Uzman Diyetisyen Selahattin DÖnmez'in, Hipokrat'ın "Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun" sözünden yola çıkarak hazırladığı "Fonksiyonel Diyet", daha genç, daha sağlıklı, daha ince bir beden vaat ediyor
Dört haftalık beslenme programında yağsız kırmızı et, az yağlı süt, kuru yemişler ve özel olarak seçilmiş sebze ve meyveler bir arada tüketilerek iyileştirici güçlerinden fayda sağlanıyor
Türkiye'yi "Fark Etmeden Diyet" kavramı ile tanıştıran Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez'in "Fonksiyonel Diyet"inin sırrı, besinlerin iyileştirici gücünü kullanmasında gizli. Amerikan Diyetisyenler Derneği Denizaşırı Ülkeler Türkiye Temsilcisi Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez, vücut yağ dokusunu azaltıp, kas yoğunluğunu koruyan, az kilo veriminde bile vücutta ciddi olumlu değişiklikler yaratan fonksiyonel diyetin hastalıklardan nasıl koruduğunu ise şu sözlerle açıklıyor: "Bazı besin öğelerinin az alımı hastalık riskini arttırmakta, eksik alınan yerine konulduğunda hastalık riski azalmaktadır. Yüksek miktarda alındığında ise yararlı etki kaybolmaktadır ve risk yeniden ortaya çıkmaktadır. Bu vücudun tepkisi, diyetin kilo yönetiminde de yeterli ve dengeli beslenme ile yapıldığında hatta kişiye özel olduğunda çok daha etkin olduğunun bir kanıtıdır."
BESİN İLE BESİN ETKİLEŞİMİ
Fonksiyonel Diyet ile bazı besin öğeleri bir araya getirilerek etkileri daha belirgin hale getiriliyor. Örneğin soya ve yeşil/siyah çayı beraber yemek kilo verirken erkekleri prostat kanserinden tek başına yenilmelerine göre daha efektif koruyor. Fonksiyonel Diyet; yapay olarak taklit edilmesi zor olan, sebze ve meyvelerde dengeli formda bulunan antioksidan ve fitokimyasalları içeriyor. Diyetin sırrı; bu önemli bileşenlerin besinlerden doğal yollarla sağlanması. Besinlerle alınan bu bileşikler vücutta toksik düzeye ulaşmıyor. Diğer besinlerin içerisindeki doğal bileşenlerle sinerjik etki göstererek fonksiyonel etkinliği artıyor.
-Fonksiyonel Diyet'in amacı nedir?
Bu diyet; kilo korumaya yönelik beslenme taktiklerini içeren, vücut yağ dokusunu azaltıp, kas yoğunluğunu koruyan, az kilo veriminde bile vücutta ciddi olumlu değişiklikler yaratan bir sisteme dayanıyor.
-Bu diyette besinlerin iyileştirici gücünden nasıl yararlanıyorsunuz?
Biliyoruz ki bazı besin öğelerinin az alımı hastalık riskini artırırken, eksik alınan yerine konulduğunda hastalık riski azalıyor.
Yüksek miktarda alındığında ise yararlı etki kayboluyor ve risk yeniden ortaya çıkıyor. Bu vücudun tepkisi, diyetin kilo yönetiminde de yeterli ve dengeli beslenme ile yapıldığında hatta kişiye özel olduğunda çok daha etkin olduğunun bir kanıtı.
-Fonksiyonel diyet, nasıl daha genç bir görünüm sağlıyor?
Yaşlanmamıza neden olan serbest radikaller, normalde 24 saat içinde hücre DNA'sına 10 bin kez saldırırlar. Fonksiyonel Diyet, 24 bu saldırıları besinlerden sağlanan çinko, selenyum, A, C, E vitaminleri ve polifenollerle engeller. Ayrıca yine bu besinler sayesinde, kilo verme ve yaşla birlikte oluşacak kas güçsüzlüğü azalır. Antioksidandan zengin bu beslenme planı kişiye özgü uygulanarak, yaşlanmaya neden olan kromozomların uç kısımlarını koruyan "telomer" denilen bölgelerin kısalması engellenir.
-Diyet boyunca vitamin desteği almamız gerekiyor mu?
Hayır. Fonksiyonel diyette gereksiz yere vitamin desteği almanıza gerek kalmaz. Çünkü tüm besinlerin dengeli harmanlanması ile toksik dozlara ulaşmayan vitamin miktarını bu sistemle sağlayabiliyoruz.
