• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Devlet kime lazım? HAKAN URGANCI

Devlet kime lazım?

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01 Haziran 2013, 15:39
Sigaraya veda edeli iki yılı geçti, namussuzun tadı hala ağzımda... Devlet kamuya açık yerlerde sigara yasağı getirdi. İyi mi oldu? Çok iyi oldu. Zira sigara, içmeyeni de vuruyor. Haa, ben hala onu içmek isteyenin de hakkını savunurum, ayrı! Sigara içene özel (ama insana yakışır) bölümler olmalı her mekanda...
Alkolle aram yok, hatta alkolü ağzıyla içmeyenden nefret ederim. Ancak iş alkolü yasaklamaya (pardon, sınırlamaya) geldi mi, kafam bozulur.
Birinin başladığı yerde ötekininki bitmesi kaydıyla, İnsan hak ve hürriyetleri konusunda hassasım.
Opera ve bale gibi biraz elitist sanat dalları, beni her zaman cezbetmedi. Dansla tiyatronun, müzikle tiyatronun akraba çocuğu gibi gördüm hep. Doğal gelmedi, yaşamın içinden gelmedi diğer sanat dalları gibi. Derseniz ki bunları yapmak ne kadar zor, biliyor musun, diye... Biliyorum elbet. Pek çok arkadaşım var. Elleri öpülesi bir iş yapılıyor, insanüstü bir disiplin isteyen branşlar bunlar. Neyse, ben yine de işim gereği sezondaki eserleri takip etmeye çalışıyorum. Yalnız biraz eser seçiyorum. Özellikle operada, kastların fizikle değil sesle oluşturulduğunu ve biraz da eskilerin hakimiyetinde olduğunu bilsem de orta yaş üzeri bir sanatçı, bir genç kızı canlandırırsa benim için işin büyüsü kaçıveriyor. Hele hele biraz da popüler olmayan bir eserse, gözüm kapanıveriyor.
Şimdi üstteki paragrafı kaleme alan birinin, opera ve balenin kapılarını kapatması gerektiğini yazacağını düşünmediniz umarım. Asla! Zarar da etse, çatlasa da, patlasa da bu son derece yanlış olur.
Vatandaş rağbet etmiyormuş. Doğru mu? Çoğunluk için doğru.
Eser seçimleri iyi değilmiş. Doğru mu? Bazen evet.
Kimilerinin sultanlığıymış. Doğru mu? Çalışanlara sormak lazım. Olabilir ama konu bu değil.
Düzenleme diye bir şey var, değil mi?
Ama yoook. Bizde sistem öyle işlemez. Taksim'de 1 Mayıs'ta gösteri riski mi var? Önlem mi alacağız? Peki. Kapatın Taksim'i, gitsin! Hiç kimse ulaşamazsa problem de kalmaz.
Misal. 'Doktor, başım ağrıyor.' Doktor dayıyor beynine silahı, 'Bom!' Kafanı uçuruyor. Kafa gitti, problem de bitti. Bizde işte böyle kesin ve kökten çözümler var. Haa, opera bale zarar mı ediyor? Kapa gitsin!
Peki, senin karsız diye baktığın branşlara özel sektör el atar mı? Asla. Bir daha ara ki bulasın bu sanat dallarını ...
İşin emekçilerinin mağduriyeti ayrı bir konu, zaten bugünlerde Devlet Opera ve Balesi çalışanları bu konuda yoğun bir kampanya yürütüyorlar. Biz işin başka yanına bakalım.
Devlet yönetiminde kar zarar hesabı yapılır mı? Evet, bence yapılır.
Devletler de, aynen şirketler gibi kar zarar hesabı ile yönetilmelidir ama her zaman değil...
Devletin aynen bir şirket gibi yönetilmesi, güçlü vatandaşı sözkonusu olduğunda, bir de suistimallerin cezalandırılmasında kullanılır. Zaten söz konusu suistimallerde, devlet güçlüyse, sorumlular bulunup cezalandırılır. Aksi halde, askeriyedeki gibi toplu ceza uygulanır.
Amerikan başkanının meşhur sözünde olduğu gibi; kanunlar örümcek ağı gibidir, vatandaş ise sinek!
Küçük sinekler kanun ağına takılıp kalırken, büyük sinekler o ağı delip geçer. Doğal olarak kanunlarla temsil edilen devlet, azınlıkta olanlar için gereklidir.
Devlet savaşçıya değil, çiftçiye lazım.
Devlet malikaneye değil, kulübeye lazım.
Devlet sıradana değil, sıradışına, marjinale lazım.
Devlet patrona değil, işçiye, memura lazım.
Devlet bilhassa yüksek oranlarda temsil edilmeyenlere, güçsüzlere, azınlığa lazım.
Devlet, asıl yapılmayanı yapmak, olmayanı oldurmak için lazım.
Peki, bugünlerde size devlet lazım mıydı?

Farklı eğitimler akademisi tam gaz

İzmirli çılgın turizmci Gürkan Boztepe'yi İstanbul'a kaptırmanın ambivalansını daha önce sizlerle paylaşmıştım. Ambivalans, farklı ve zıt duyguların aynı anda yaşanması demek ki Gürkan'da da bu duyguları yaşadım. İzmir için üzüldüm ama onun İstanbul'da yaptığı işleri duyunca tabii ki yine gururlandım. 'Marka Doktoru' Boztepe, şimdilerde Özyeğin firması ile anlaşma yapmış durumda. Ayrıca, Gürkan, markalaşma konusunda butik eğitimler de veriyor.
Asıl anlatmak istediğim konu da bu, eğitim. Gürkan'ın kuruculuğunu yaptığı Farklı Eğitimler Akademisi, tam gaz ilerliyor.
Eğitim sektörünün birbirini taklit ettiği günümüzde farklı eğitimleri alıcısıyla buluştutan oluşum, Biletix üzerinden satışlarına başladı.
Örnek mi?
Nevşah Fidan Karamehmet'ten 'Nefes Eğitimi'.
Erkan Ataman'dan 'İş Dünyasında Aikido'.
Yavuz Semerci'den 'Köşe Yazarı Olmak'.
Balçiçek İlter'den 'Habertürk'den Özel Deneyimler'.
Ahmet Veli Olgundeniz'den 'Manipüle Etme Sanatı'.
Deniz Öztaş'dan 'Neuro Marketing'.
Bendeniz Hakan Urgancı'dan 'Herkes İçin Karizma'.
Pek çok eğitim seçeneğinden sadece birkaçı.
Sitenin eğitim seçeneklerine www.farkliegitimlerakademisi.com'dan ulaşabilir, hayatınıza keyif ve bilgiyi farklı bir şekilde katabilirsiniz. Ne de olsa bugün dünyanın en karlı satın alma işi, deneyim satın almaktır.

Dönemini söyle, tipini söyleyeyim

Bilimsel çalışmalar, bir kadının, doğurgan olduğu dönemde beğendiği erkek tipinin de değiştiğini söylüyor. Normalde daha duygusal tonlu, yumuşak, arkadaş canlısı ve uniseks görünümlü erkeklere (bebeksi tipler ) arzu duyan kadın, doğurganlık döneminde erkeksi (koruyucu, maço) tipleri daha çekici buluyormuş. Demek ki neymiş? Eşimiz Tarkan'ı beğeniyorsa ayın sıradan bir günündeyiz. Eğer Kenan İmirzalıoğlu'na yan yan bakıyorsa doğurganlık dönemindeymiş, dikkatli olmakta fayda var!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.