• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Gösterilerdeki yanlış adresler ERKİN USMAN

Gösterilerdeki yanlış adresler

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02 Haziran 2013, 19:54
Her şey Taksim'de Gezi Parkı'ndaki "ağaç nöbeti" ile başladı, polisin biber gazı taarruzu ve orantısız güç kullanması üzerine toplumsal harekete dönüştü. Bu hareket bir anda Türkiye'nin dört bir yanına yayıldı.
Sonunda sağduyu galip geldi.
Polis geri çekildi ve Taksim'deki Gezi Parkı şimdilik kurtuldu.
Beş gün süren eylemlerin, temelinde kesilen ağaçlar, Topçu Kışlası ve akıbeti ile AKM üzerindeki spekülasyonlar vardı.
Tabii bunun yanında, "aporta bekleyen" bozguncuları da hesaba katmak gerekti.
Olaylar yurdun dört bir yanını sardı. Bazı kentlerde dükkanlar, otobüsler ateşe verildi. Zaman zaman yağma olayları da yaşandı.
Bir park mitingi beş gün içinde Türkiye'yi sarmış ve ortaya dünyanın her yerinde bu tür olaylarla birlikte sergilenen tablolar da sergilenmeye başlamıştı.
İstanbul'daki ateşin kıvılcımları, bu takım olaylar yüzünden burnundan soluyanları harekete geçirmiş ve Türkiye bir kaos eşiğine gelmişti.
Sakaktaki vatandaş "Ne oluyoruz?" diyor ve gerisini getiriyordu:
"Bu böyle gitmez..."
Sonunda sağ duyu kazandı ve polisler biber gazını kesti, copları da kılıflarına sokup kenara çekildi.
Meydan, parkın gönüllüsü onbinlere kalmıştı.
Ortalık duruldu.
Biber gazı yoktu. Sallanan cop da!..
Halk coşuyor,içini döküyor. Ne cam kırılıyor, ne dükkan yağmalanıyor, ne çerçeveler sökülüyordu.
Bu ölçülü bir coşkuydu. Karşıyaka örneğinde olduğu gibi...
Binlerce Karşıyakalı da sokağa döküldü, sloganlar attı.Yürüyüşlere katılanlar. "niyetleri bozuk" olanları önce uyardı, sonra saf dışı bıraktı.
Polis coplarından medet umanlar yoktu.
Şimdi takkemizi önümüze koyup bu kaoslu günlerin sebeplerini sakin kafa ile aramalıyız.

* * *
"Özgürlük Parkı için mücadelenin son gününde" Türkiye yine ayaktaydı.
Bu işin içine İzmir de vardı.
İzmir'de heyecan yüklü insanların içine provokatörler de sızmıştı.
Bunu polisin sertliği de eklenince istenmeyen olaylar yaşandı.
Saldıdılardan Yeni Asır da nasibini aldı.
Oysa burası yanlış adresti.
Ama, provokatörlerin niyetinde başka unsurlar vardı.
"Ege Kültürü'nün Asır Çınarı" böyle bir saldırıya layık değildi.
Yeni Asır'ın temelinde Atatürk sevgisi var.
Yeni Asır laik ve özgürlükçü demokrasi yanlısı bir gazete.
İzmir'in değil, Ege'nin en çok okunan ve izlenen bir gazetesi.
İşte bu meziyetleri her gün sergileyen Yeni Asır'ın da hedef alınması esef vericidir.
Bu saldırının sahipleri bulunacak, sıyretleri de açıklanacaktır.

hayattan
İşadamı "iş"in adamı

Yaz geldi. İzmir, en fazla 15 gün sonra yazlık düzene girecek. Kurumlar yeni döneme hazırlanırken, genel kurullar bir birini izliyor. Bunların arasında da İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği de var.
Başkan Ayhan Baran yeni dönemde aday olmayacağını açıkladı.
İZSİAD'ın diğer meslek örgütlerinden biraz farkı var. Son dönemde TBMM'ye giren milletvekillerinin bir bölümü İZSİAD üyesi...
İTO ve EBSO'ya baktığınızda da değişmiyor bu kural... Hep İZSİAD var. Diyeceğim, İZSİAD'ın ağırlığı fazla.
Genel kurulda başkanlık için yarışacaklar arasında İZSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Bortar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt da var...
Küçükkurt, nerede yardım istenirse orada olan, nerede sosyal sorumluluk projesi varsa orada bulunan bir kişi. Duyarlı, hayatın içinde yaşıyor.
İş dünyasının tam ortasında.
Diyeceğim şu:.
Başlıkta yazdığım gibi.. 'O işin adamı' olmak çok önemli...
Bazı işler tam adamına verilmeli diyorum... İşte Küçükkurt da öyle birisi. Kendi işindeki başarasından sonra birikimlerini İZSİAD'a taşıyacak bir kişi. Yeni dönemde İZSİAD, Hasan Küçükkurt ile yola devam ederse herkes kazanır.

küpe

Sanatım, düşündüğümü söylemektir.
Voltaire

günün fıkrası

İtimat meselesi

Delikanlı genç kızı elinden tutmuş koruda başbaşa kalabilecekleri kuytu bir köşeye götürüyordu.
Bir ara genç kızın tereddüt eder gibi olduğunu görünce sordu:
"Bana itimadın yok mu sevgilim?"
"Var..."
Öyleyse kendine itimadın yok."
"Yooo, kendime de var."
"Peki neden gelmek istemiyorsun?"
"İkimiz bir arada olunca, ikimize birden itimadım yok da..."

geçmişten
Ünlü İngiliz yazarı Noel Coward zalimce şakalardan hoşlanırdı. Bir gün, Londra'nın en tanınmış 20 kişisine eş mektuplarını ekspres olarak yollamayı akıl etmişti. Bunlarda, "Her şey meydana çıktı. Vakit varken kaçmaya bak!" yazılıydı.
Mektubun yollandığı 20 kişi, acele tarafından şehri terketmezler mi?"



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.