'Işıltılı Replikler Akatör Tiyatro Topluluğu' değişik meslek grupları ve çevrelerden katılan 22 amatör tiyatro ve sosyal yardım gönüllüsü tarafından kuruldu. Amaçları toplumdaki duruşları, saygınlıkları ve yeteneklerini birleştirerek 'tiyatro' sanatının gücünü sürekli bir sosyal yardım kampanyasına dönüştürmek.
Sahneledikleri oyunları, çeşitli nedenlerle kaynak bulmakta güçlük çeken veya kaynaklarını arttırarak daha geniş kitlelere ulaşmak isteyen eğitim, sağlık, kadın, çocuk, gençlik, sokak hayvanları, çevre, doğa ve diğer konularda hizmet veren sivil toplum kuruluşlarına aktarmayı hedefliyorlar.
İlk oyunları Müjdat Gezen ve Kandemir Konduk'unn beraber yazdıkları unutulmaz 'Artiz Mektebi'. Bu oyunu 20 Ağustos 2014, Çarşamba günü Alaçatı Açık Hava Tiyatrosu'nda oynayacaklar. Bu yılın konusu eğitim. Bu oyundan elde edilen ve destekleri ile kendilerini yanlız bırakmayan sponsorlarından gelen gelir Ege Çağdaş Eğitim Vakfı'na bağışlanacak.
Topluluğun yönetmeni ise oyuncu, yönetmen ve drama lideri ve Narlıdere Belediye Tiyatrosu'nunda Genel Sanat Yönetmeni olan Vedat Murat Güzel.
Hepsi İzmir'in cemiyet hayatının renkli simaları olan ve aralarında işadamından işletmeciye pek çok renkli kişiliğin bulunduğu topluluğun üyelerinin isimleri ise soyadı sırasına göre şöyle :
Semra Bakioğlu, Sevda Bakioğlu, Seza Baran, Servet Çolak, Aynur Gençosmanoğlu, Umay Karabece, Şebnem Kardıçalı, Aslı Kayabaşı, Didem Kepi, Işıl Manavoğlu, Selda Önder, Muharrem Özgen, Valerie Sağel, Funda Savaşçın, Emel Serdaroğlu, Rıfat Serdaroğlu, Bahar Şeker, Semiha Şenocak, Melahat Tamer, Piyale Tınas, Elvin Uzunoğlu.
Açıkçası provalarını bizzat izleme şansı bulduğum bu grubu bir de sahnede görmek için sabırsızlanıyorum. Size de şiddetle (gitmeyen tanıdıklarıma şiddet uygulayacağım) öneriyorum.
20 Ağustos 2014 Çarşamba, saat 21.00'da Alaçatı Açıkhava Tiyatrosu'nda sahneleyecekleri Artiz Mektebi'ne 'gülme garantili' olarak herkesi bekliyoruz. Davetiyeler topluluk üyelerinden veya EÇEV'den temin edilebilir.
Bisiklet kiralayacaksanız dikkat!
Geçenlerde (bence Bisim'in harika bir hizmeti bu) iki bisiklet kiralayıp Alsancak'tan Güzelyalı'ya arabamızın olduğu yere pedal bastık. Saat 22.30 civarıydı. Yolda bütün boş bisiklet yerlerinin arızalı olduğunu gördük. Yol boyu gezerek bisiklet park yerlerini boşaltmak zorunda olan aracı da -her ne hikmetse- iki saat boyu göremedik. Israrla aradığımız Bisim'den telefonu açan olmadı. (Sadece 23.00'a dek telefona bakıyorlar) Mecburen (bisikletleri bir şekilde bırakmak gerekiyor) tekrar Alsancak'a dönmek zorunda kaldık. Keyif eziyete dönüştü. Sırtımızda ter, ağzımızda küfür! Zar zor iki boş yer bulup bisikletleri bağladık. Taksiye binip Güzelyalı'ya aracımıza vasıl olduğumuzda geceyarısını geçmişti. Siz siz olun, gece 22.00'dan sonra bisiklet kiralamayın. Eksik olsun! Bisim falan dinlemeyin (illa spor yapacaksanız) Bismillah deyin, tabana kuvvet, yürüyün. Benden söylemesi...
Kadın kahkahası
Beni bilirsiniz, olaylara üçüncü bir pencereden bakmayı pek severim. Bu arada çaktırmadan kendi zaaflarımı da deşifre ederim.
Geçen hafta Bülent Arınç'ın çok tartışılan 'kadın toplum içinde kahkaha atmamalı' mealindeki beyanı üzerine geç kalmış kendi yorumumu da ekleyeyim:
Ben gülmeyi (abartılı olup dikkat çekme amacı taşımayanını) kadın erkek çocuk herkese pek yakıştırırım. Reklam yapma amaçlı kahkahayı ben de (erkekte de olsa) 'iffetsiz' bulmuşumdur. Bunun bir kadın erkek ya da iffet sorunundan çok samimiyet sorunu olduğunu söyleyebilirim. Gerçek ölçü budur. Eh, her kahkaha atana da samimiyet testi yapamayacağımıza göre konuşulacak konu değil.
Yalnııız! Şunu itiraf ederim:
Bir erkek olarak benim yanımda atılmayan kadın kahkahasına fena halde ayar olurum. Kıskanırım uleeen! Haa, güldüren ben isem, eh, o zaman sorun yok!