BESİN-BESİN ETKİLEŞİMİ
Ayrıca bu diyette bazı besin öğeleri bir araya getirilerek, etkileri daha belirgin hale getiriliyor. Örneğin soya ve yeşil/siyah çayı beraber tüketmek, erkekleri prostat kanserinden tek başına yenilmelerine göre daha efektif koruyor. Yine kilolu bireylerde oluşmuş olan karaciğerdeki yağlanmayı folik asit, metiyonin, B 12 ile B 6 vitaminleri ve kolinden zengin beslenme ile ilaç kullanmadan düzeltmek mümkün.
Fonksiyonel Diyet; yapay olarak taklit edilmesi zor olan, sebze ve meyvelerde dengeli formda bulunan antioksidan ve fitokimyasalları içeriyor. Bu önemli diyet bileşenlerinin doğal alınmasını önemsiyor. Çünkü besinlerle alınan bu bileşikler vücutta toksik düzeye ulaşmaz, diğer besinlerin içerisindeki doğal bileşenlerle sinerjik etki göstererek fonksiyonel etkinliği arttırır.
Salatalara soya fasulyesi
Fonksiyonel Diyet'te tüketilmesi önerilen besinler ve miktarları:
Soğan çeşitleri, pırasa ve sarımsak: Kolesterolü düşürür, tümör oluşumunu engeller, kanser yapıcı maddeleri zararsız hale getirir, helikobakter pyloriyi baskılar. Salatalara çiğ formda ince ince doğrayarak eklemek etkindir. Pişirildiğinde aktif bileşenler kaybolmaktadır. 1 adet soğan, 2 diş sarımsak ve adet pırasa yeterlidir.
Keten tohumu: İçerisindeki lignan sayesinde kolon, meme ve akciğer kanseri riskini azaltır. Kalbi korur. Günde 1 yemek kaşığından fazla kullanılması gerekmektedir.
Soya fasulyesi: İçerisindeki fenolik asit, saponinler ve izoflavonlar sayesinde kemik yoğunluğunu arttırmakta, kansere karşı korumakta, LDL denilen kötü huylu kolesterolün kandaki seviyesini azaltarak kalbi korumaktadır. Bu nedenle günde sadece 40 g, yaklaşık 4 tepeleme yemek kaşığı haşlanmış soya fasulyesini salatalara eklemek yeterlidir.
Yulaf: İçerisindeki beta glukan ile kalbi korumaktadır. Ekmek olarak öncelikli yulaf ekmeğini tercih etmek ve her öğünde 1 dilim yemek bu bileşenin vücuttaki etkinliği için yeterlidir.
Kırmızı veya siyah üzüm: İçerdiği polifenolik bileşikler ile LDL kolesterolün hızla düşmesini sağlamaktadır. 1 kase taze üzüm veya 1 su bardağı üzüm suyu tüketmek, kırmızı şarap ile aynı etkiyi göstermektedir.
Yağsız kırmızı et ve az yağlı süt: Bu besinleri düzenli tüketince içerisindeki konjuge linoleik asit (CLA) sayesinde vücutta yağ dokusunu azaltıp, kas yoğunluğunu arttırmaktadır. 1 avuç içi kadar ince yağsız kırmızı et, 2 su bardağı yağsız süt yeterlidir.
Ben de Başladım...
Fonksiyonel diyette her hafta için tek bir program olması başta biraz garip gelmişti. (Bu listeleri yarın yazacağım) Bir hafta boyunca her sabah aynı kahvaltı, her akşam aynı mönü.. Sıkıcı olabilir mi diye düşünürken, aynılığa, düzenliliğe takıntılı olan, her gün değişen mönülerle de hiiiiç uğraşmak istemeyen ben, "Bu liste tam benlik" dedim ve hemen alışveriş listemi oluşturup en yakın markete gittim. Bir haftalık malzeme artık elimin altındaydı ve bundan sonrasında bana gereken tek şey kararlılıktı! Ananaslı, karpuzlu, bademli, sütlü, yulaflı sabah kahvaltısı muhteyemdi. Ara öğün, öğle yemeği derken ilk günü bitirmek üzereyim ve hemen söyleyeyim, çok enerjik ve hafif hissediyorum. Darısı başınıza!
YARIN: FONKSİYONEL DİYETİN 4 HAFTALIK BESLENME PROGRAMI