• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
İzmir’in Atom Karınca’sı ERKİN USMAN

İzmir’in Atom Karınca’sı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02 Ocak 2010, 17:17
1946 Muğla doğumludur.
Lise öğrenimini İstanbul Kabataş Erkek Lisesi'nde tamamlamasının ardından İzmir İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi, Ticaret ve Sanayi İşletmeciliği Bölümü'nden mezun oldu.
İzmir Ticaret Odasının Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, 1970-1974 yılları arasında İzmir'de profesyonel yönetici olarak çalıştı. 1974 yılından itibaren kendi firmasını kurarak inşaat sektöründe malzeme toptan satıcılığı, iş merkezleri ve konut siteleri yapımı, gıda maddeleri ihracat ve ithalat işleri yapmaya başladı.
***
Bütün bu yoğun çalışma temposunun ardından, Yenişehir Gıda Çarşısı, Modeko, Batı İş Merkezi, İTOkent gibi İş Merkezleri, Organize Bölgeler ve Konut siteleri inşaatlarını yaptı.
1981 yılından bu yana İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeliği yapıyor.
1992 yılında İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı'na seçildi, o günden bu yana aralıksız olarak bu görevi sürdürüyor.
***
Görev süresi içinde, İzmir ile dış dünya arasında en yakın ülkelerden başlayarak, yakın ilişki kurdu, iş fırsatları yarattı, İzmir turizmine önemli katkılar yaptı.
İzmir'in bir "MARKA KENT VE DÜNYA KENTİ" olması için, ticaretten spora ve tanıtıma kadar oldukça geniş bir yelpazede çalışmalar yürüttü.
1988 yılında Meslek Odalarında ilk "Vakıf" kuruluşunu gerçekleştirdi.
Halen İzmir Ticaret Odası Eğitim ve Sağlık Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanı'dır. Bu vakıf ile de ülkemizde ilk ihtisas üniversitesi ve kentimizin ilk vakıf üniversitesi olan İzmir Ekonomi Üniversitesini kurdu.
6.000'i aşkın öğrencisi olan ve İngilizce eğitim veren bu üniversitenin Mütevelli Heyeti başkanıdır.
2500 dönüm büyüklüğünde 387 sanayi parselinin yer aldığı İzmir Organize Ticaret ve İmalat Bölgesi'nin (İTOB) kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı'dır.
Ege Serbest Bölgesi Kurucu ve İşleticisi Anonim Şirketi (ESBAŞ) ile İzmir Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi'dir.
İlk Türk Özel Sektör rakısı olan EFE rakısını üreten ELDA İçecek ve Enerji A.Ş.'nin kuruluşunu gerçekleştirmiş ve halen bu şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmektedir.
Ayrıca Türkiye'nin ilk bölgesel havayolu şirketi olan İzmir Havayolları , şarap üretimi ve organik tarım konusunda güçlü şirketlerin kuruculuğunu yaparak İzmir ve ülke ekonomisine önemli markalar kazandırdı.
***
Türkiye - Yunanistan ilişkilerine yaptığı katkılardan dolayı 2008 yılında Yunanistan Hükümeti tarafından özel olarak ödüllendirildi.
Türkiye - İtalya ilişkilerine yönelik olarak yaptığı önemli çalışmalardan dolayı İtalya Hükümeti'nin önerisi ile Liyakat nişanı verilmesi değerlendirildi ve iki ülke arasındaki ilişkileri önemli bir düzeye taşıdığı için İtalya Başbakanı ve Cumhurbaşkanı'nın imzaları ile 2009 yılında Şövalyelik nişanına layık bulunarak onurlandırıldı.

pazar gırgırı
Papaz, hamam ve imam

Rıza Evcim'den gelen bir not...
Okuyalım...
***
Ülkenin birindeki büyük şehirlerden birinde bir kilise, havra ve cami tesadüf birbirine nerdeyse komşu mesafesindeymiş.. Zamanla papaz, haham ve hoca arkadaş olmuşlar. Üçü de kendi dinince ibadetini yaptırır, sonra bir arada vakit geçirirlermiş. Gel zaman git zaman, yaz aylarında avluda kğıt oynamaya başlamışlar. İnsan azmaya görsün, bir süre sonra bu oyunları kumara dönüşmüş... Oysa yaşadıkları ülkede kumar kesinlikle yasak!.. Sonunda müzevirin biri ihbar etmiş "hocaları" ve polis baskın yapıp toplamış muhteremleri. Papaz, İmam ve Haham toparlanıp oyun kağıtlarını saklayıvermişler. Komiser kendinden emin, önce sorgulamış papazı :
"Sen din adamısın, yalan söylemek sana yakışmaz, söyle, kumar oynuyordunuz, değil mi..?"
Papaz işin nereye varacağını kestirip inkedivermiş oracıkta...!
Komiser inanmamış getirttirmiş İncil'i kiliseden :
- "Öyleyse Mukaddes kitap üzerine yemin et" demiş.
Papaz bir kere "hayır" demişken, şimdi itiraf ederse büsbütün kötü olacağını da bildiğinden, "Ne yapayım," diye düşünüp, "şimdi yalan yere yemin eder, sonra kiliseye gidip günah çıkartırım, Allah'ım da beni affeder..."
Elini kitaba basıp yemin edince, komiserin yapacak iki şeyi kalmış, Dönmüş hocaya : "Bak hoca efendi, bilirim islamiyette yalan söylemek çok günahtır. İtiraf et ; kumar oynuyordunuz, değil mi...?"
Hoca düşünmüş, "evet" dese hem papazı ele verecek, hem de kendisi güme gidecek. "Papaz bizden daha kıdemli, inkar ettiyse bir bildiği vardır. Arkadaş uğruna işleyeceğim bu suçu Allahım elbet affeder" diye düşünüp kendini avutup, basmış yemini...Sıra Haham Salamon 'a gelmiştir....
Komiser bu son kozu da kaybetmek istemediğinden, bütün hışmı ile :
- "Söyle Haham efendi," demiş, "Sakın inketme, kumar oynuyordunuz, değil mi..?"
Haham ellerini teslim olurcasına kaldırmış...
- "İyi de komiser bey, kiminle?"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.