• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Güçlenen laiklik

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Eylül 2009, 18:41
Kim ne kadar farkında bilmiyorum; bir süredir Türkiye'nin gündeminde laiklik-irtica gibi tartışmaların izine rastlamıyoruz. Bunun iki nedeni olabilir: Ya bu konulardaki duyarlılıklarımız körelmiş veya köreltilmiştir ya da irtica tehlikesi ve laikliğin tehdit altında olduğu varsayımı iktidar savaşlarının sanal, yapay tehlikeleriydi. Ben her zaman ikinci şıkkın doğru olduğuna inanan birisiyim.
Zira, bu ülkede dindarın da dine mesafeli olanın da laik ve demokratik bir toplumda özgürce yaşamayı arzu ettiğini biliyorum. Çevremizdeki tarikat ehli insanlar miras paylaşırken şer'i hükümleri değil, Cumhuriyet'in kanunlarını tercih ediyorlar. Son 7 yılda TBMM'de kabul edilen yasaların tamamı laik bir devletin alt yapısını güçlendirici nitelikte.
***
Ne demek istediğimizi son günlerde yaşananlar üzerinden daha iyi anlatabiliriz: Ankara Büyükşehir Belediyesi, Bahçeli 7. Cadde'de bir anket yapmak istiyor. Anketin yapılma nedeni caddenin yaya trafiğine açılmasıyla ilgili. Dikkat edin, yapılacak olan şey sadece anket, referandum filan değil. Yani yapılacak olan şeyin hiçbir bağlayıcı tarafı yok. Ankette 14 soru sorulacak ve sorulardan bir tanesi de içkiye dair bir soru: Bundan sonra, mevcutlara ilave, yeni içkili yerler istiyor musunuz? Ve bu sorunun sorulması kararı CHP'li üyelerin de isteği ile alındı. Fakat ertesi gün kıyamet koptu. Başkan Melih Gökçek herkes tarafından, bana göre biraz da haksız bir biçimde, topa tutuldu. İşin ilginç tarafı Gökçek'i bu anketten dolayı en fazla eleştirenler ve yerden yere vuranlar da AK Partililerdi. Nitekim Gökçek kendi tabanından gördüğü bu tepki karşısında direnemedi ve anket işinden vazgeçti.
***
Yine hatırlanacaktır, Ordu Valisi şehirdeki tuvaletlerden pisuvarları kaldırttı ve bunu da "İslam'a aykırılık" gerekçesine bağladı. Yaptığı şey belki de üstlerinin gözüne girmek için başvurduğu basit bir kurnazlıktı. Ama laik bir devlette bir Vali kendi dini yorumuna dayalı olarak uygulama yapamaz. Nitekim hükümet bu durumu görmezden gelmedi. Vali'ye dönük yaygın bir toplumsal tepki olmamasına rağmen Vali'yi hemen görevden aldı. Bu kararın arkasında bizzat Başbakan Erdoğan'ın olduğu konusunda zaten kimsenin şüphesi yok.
***
Bütün bu anlattığım olaylardan benim çıkardığım sonuçlar şunlar: Türkiye laik ve demokratik bir toplum olma tercihinden memnun. Cadı avı yapmadan, kamplaştırılmadan ve kutuplaştırılmadan halk kendi haline bırakılırsa, her şey yerli yerine oturuyor. Laiklik, muhafazakarlar eliyle devlet ve toplum hayatımıza daha sağlam yerleşiyor. Türk mucizesi budur işte.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.