Faaliyetlerini üç yıldır doludizgin sürdüren Karşıyaka Belediyesi Opera ve Tiyatro Salonu'nun, tüm İzmir'in, hatta Türkiye'nin kültür sanat yaşamına kattığı hareketliliği bilmeyen, duymayan kaldı mı?
İzmir Operası'nın dramaturgluğundan emekli olduktan sonra, Atakent'teki salonun koordinatörlüğünü üstlenen Serdar Ongurlar, kılı kırk yaran bir titizlikle hazırladığı kaliteli ve renkli program yelpazesiyle izleyicileri farklı dünyalara taşımayı sürdürüyor.
Şimdiye dek kimleri ağırlamadı ki Karşıyaka Opera ve Tiyatro Salonu... Bale prömiyerlerinden opera eserlerine; İspanyol, Arjantin geceleri gibi tematik müzik ve dans gösterilerinden Tanju Okan şarkılarına; 'lied' dinletilerinden özel tiyatrolara; ünlü şefimiz Gürer Aykal'ın sanat yönetmenliğindeki Karşıyaka Filarmoni Orkestrası konserlerinden dünya çapındaki virtüözlerimizin resitallerine dek belki de Türkiye'de hiçbir sahnede ulaşılamayan bir rekora imza atıldı.
***
Birçok bestecimizin üretimlerini sergilemesi, değerli opera bale ve orkestra sanatçılarımızın projeler üretmesi, gençlerin sahne tecrübesini artırması için de büyük bir fırsat kapısı haline geldi o salon.
Nitekim geçen hafta Sarmaşık'ta röportajı yayımlanan Ongurlar, "Bugüne dek 240 etkinliğe imza attık. Bu, 3 yılda ulaşılabilecek mükemmel bir rakam. 90 bini aşan bir seyirci sayısıyla karşı karşıyayız" dedi. 'Önemli olan sadece salonlar açmak değil, insana yatırımdır' iddiamızın daha çarpıcı bir örneği olabilir mi?
***
Geçtiğimiz cuma, uzun bir aradan sonra tekrar Karşıyaka Opera Salonu'ndaydım. Eşim soprano Derya Kırcalı Gürlük, soprano Evren Işık, tenor Serkan Taylan ile piyanist Cemile Cabbar Kızılateşli'den oluşan topluluk, "Karşıyaka'da Bahar" adıyla harika bir konser keyfi yaşattı müzikseverlere. İzleyici ilgisini görmeliydiniz... Zaman uyuşmazlığı yüzünden, çok istedikleri halde gelemediklerini ileten kimi dostlarımıza rağmen, konseri kaçırmayan sanatseverler salonda oturacak yer bırakmadılar. Artık kemikleşmiş, gayet bilinçli, klasik eserleri bile son derece ilgi, merak ve sevgiyle dinleyen bir izleyici potansiyelinin oluştuğunu görmek ayrıca gurur vericiydi.
***
Operetlerden seçmeler ile napoliten şarkıların seslendirildiği gecede, icradaki başarıları kadar esprileri ve izleyiciyle kurdukları samimi ilişkiyle de yüzlerce kişinin gönlünü fetheden sanatçılar, konser sonrasında dakikalarca ayakta alkışlandılar.
Tek tek yazmakla zaman yitirmek istemediğim eserleri, opera sahnelerinden fazlasıyla aşina olduğumuz başarılı şancılarımız Derya Kırcalı Gürlük, Evren Işık ve Serkan Taylan mükemmel yorumladılar. Her birinin şarkı ve düetlerine kendi tarzlarıyla kattıkları ustalık, etkinliği adeta müzik şölenine dönüştürdü.
***
Amaaa... Bir de çoğumuzun solist kimliğiyle ilk kez tanıştığı, İzmir Operası'nın şan korrepetitorü piyanist Cemile Cabbar Kızılateşli vardı ki, dokunuşlarıyla ezgilerin yolculuğuna çıkardı bizleri.
Eşlik ettiği parçalardaki olağanüstü performansının yanında, solo çaldığı Frederic Chopin'in 'Nocturn No.20 Do Diyez minör' eseri ile 'Improvize'si, geceye apayrı bir sanatsal boyut getirdi. Sevgili Cemile'nin yüreğini yansıttığı tuşeleri, inanın tüm izleyicileri aynı duyguların melodisinde buluşturdu. Emeği geçen herkesi, tekrar kutluyorum.
