Gazetelerde bir haber: Ülkemizde sigara yüzünden her yıl 100 bin kişi yaşamını yitiriyor.
Hakkı Ülkü de, eski bir sigara tiryakisi.
15 yaşında başladı sigara içmeye, aralıksız 32 yıl içti. Öyle az miktarda falan değil, günde üç paket...
1989 yılında başlayan Aliağa Belediye Başkanlığı döneminde zaman zaman iş yoğunluğunu bahane ederek 3 paketi 4'e çıkardığı günler de oldu...
* * *
Peki, Hakkı Ülkü, günde dört pakete varan sigara içmeyi nasıl bıraktı.
İşte, Hakki Ülkü'nün bu öyküsünü bir sohbetinden öğrenelim:
"Aliağa sınırları içerisinde antik çağın önemli limanlarından 'Kyme' olarak bilinen kentin kazılarını yapan Sicilya'daki Catania Üniversitesi öğretim üyesi 1993 yılının Nisan ayında beni üniversitesine davet etti. İstanbul'dan İtalyan hava yollarına ait uçakla Roma'ya gitmek üzere uçağa bindim. O zamanlarda ön koltukların birkaçı hariç, uçaklarda sigara içmek serbestti.
* * *
Uçak havalandıktan 3-5 dakika sonra bir yandan gazetelerimi okuyor, diğer yandan da zevkle sigaramı içiyordum. Hostes geldi, İtalyanca bana 'arkaya geçer misin' dedi, hiç itiraz etmedim zaten uçakta olsa olsa 25-30 kişi vardı. Gazetelerimi toparlayıp arka koltuklara oturdum. Henüz sigaram bitmemişti ki tekrar aynı hostes gelerek bu kez 'tuvalete git, sigaranı orada iç' demesin mi? O an beynim, kafatasım, vücudum her yanım harekete geçti, o halimle hostese Türkçe bağırıyorum, küfürler ediyorum çileden çıkmıştım, sanki vücudum karıncalanmıştı hareketlerimi kontrol edemiyordum, gömleğimin cebinde yarısı dolu olan Parlament marka sigara paketini cebimden çıkarıp avucumda büktüm ve hostesin yüzüne fırlattım. Diğer hostesler geldi yedek pilot geldi, uçağın diğer yolcularından meraklılar geldi 'neler oluyor' der gibi bakıyorlardı bize.
* * *
O an 'İnsan onuru ile ancak bu kadar oynanır' dedim ve fırlattığım o paketten sonra 'bir daha sigara içmeyeceğim' dedim ve 17 yıl önce o hostesin bana davranışının sonunda çok sevdiğim yarimden ayrıldım.
Şimdilerde çok ama çok rahatım. Hostes hanımın kim olduğunu bilsem onu bir şekilde ödüllendirir, sigara nasıl bıraktırılırmış konusunda ders verdirirdim. Sağolsun meçhul hostes."
Hani derler ya! "Bir musibet bin nasihattan iyidir" öyle oldu Hakkı Ülkü'nün sigarayı bırakma şekli. Darısı bırakmak isteyenlere...
kentten
Şampiyonların masası...
Karşıyaka Erkek Lisesi Futbol Takımı'nın bu kaçıncı şampiyonluğu... 1955'lerden başlayan şampiyonluklar zincirin 1980'deki halkasını oluşturan, o günlerin delikanlıları geçtiğimiz hafta bir araya geldiler.
1980'in Karşıyaka Liselilerinin yıllar sonraki buluşmaları hayli ilginç sahnelerle geçti. Bu muhabbet gecesini yaşayanlar "En kısa zamanda buluşalım" dediler ve evlerinin yolunu tuttular. İşte o masadan isimler: Yaşar Viltan, Sabri Koçak, Adnan İber, Aydın Ruscuklu, Erol Özal, Mustafa Us, Tayfun Sezer.
hayattan
İzmir'de Rumeli platformu
Kosova Rumeli Derneği Asbaşkanı Rifat Sait'in moderatörlüğünde toplanan İzmir'deki Rumeli Türkleri, yaklaşan genel seçimler öncesi birlik oluşturdular ve adını Rumeli Platformu koydular.
Balkan kanaat önderleri Buca'nın Mevlana tesislerinde bir araya gediler.
Mevlana'nın "Ne olursan ol gel" mesajı doğrultusunda tüm Rumelileri bir araya gelmeye çağıran Balkan göçmenleri, Rumeli Platformunu kurduklarını, bu platform ile Balkan göçmenlerini Birlik olması için çalışacaklarını söylediler.
* * *
Toplantının Mevlana tesislerinde olmasının ayrı bir anlamı olduğunu ifade eden Balkan göçmenleri, bu mesajın doğru algılanması gerektiğini söylediler. Türkiye'de 17 milyon, İzmir'de ise 1.5 milyon Balkan-Rumeli Türkü yaşıyor.
Ve bu tabloda en büyük sıkıntı da şu: Göçmenler, Ankara'da aynı oranda temsil edilemiyor.
tarihten
Üç çeşit dost
Baki'ye, dostları "kaç çeşit dost" olduğunu sorarlar. Baki de, "üç çeşit dost vardır" der ve sıralar:
1- Bir dost vardır, gıda gibidir: Sen onu bir gün ararsın.
2- Bir dost vardır, ilaç gibidir: Gereğinde ararsın.
3- Bir dost daha vardır, hastalık gibidir: O seni arar.
küpe
Gerçekten cesur olanlar için, cesaret diye bir şey yoktur.
Baraccio
fıkra
Hav... Hav
İki küçük kedi okuldan dönmüşlerdi. Anneleri sordu:
"Bugün okulda ne öğrendiniz?"
İkisi birden:
"Yabancı dil..." dediler.
- "Ya... Peki, yabancı dilden bir kelime söyleyin bakalım..."
Cevap:
"Hav... Hav...Hav..."
