• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Seferihisar bizi uyarıyor farkında mısınız? HÜROL DAĞDELEN

Seferihisar bizi uyarıyor farkında mısınız?

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15 Ekim 2012, 16:22
Her gün çarşı pazar gidiyoruz, ihtiyaçlar hiç bitmiyor çünkü... Boğaz durmuyor, beslenme ihtiyacı bir insani alışkanlık...
Ama ne yediğimizi biliyor muyuz ya da daha açık bir ifadeyle aldığımız bazı gıdaların vücuda vereceği zararın farkında mıyız?
Çoğumuz bu konuda bilinçli değil... Çünkü gerçeklerle yüzleşmek, bize göre değil...
Oysa gerçek o kadar korkutucu ki...
Geçen gün bir Kore filmi izledim, bir hormonlu ürünün, insanı ne hale getirdiğiyle, vücudu nasıl esir aldığıyla ilgili...
Benim için sıkıcı bir deneyimdi ama sonunu getirdim en azından... Bir gıdanın, nasıl toplu ölümlere yoıl açtığını izledim ve şok oldum.
Ama gerçek bu... Aldığımız gıdaların nsıl üretildiğini, içine neler katıldığını bilmeli ve mücadele etmeliyiz.
Bunu hakkımız var ama önce bilinçlenelim...
***
Bu nedenle, Seferihisar Belediyesi'nin şu uyarısı önemli benim için:
"Seferihisar Belediyesi, GDO'lu ürünlerin Türkiye'ye girdiği şu günlerde ninelerimizin dedelerimizin bize bıraktığı tohum mirasını yaşatmayı sürdürüyor. Geçen yıl düzenlediğimiz Tohum Şenliği'nin ardından şimdi yine yerel tohumlarımızı yaşatmak için harekete geçtik. Gerçek bir tohum cenneti olan Anadolu toprakları, günden güne tohum mirasını kaybetmekte. Tek kullanımlık hibrit tohumların yaygınlaşmasıyla, üretim 'Al -Ek -At' modeline dönüştü. Bu da küçük ölçekli üreticilerin girdi maliyetini günden güne artırıyor ve üretimin dışarıya bağlı bir hal almasına neden oluyor."
Tamamıyla katılıyorum bu uyarıya...
Bu nedenle Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, düzenledikleri etkinlikle ilgili davetini çok önemsedim ve onların toplum için verdikleri bilinç yolculuğuna kısa bir süre de olsa eşlik ettim.
Orada bulunduğum sürede, olayın ciddiyetini, yaşanan çelişkileri, nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu hissettim.
Seferihisar'da geçen yıl da düzenlenen "Tohum Takas Şenliği", Anadolu'nun tarihsel bereketine sahip çıkma, kimyasal işlemler sonucu daha da riskli hale gelen gıdalar konusunda bilinçli olma konusunda olumlu bir adım bence...
Hele, hormonlu gıdalarla yoğunlaşan kanser gibi hastalıkların arttığı şu son dönemde...
***
İki gözlemimi de aktarmadan geçemeyeceğim...
Biliyorsunuz Seferihisar aynı zamanda mandalina cenneti... Onca yazlık ve kışlık binaların arasında, yerini korumayı bilmiş mandalina, Seferihisar'da...
Belediyenin de katkısıyla, bu Ege bereketi, hala etkisini sürdürüyor bu güzel tatil kentinde... İnsan o yemyeşil mandalina bahçeleri görünce ve unuttuğumuz o muhteşem kokusunu hissedince yaşadığının farkına varıyor inanın...
Seferihisar'da bana moral veren görüntüydü bu...
Bir diğeri de bir gece konakladığımız Ormancı Kampı... Tamamen doğal düşünülmüş bir tatil köyü burası... Dekorasyonu ağaç malzemeden yapılmış, içten iki katlı, Osmanlı havası veren odalar bir harika... Hem müstakil orman evleri hem de otel tarzında inşa edilmiş...
Her ikisi de rahat, her ikisi de enteresan... Manzara denize nazır ve keyifli...
Deniz çarşaf gibiydi, plajı da bir harika... Eksikleri de vardı elbette ama yaşattığı bu "farklı tatil köyü" fikri, hepsinin üstündeydi..
Sözün özü, Seferihisar umut verdi bana... Hem hormonlu ve GDO'lu gıdalar ve Anadolu'nun hakkını koruma konusunda verdiği mücadele hem de bu mücadelenin baş aktörü olan Belediye Başkanı Tunç Soyer'in mütevazı ve saygın kimliği...
Bu açıdan bakınca; uyanık olmalıyız uyanık... Bakın birileri bizi ciddi ciddi uyarıyor ve sağlığımız için emek veriyor.
Aptallığın alemi yok.

GÜNÜN SÖZÜ
Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracaklarına duvar ördükleri için yalnız kalırlar.
Newton

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.