıyorum...
***
Yeni kurduğu Stüdyo 14 adlı yapım şirketiyle ilk olarak bu albümü hayata geçiren Kubat'ı yapımcılığa başladığım yıllardaki idealist Ali Kocatepe'ye benzettim. Önce ona teşekkür ediyor, ardından prodüktör, söz yazarı, besteci ve yorumcu Şenay Lambaoğlu'nu ayakta alkışlıyorum.
Albümde yer alan bir de İlhan Şeşen bestesi var. "Sıcaklardandır" sevdiğim bir şarkıydı. Caz yorumu da mükemmel olmuş...
Bu kadar başarılı işler yapılırken Ercüment Orkut, Can Çankaya, Cem Tuncer, Cenk Erdoğan ve Volkan Hürsever düzenlemeleriyle albümü pırıl pırıl aydınlatıyorlar.
Eşlik eden müzisyenlerin hepsi de alkışı hakediyor. Cazla yakından ilgiliyseniz zaten siz Şenay Lambaoğlu'nu tanıyorsunuz. Ama bu albümden haberiniz olmamışsa mutlaka edinin.
Ben bu naif sanatçıyı geç tanımış olmanın ayıbını yaşadım. Siz bir an önce tanıyın istiyorum...
