Geçenlerde gece gece muzipliğim tuttu. Ucuz bir bilimkurgu filmi izlerken bizim meclisin üzerinde asılı şekilde duran devasa bir ufo canlandı gözümün önünde... Acaba Türkiye nasıl bir güne uyanırdı, vekiller ne tür açıklamalar yaparlardı? Gözü yaşlı bir şekilde: 'yumurtaya can veren Allah'ım, bunu da mı sen yarattın?' diyenler mi ararsınız, yoksa milliyetçi kanattan bir vekilin 'aslında uzaylıların kökeni de Türktür' şeklinde bir yaklaşımını mı? Belki de 'Ufo, bir TC ajanıdır', kim bilir? Muhakkak ki aramızdan, 'Mustafa Kemal gibi liderler bin yılda bir gelir, kesin o da dünyalı değildi..' diyenler çıkacaktır. Vatandaş Yaşar Nuri'ye adamı şu çıldırtıcı soruyu patlatmaz mı? 'Elin uzaylısı Mars'ta kıbleyi nasıl tayin ediyor?'
Ben hayallerimi kamuya açmaya karar verdim ve facebook sayfama şunu yazdım: 'Ufolar meclisin tepesine gelse hangi köşe yazarı o gün makalesine hangi başlığı atardı?' Bir çok harika yanıt arasından sizler için bir seçim yapmak zorunda kaldım. (Parantez içindeki isimler, bu başlığı bulan arkadaşlarıma aittir.)
(Nil Reyhan) Yılmaz Özdil: 'Ufo teğet geçti'
(Volkan Özaltın) Nil Karaibrahimgil: 'Uf-O'
(Yasemin Bayaman) Pakize Suda: 'Pembeden maviye geçiş tamam da Venüs'ten Mars'a geçiş de kolay mıdır?'
(Dilara Var) Yılmaz Özdil: ' Ufo Değil O, Gevrek!'
(Orhan Balıkçı) Ertuğrul Özkök: 'Ufo açılımında silahsız olanlar ülkelerine dönüş yaptı.'
(Tülay Cönger Can) Engin Ardıç: Oportunistlerin oyunudur, aldırış etmeyin!'
(Bahadır Acuner) Can Dündar: 'Ufo kadınının ruhu'
Ahmet Altan: 'Ufo'larda demokrasi kültürü'
(Nilgün Kurt) Mehmet Barlas: 'Uf'alamaya geldiler'
(Nilgün Özdemir) Ayşe Arman: 'Ufo'dakilere sordum: atmosferimiz sevişmeye uygun mu?'
(Gökhan Gömek) Yılmaz Özdil: 'Akil adamları yerde ararken gökte bulduk'
(Müge Özarmağan) Ertuğrul Özkök: 'Ufolarla üzüm pazarlığı'
(Cihan Erduran) Rasim Ozan Kütahyalı: Ergenekon'u kastederek- 'Uzaylılar da işin içinde...'
(İlkay Tümdağ Karakoç) Ayşe Arman: 'Uluslararası fitness organizasyonuna mensup biscolata adamlarla röportaj!'
(Ali Taşlı) Yiğit Bulut: 'Türkiye, evrenin süper gücü!'
Bunlar da bana ait...
(Hakan Urgancı) Bekir Coşkun: 'Geldikleri gibi giderler.'
Ahmet Hakan: 'Ufol da meclisime gir!'
Levent Kırca: 'Uzaylılar hem salak hem yalaka'
Serdar Turgut: 'İmralı görüşmelerini onlar mı sızdırdı?'
Fatih Altaylı: 'Bu gidişle meclise de girer bunlar.'
11. İzmir Öykü Günleri
İzmir'in kültür ışığı olan Konak Belediyesi'nin düzenlediği 11. İzmir Öykü Günleri 5- 6 Nisan tarihleri arasında Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Sanat Merkezi Avni Anıl Sahnesi'nde sevilen yazarları okurlarıyla buluşturdu. Uzun zamandır özellikle kültür sanat alanındaki çok değerli çalışmalarıyla ülkede adından söz ettiren ve -dile kolay- yılda bin üç yüze yakın etkinlik gerçekleştiren Konak Belediye Başkanı ve değerli dost Dr. Hakan Tartan, 'Bu buluşma basit bir entelektüel buluşması değil. Bu etkinlikle kentin öyküsü de geleceğe taşınacak. İzmir, Öykü Günleri'yle kendi öyküsünü yazan bir kent oldu. İzmir'in İzmirlilerin daha çok öyküsü yazılan bir kent olmasını arzu ediyorum. Öykü Günleri'ni ulusal ve uluslararası boyuta ulaştıracak bir çalışma hedefliyoruz, tıpkı 'Uluslararası Şiir Festivali' etkinliğimiz gibi. Bu yıl onur konuğumuz Selim İleri de etkinliğe büyük değer katacak" dedi.
Selim İleri'nin 'Son Sayı' isimli öyküsünün Namık Kuyumcu tarafından hazırlanan ve İZDOB sanatçılarınca seslendirilen librettosu da Selim İleri'ye büyük sürpriz oldu.
11'inci İzmir Öykü Günleri, Türkiye'nin usta kalemleri ile genç kalemlerini ağırladı. Etkinliğe; onur konuğu Selim İleri'nin yanı sıra Doğan Hızlan, Nermin Bezmen, Ahmet Ümit, Ayşe Sarısayın, Ahmet Büke, Hasan Özkılıç, Hakan Günday, Akif Kurtuluş, Şeyhmuz Diken, Behçet Çelik, Çetin Yiğenoğlu, Buket Aşçı, Esra Yalazan, Sibel Oral gibi pek çok konuk konuk davet edildi.
Böylelikle biz de İzmir gibi sanatçı dostu bir şehirde yaşamanın keyif ve ayrıcalığını bir kez daha tatmış olduk. Başta Dr. Hakan Tartan ve Namık Kuyumcu olmak üzere tüm emeği geçenlere selam olsun.
Evliliği otomobil gibi yürütmek
İdeal bir ilişkiyi bir otomobile benzetecek olsak; fiziksel çekicilik, tabi ki otomobilin karoseridir. Kaportası iyi olan bir arabaya kim çekilmez?
Aşk, otomobilin kontak anahtarıdır. O olmadan motor ateşlenip araca ilk hareketi vermek mümkün değildir.
Sevgi, otomobilin motorudur. Aşk isimli kontak anahtarıyla otomobil çalışmaya başladıktan sonra aracın ilerlemesini sağlar.
Akıllı bir kadın, otomobilin direksiyonudur. Doğru yere yönelmenizi sağlar.
Güvenilir bir adam, otomobilin vites koludur. Doğru yol koşulunda doğru güç kullanmaya yarar ki yolda kalmayalım.
Tazelenen sevgi sözcükleri otomobilin yakıt deposudur. Zamanında tazelenmezse aynen azalmış benzinin motora vereceği zarar gibi ilişkiye de zarar verir. İlişkiye 'pislik' kaçar.
Doğru kayınvalide- kayınpeder, otomobilin kaskosudur. Acil durumlarda, kriz anlarında hasarı onlar karşılar.
Çocuklar, aracın iç lambasıdır. Ortam karardığında otomobildekileri onlar aydınlatır.
Dürüstlük, aracın frenidir. Büyük kazalardan erken sıyrılmaya yarar.
Ve belki de en önemlisi...saygı! Saygı aracın havayastığıdır. Her ilişkide kazalar olur. Kimi küçük, kimi büyük. İçinde saygı kalmış bir ilişkide havayastığı, ölümden ve mutlak sondan korur.