Kıssadan hisse çıkardığımız öyküler kimin hoşuna gitmez ki? Bilge kişilerin hayatları tarihe not düşen olaylarla doludur. O hikayeler yüzlerce sayfalık kitaptan daha çarpıcı bir etki uyandırır insanda.
İlkel çağlardan bu yana tanrıların, inançların, kahramanların, kültürlerin ve toplumsal değerlerin kuşaktan kuşağa aktarımında öyküler hep baş roldedir. Ve birçok öğretinin, yüzyıllardır yolumuzu aydınlatan kilometre taşlarını döşer onlar. Bu yüzden, zeka pırıltıları taşan öyküler dinlemekten ve anlatmaktan yüzyıllardır vazgeçmemiştir ademoğlu.
***
Nerden esti şimdi öykülerden söz etmek? Söyleşi ve denemelerini ibretlik anekdotlarla süsleyen Avram Ventura'nın yeni kitabından... Yıllardır hayat görüşünü sevenleriyle paylaşan Avram Ventura, bu kez 'ilginç öykülerin ışığında' ufkumuza yeni pencereler açıyor. 'Küldeki Kıvılcım' adıyla raflarda yerini alan kitabı, hem Ventura'nın insancıl tahlilleri hem de kalemini besleyen öyküleriyle müthiş tat veriyor.
İşte onun dünyaya, insana bakışının yansımaları olan öykülerden bir demet... Bakalım nasıl bulacaksınız?
***
Büyük İskender, ünlü düşünür Diyojen'i insan kemikleri arasında bir şeyler ararken görünce ne yaptığını sormuş. Diyojen, zafer sarhoşluğundaki hükümdara, 'Babanızın kemiklerini ayırıyorum efendim. Ama hangisinin kölelere, hangisinin babanıza ait olduğunu kestiremiyorum' yanıtını vermiş.
***
Ailesinden yüklüce miras kalan bir ressam, hasta ve parasız olduğu dönemde kendisine evini açan, onu iyileştiren temiz kalpli işçiye borcunu ödemek istemiş. Kendisine para vermeyi teklif ettiğinde, işçiden şu yanıtı almış: Siz bana değil, önünüze ilk çıkacak namuslu ve yardıma muhtaç kişiye borçlandınız. Ben başkasına olan borcumu size yardım ederek ödedim, siz de benzer şeyi yapmaya çalışın!
***
Sokrates'le karşılaşan arkadaşı, başka bir arkadaşıyla ilgili kulağına gelenleri anlatmak istemiş. Sokrates onun sözünü keserek, kendisine şu soruları yöneltmiş:
'Anlatacaklarının gerçek olduğundan emin misin?'
- Hayır, sadece duydum.
'Onunla ilgili söyleyeceklerin iyi şeyler mi?'
- Hayır, tam tersine...
'Peki anlatacakların benim işime yarayacak mı'
- Sanmıyorum...
Bunun üzerine Sokrat, tarihi bir ders vermiş: Söyleyeceklerin iyi, doğru ve işe yarar şeyler değilse, bana niye anlatmaya çalışıyorsun ki?
***
Tanrı evreni oluştururken sıra insanı yaratmaya geldiğinde, onlardan bir sırrı saklayacağını söylemiş. Bu sır insanların mutluluğuymuş. Diğer varlıklara bunu nereye saklayabileceğini sormuş ve her biri evrenin sonsuz boşluğunda değişik yerler göstermiş. O varlıklardan sadece biri, 'Tanrım, mutluluğu insanların yüreğine yerleştir. Onlar bu sırrı uzaklarda aradıkça, ulaşamasınlar' demiş ve kabul görmüş.
***
Bir çiftçinin traktörü bozulmuş. Köyde kimse tamir edememiş. Bunun üzerine kentten bir usta çağrılmış. Adam traktörün bir noktasına çekiçle vurmuş ve motor çalışmış. Köylü sevinçle borcunu sorduğunda, '100 lira' yanıtını almış. Çok şaşıran köylü, 'bir çekiç vuruşu için 100 lira mı alıyorsunuz' demiş. Usta ise cevabı yapıştırmış: Bir çekiç vuruşu için bir lira alıyorum ama nereye vuracağımı bildiğim için 99 lira!
***
New York'un Brooklyn Köprüsü'nde bir kör dileniyormuş. Oradan geçen bir yabancı, dilencinin üzerinde engelli olduğunu belirten levhaya bir şeyler yazmış ve 'artık daha çok kazanacaksınız' demiş. Bir ay sonra yeniden dilencinin yanına gidip sonucu sorduğunda, kör adam gelirinin arttığını söyleyerek tabelaya ne yazdığını merak etmiş. 'Çok basit' demiş yabancı, 'Doğuştan kör yazıyordu, onun yerine bahar geliyor ama ben göremeyeceğim diye yazdım' karşılığını vermiş.