Genelde olumsuz etki altında kalan, maddi ve ruhsal sıkıntılarda kolay demoralize olan, çoğu zaman içe kapanık, başka çözümler aramak, mücadele etmek yerine ölümü göze alabilen bir toplumuz.
Kısacası kaderci bir yapımız var. Bu, her aşamada kendini gösteren bir özellik... Gençlikte, öğrencilikte, evlilikte yaşadığımız her sorun bizleri iç hesaplaşmaya itiyor, çaresiz kalınca da en olmadık yolu deniyoruz, intiharı...
Oysa hayat en güzel armağan... Bu nedenle değer bilmek, olumsuzlukla savaşmak, iyi örneklerden güç almak, yüreğimizi umutla doldurmak, yaşama sevincini hissetmek zorundayız.
İnsan olarak amacımız bu olmalı. Ölüm ise karanlık bir yol, hele gencecik bir fidanda...
Bu yüzden, sıkıntılarımızı aşacak rehberlere ihtiyacımız var, yol göstericilere, çözüm üretenlere...
Bunun ilk aşaması da araştırma...
***
Bu amaçla, ülkemizde ilk kez Türkiye İstatistik Kurumu İzmir Bölge Müdürlüğü, şimdiye kadar yapılmamışı yapmış ve "İzmir'de teşebbüs aşamasında kalmış ve ölümle sonuçlanmamış" intihar vakaları hakkında, 2006'dan başlayıp 2011 yılına kadar uzanan çok ayrıntılı bir araştırma raporu hazırlamış...
Kim, nerede, kaç yaşında, hangi sebeple intihara teşebbüs etmiş hepsi var bu araştırmada...
Mesleği, eğitim düzeyi ve intihar aracı da var bu çabada...
Rapora göre İzmir'de en çok, Buca, Bornova, Konak, Karşıyaka, Bayraklı ve Karabağlar'da intihar girişimi yapılmış...
İntihara teşebbüs edenlerin büyük çoğunluğunu ise kadınlar oluşturuyor. En çok 15-24 yaş arasında görülüyor ve genelde "aile geçimsizliği" en önemli neden...
Kimyevi maddeleri kullanarak intiharı düşünenlerin oranı ise diğerlerinden daha fazla...
Raporda dikkat çekici bir unsur daha var, o da intihar girişim hızının, son yıllarda bir turizm ve deniz kenti olan Çeşme'de yoğunlaşması...
Şaşırtıcı ve üzüntü verici bir sonuç...
***
Öncelikle böylesine önemli bir raporu hazırlayan TÜİK İzmir Bölge Müdürü Rıdvan Yaka ve ekip arkadaşlarını kutlamak gerek...
Sonra da bu raporu aldığında hemen bir çalışma ekibi oluşturarak, intihar girişimi nedenlerini ortaya koymayı ve çözüm üretmeyi amaç edinen İzmir Vali Yardımcısı Şahin Aslan'ı...
Toplum sağlığını, uyuşturucuyla mücadeleyi, gençleri kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak için etkin bir savaş vermeyi, yardıma muhtaç insanlara umut olmayı, kimsesizlere yuva bulmayı rehber edinen Şahin Aslan, şimdi de İzmir'de intihar girişimine yol açan nedenleri arayıp bulma ve kısa sürede çözüm üretme amacında...
Kendisiyle konuştuğunuzda, sizleri şaşırtacak ve hayranlık uyandıracak bir genel kültüre, tarih bilgisine, insan sevgisine ve fikir zenginliğine sahip olan Şahin Aslan, umut ediyorum ki, en kısa zamanda bu sorunu çözecek.
Çünkü kararlı ve yürekli...
***
Ayrıca onun kamuoyuna bir müjdesi daha var, o da yıllardır türlü sorunlarla boğuşan EGEBAM'ı, bu kaostan kurtarmak...
Bunun için de güvendiği bir isim var, İzmir Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Erol Yengel... Babacan ve girişimci bir insan olan Yengel, umutsuzluğu hiç kabul etmeyen bir isim.. Birçok çözülmemiş soruna ışık olan, çözüme kavuşturan Yengel, şimdi de EGEBAM'ı yeniden hayata geçirmek için ter döküyor.
Bu konuda yetkililerle, Ege Üniversitesi ile, İzmir Büyükşehir'le, Bayraklı Belediyesi'yle toplantı üzerine toplantı yapan Yengel, uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak isteyen gençlerin umut kaynağı...
Erol Yengel, "Sayın Valim Cahit Kıraç, bu sorunun bir an önce çözülmesini istiyor. Biz de ortada birçok olumsuzluk olmasına karşın çözeceğimize inanıyoruz" diyor.
Birçok yardıma muhtaç insanı hayata bağlayan, maddi ve manevi destek verilmesini sağlayan, gençlere yol gösteren, umut olan Erol Yengel'in, İzmir için çok önemli bir sorun olan EGEBAM'ı, yeniden sağlıklı bir yapıya kavuşturacağından hiç kuşkum yok.
GÜNÜN SÖZÜ
Övülmek isterseniz, alçakgönüllülüğü yem olarak kullanabilirsiniz.
Chesterfield