Kruvaziyer turizmi ile İzmir son yıllarda adeta yabancı turist akınına uğruyor. Dünyanın pek çok ülkesinden gelen turistlerin ziyaretlerinin uğrak noktalarının başında ise Karşıyaka geliyor. Artan bu ilgi karşısında yabancı konuklarımızın kenti tam anlamıyla keşfedebilmeleri için Karşıyaka Belediyesi tarafından Vapur İskelesi yanında kurulan "Turizm Danışma Ofisi" açıldığı günden bu yana binlerce kişiye hizmet verdi.
* * *
Karşıyaka'ya gelen turistlere rehberlik eden Turizm Danışma Ofisi'nde altı ayrı dilde hazırlatılan tanıtım broşür ve kitapları ücretsiz olarak dağıtılıyor. Türkçe, Almanca, İngilizce, İtalyanca, Fransızca ve Çince basılan bilgilendirme broşürlerinde Karşıyaka'da görülebilecek yerler yer alırken, turistler görevliler tarafından da bilgilendiriliyor.
Karşıyaka için çizdikleri "Turizm Kenti" vizyonunun emin adımlarla hedefine ulaşmaya başladığına dikkat çeken Belediye Başkanı Cevat Durak, "Yabancı konuklarımızın kente geldiklerinde gezebilecekleri, Karşıyaka'nın farklılıklarını tanıyabilecekleri mekanlar yaratmaya çalışıyoruz. Bunda da başarılı olduğumuzu görüyorum. Özellikle butik müzelerimiz bu konudaki önemli eksikliğimizi kapatıyor. Müzelerimize yenilerini eklemek için çalışmalarımıza hız verdik. Rekreasyon alanlarımızdan çarşılarımıza kadar bütün projelerimizi hazırlarken konuklarımızın ilgisini çekecek farklılıklar yaratmaya özen gösteriyoruz. Turizm Danışma Ofisimiz ile de turistlerin Karşıyaka'ya geldiklerinde kenti daha rahat keşfetmelerine yardımcı oluyoruz" diyor.
Çimenden
Yaz ve ağustosböcekleri
Siz hiç ağustosböceği gördünüz mü?
Siyah renkli, ince zar kanatlı, büyükçe bir böcek. Allah için pek de sevimli olmayan bir böcek. Yaz aylarının fazlaca gürültücü bu böceğinin gerçek hikayesini öğrendiğimden bu yana, hakkındaki düşünce ve hislerim değişti açıkçası. Bitmek tükenmek bilmez "cır cır" ötüşleri artık güzel bir melodi benim için.
Neden mi?
Bilirsiniz, safi tembel ve şarkı söylemekten başka işe yaramayan ağustosböceği ve çalışkan karıncanın hikayesini. Yıllarca, bu uydurmaca hikayeyi anlatarak kandırmış, uyutmuş ve perdelemişler bizi. Son zamanlarda böylesi perdeler kalkmaya başladı. Yumurtalar yenilir oldu mesela, bebekler de kundaklanır. Evet, kandırmacalar acıtır. Biraz hayal kırıklığı, biraz da öfke karışımı bu acı çorba, ağız yaksa da, zamanla soğur, içilmez olur.
İşte o soğuyan ve artık içilmeyen, zavallı ağustosböceği çorbasının gerçek tarifi. Meğerse yıllarca tembellikle suçladığımız böceğin larvası, ABD'de 12, ülkemizde 4 yıl toprak altında olgunlaşmayı beklermiş. Toprak üstüne çıkışlarının nedeni de çiftleşmek ve nesillerini sürdürebilmekmiş. Çiftleşme çabası içinde sadece erkek böcekler ötüyor ve sonrasında da göçüp gidiyormuş. Tabii ki bütün bu çabalar da ağustos ayına denk geliyor.
Şimdi gel de rahatsız ol bakalım, dişilerin ilgisini çekmek uğruna, neredeyse bütün bir gün "cır cır"layan bu böceklerin orkestrasından. O zaman, zaten yaz deyince olmazsa olmaz olan ağustos böceklerine selam olsun.
Çimen Erengezgin
küpe
Düşmanlarınızı her zaman bağışlayın. Hiçbirşey onların canını bu kadar çok yakmaz."
Oscar Wilde
fıkra
Yüzündeki karalar
Adam sabah işine gecikmişti. Arkadaşları yüzüne bakınca, kahkahalarla gülmeye başladılar.
"Yahu, yüzündeki bu is lekeleri ne?"
"Kaynanam üç aydır bizde misafirdi, bu sabah trenle yolcu ettim de..."
"Canım, insan kaynanasını yolcu edince yüzü böyle mi olur?"
"Olur ya... Kaynanam trene binince lokomotifi defalarca öptüm."
Laflama
* Bana "odun" dedi karım. Evlenmeden önce onu bekleye bekleye ağaç olduğumdandır bu benzetme.
* Adem Babamıza imreniyorum. Kaynanası olmadığından yani...
* Duygusal bir delikanlıyım. Duygu'yu bulunca ben ne yapacağımı bilirim.
* Penceresi cam cama... Kız perdeyi kapat, komşular ne der sonra?
* Pireyi deve yapmayı bırakın da, deveyi pire yapıyorlar hacım!
* Dağın artık dağla buluşmasına gerek yok ki, cep telefonları sağolsun konuşup duruyorlar.
İbrahim Ormancı'dan