Türkiye'de turizmin hareketlendirilmesi, 1950'li yıllardan beri yabancı turizm uzmanlarının tavsiyesiydi.
Turizmin vazgeçilmezi "Personel Eğitimi" hamlesi 1960'lı yıllarda başladı. Yurdumuzda lise seviyesinde ilk otelcilik okulu Milli Eğitim Bakanlığı ve Amerikan hükümetinin işbirliği ile Ankara'da 1961 yılında açıldı.
Yurdumuzda turizm eğitiminin başlangıcının 50. yılı. Bu okul Türk-Amerikan hükümetlerinin müşterek projesiydi. Kalifiye personele ihtiyaç fazla olduğundan Turizm Bakanlığı da Otelcilik ve Turizm Eğitim merkezleri (OTEM) açtı.
OTEM'lerin başında İtalyan uzman Monsieur Perry vardı. Yunus Aslan da hem otelcilik okulu hem de OTEM'lerin kurucularından ve ilk müdürlerinden.
Yunus Aslan: "Özal döneminde turizm hamlesi başlatıldı. Çok güzel oteller yapıldı ve hala da yapılıyor. Şimdi de butik otel yapma moda oldu" diyor ve ekliyor:
"Yurdumuzda otelcilikte hızlı bir gelişme yaşanırken büyük ve güzel oteller açılınca turizm umutlarımızla yükseldi. Hepimiz turizmci olduk."
Yunus Aslan'a göre, otelcilikte bu hızlı gelişme bazı olumsuzlukları da getirdi. Otelciliğin ruhu zedelendi otelcilik çok dar ve basit bir çerçevede düşünülmeye başlandı.
Yunus Aslan'ı dinlemeye devam:
"Oteller yapılınca her şey hallolacak ve turizmimiz yoluna girecek zannedildi. İsviçre'de yetişmiş ve Türkiye'de otel genel müdürlüğü yapmış arkadaşım iyi bir otelci olan Kerman Beriker'in dediği gibi bizde otelcilik tam başlamadı. Bina turizmi başladı. Sadece oteller yapıldı diğer tamamlayıcı yan endüstriler ikinci derecede kaldı."
seçim
Her şeyde bir hayır var
Adaylık müracaatlarının hızlı sürüp gittiği günlerdi.
Milletvekili aday adaylarının heyecanı dorukta.
Papatya falı açanlar bile var...
Genel Başkan Tayyip Erdoğan ve kurmay heyetinin de titizlik ötesi çalışmaları gözleniyor.
Herkeste buruk bir heyecan.
İşte bu hava içinde Genel Başkan Tayyip Erdoğan, Petkim CEO'su Kenan Yavuz'a eğildi:
"Sayın Yavuz" dedi ve ekledi:
"Sana Petkim'de ve Aliağa'da ihtiyacımız var. Petkim kompleksinin tamamla, liman inşatını bitir. Yatırımların semeresini görelim. Bir dahaki seçime seni bekliyoruz..."
Öneri, kabul edilecek cinstendi.
Göz göze geldiler ve Kenan Yavuz kabul anlamında başını salladı.
Sonra görevinin başına döndü.
Ve, bir atasözü şimşek gibi gözlerinin önünden geçti:
"Her şeyde bir hayır vardır."
hayattan
Kaf-Kaf'ın eski tüfekleri
1912 Karşıyaka Derneği Yönetimi, Tahir Türetken, Lemi Yerli, Bedii Tuaç, İlhan Keresteci, Tahsin Bor, Ekrem Özsoydan, İbrahim Yegül, İbrahim Bilgetekin, Ruhi Hepsarsar, Gökhan Nil, Rıza Güçlü'den oluşan Karşıyaka'nın "eski tüfekleri"ni, Deniz Restoran'daki sohbet kahvaltısında ağırladılar. Samimi bir ortamda geçen buluşmada sohbet, eski anılardan, günümüzdeki ve gelecekteki KSK'nin durumuna kadar uzandı. 100. yılda Karşıyaka'nın şampiyonluklar yaşaması dileklerinde bulunuldu. Toplantıda konuşan 1912 Derneği Başkanı Sait Gürsoy, KSK'yi birlik ve beraberlik içerisinde, güçlü bir yönetim ile 100. yılında şampiyon görmek istediklerini bunun için de dernek olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.
küpe
Gençlik mutluluklar için parlak bir çağdır.
Albert Camus
fıkra
Sarhoş olunca...
Gece kulübünden sabaha karşı zil zurna sarhoş çıkan adam, kapıda karşısına çıkan apoletli kişiyi kapıcı zannedip:
"Bana bir taksi çağır" dedi.
"Affedersiniz, ben kapıcı değil amiralim" cevabını alınca:
"İyi, o halde bir gemi çağır" dedi.