Ünlü şarkıcı Amy Winehouse'un cansız bedeni, Londra'nın Camden semtinde ölü bulunduğu evinden çıkarılırken, sokağın başındaki güvenlik şeridinin ardında biriken hayranları sessizce ağlıyordu.
Henüz otopsi sonucu açıklanmasa bile, yüksek dozda yuşturucu aldığı için hayatını kaybettiği yazılıp çizilen Amy'nin sevenleri için 'ölüm nedeni' o kadar da merak konusu değildi aslında.
Çünkü onlar, olağanüstü sesi, yazdığı ve söylediği şarkıları, Belgrat'taki son görüntülerinin dışında sahnede devleşen tarzıyla gönüllerindeki tanrıçayı yitirmenin üzüntüsü içindeydi. Hem de hayatının baharında, 27 yaşındayken...
***
Ölümün yaşattığı şokun yanı sıra, Amy'nin hayatından çıkarılacak dersi almak içinse kimsenin aptalca ve zamansızca 'özlü sözlerine' ihtiyacımız yok.
Aşırı alkol ve pençesinden kurtulamadığı uyuşturucunun başrolü oynadığı bu 'ölüm senaryosunun' uzun sürmeyeceğini Amy'nin ailesi de biliyordu. Ki annesi, onun sağlığında verdiği bir demeçte, "Kızım kendini öldürüyor ve biz uzaktan izliyoruz" demişti.
Aslında bu, "Onun uyuşturucu bağımlılığı yüzünden öleceğini biliyoruz ancak yapacak hiçbir şeyimiz yok" çaresizliğinin dile getirilişiydi. Çünkü Amy Winehouse defalarca tedaviye gitmişti ama yazık ki uyuşturucu bataklığından kurtulmak mucizenin de ötesindeydi.
***
İşte bu yüzden uyuşturucu 'kurtulunacak' değil, hiç 'başlanmayacak' bir bela zaten. Ve Amy'nin ölümüyle yeniden gündemi ısıtan 'uyuşturucu' konusunda asıl üzerinde durulması gereken konu, insanların bu ölüm tozuna sonlarını bile bile nasıl ve neden bulaştığıdır.
Çünkü ancak, 'uyuşturucuya sarılmanın' çare gibi görüldüğü psiko-sosyal nedenler iyi anlaşıldığı ve bunlara karşı önlem alınabildiği sürece yeni başlangıçların önü alınabilir.
Özellikle bağımlılığı en hızlı gelişen eroin ve kokaini yüksek dozlarda kullanan birine, yakınlarının dahi yardım etme şansı yok gibidir.
Tıpkı Amy'nin annesinin 'çaresizliği' gibi.
***
O nedenle, bağımlılığın öncesinde fark edilmesi ve yapılması gerekenlerle ilgili kişisel tecrübeleri olanlar, toplumla paylaşmakta gecikmesinler.
Onun ötesinde, herkesin bildiği bir gerçeği keşfediyor edasıyla ölüyü 'su testisine' benzetmek maharet ya da farkındalık yaratmak sayılmaz. Biraz ahlak noksanlığı olan herkes yapar.
'Seksi kadın' dövmesi denizciliğin simgesiydi
Amy Winehouse'un en çekici yönlerinden biri de, kollarındaki 'melek, çapa, at nalı ve çıplak kadın' dövmeleriydi. O kadar ki dövmeleri kimliğiyle bütünleşmişti.
Müzik endüstrisinin bazı babaları, başarılı şarkıcının kolundaki 'çıplak kadını' kapatarak sahneye çıkmasını istemişti.
Oysaki Amy'nin kolundaki 'at nalı' ve 'seksi kadın' figürleri denizciliği, deniz özlemini simgeliyordu. Denizi ne kadar sevdiğini bilmem ama çılgın rockçının 'denizciliği' vurgulayan dövmeleri, belki de özgürlüğünün ya da özgürlük özleminin şifresiydi.
