• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

PAZARLIKLAR BAŞLIYOR!..

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03 Ekim 2014, 20:08
Hükümetin Meclise getirdiği tezkere kabul edildi. Bu gelişme her bakımdan millet hayatının ve istikbalinin hayrına olacaktır, bundan eminim. Türkiye elindeki bu yetki ile milli çıkarlarımızı en üst düzeyde koruyup kollayacaktır. Daha şimdiden yabancı elçiler ülkemize gelmeye başlamışlardır. Epeyce bir pazarlığın döneceği açıktır.
Bu pazarlıklarda Türkiye en hazırlıklı ülke olacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Çünkü:
1-Bölgeye dair Kürt sorunu, IŞİD ve Suriye bağlamında en donanımlı ülke Türkiye'dir. Hedefleri ve pozisyonları bellidir.
2-Türkiye, göç gibi nedenlerden dolayı bölgede yaşanan olayların en büyük mağdurlarından biridir.
3-Türkiyesiz bölge sorunlarının çözülemeyeceği ortaya çıkmıştır.
4-Türkiye'nin elinde yüksek manevra kabiliyeti ve geniş meşruiyet sağlayan kapı gibi bir tezkere vardır.

TÜRKİYE NE ZAMAN MACERAYA GİRMİŞ Kİ!...

Hükümetin tezkere talebine muhalefetten ve bazı çevrelerden gelen eleştirilerin en başında "maceracılık" gelmekte.
"Hükümet bu tezkereyle Türkiye'yi maceraya sürüklüyor" diyor muhalefet.
Kusura bakmasınlar ama bu siyaseten öylesine söylenmiş bir laf değilse eğer, tam bir boş laf.
Bunu söyleyenler ülkelerini hiç tanımıyorlar.
Unutulmasın ki bu ülke, İttihatçıların maceracı politikalarının enkazı üzerine kurulmuştur ve yapısındaki temel mantık maceracılığa izin vermemektir.
O nedenle tüm cumhuriyet tarihimiz boyunca hükümetlerin maceracı politikalara yöneldiği bir tek olay gösterilmez.
Türkiye 1974 yılında Kıbrıs'a çıkarma yaptı. Son derece rasyonel bir karardı, zira soydaşlarımızın varlığı ve Doğu Akdeniz'deki hayati çıkarlarımız açık bir tehdit altına girmişti.
Üstelik Türkiye 1963'ten 1974'e kadar tam on bir sene Rum ve Yunan zulmüne sabretti.
1990'da Özal'ın Kuzey Irak'a girme arzusu asla maceracı bir düşünce değildi. Rasyoneldi ve bu fırsat yaygaracı sivillerle korkak askerler tarafından hovardaca harcandığı içindir ki PKK başımıza bela oldu.
Aynı şekilde 1 Mart 2003 tezkeresi çıkarılmadığı için bugün Kürt ayrılıkçılığından tutun da IŞİD haydutluğuna kadar bir dizi melanet burnumuzun dibinde dans etmekte.
Mesela Ak Parti Hükümeti nasıl maceracı olur ki?
Uçağımız Esat rejimi tarafından düşürüldüğünde hepimiz hükümeti adeta savaş açmaya teşvik ettik. Oysa Hükümet hepimizden daha sabırlı ve metanetli davrandı ve askeri bir emeli olmadığını bütün dünyaya gösterdi.
Üstelik zaman içinde, şehit olan iki pilotumuzun kanını da yerde bırakmadı, intikamlarını misliyle aldı.
Velhasıl, Türkiye Cumhuriyeti Devleti asla maceraya girmez; ancak milli çıkarlarını ve halkının güvenliğini de dünyadaki hiçbir gücün payı mal etmesine göz yummaz.

TÜRKİYE NE İSTEYECEK?


"Türkiye'nin hazırlığı yok" diyen çevrelere duyuruyorum: Türkiye'nin dostlarıyla oturacağı masada pozisyonu çok belli, çok açık, çok basit.
Bir kere Türkiye muhataplarına olayın esasını anlatacak ve bölgeye dair çözümün paradikmal bir bakışa ihtiyacı olduğuna onları ikna edecek.
Yani "Esat rejimi, mülteciler sorunu, PKK ve IŞİD birlikte düşünülmeden çözüm olmaz" diyecek.
Güvenli bölge olmazsa olmazdır. Müttefikler kabul etmezse bile artık belli olmuştur ki Türkiye bu konuda fiili durum yaratacaktır, buna kararlıdır.
Tamam, bu kadar. Türkiye hazırlıklarını bu düşünce biçimine göre yapmıştır.
Bu şartları kabul ederlerse Türkiye elini taşın altına sokacak ve sadece IŞİD meselesinin değil, bölgeye huzurun gelmesi için diğer sorunların çözümü için de çalışacaktır.
Ya kabul etmezlerse?
Şunu söyleyecek Türkiye:
"Sizi IŞİD'inizle başbaşa bırakıyorum; ancak herkes bilsin ki vatanımıza yönelecek her tehdide tek taraflı olarak müdahale eder ve onu etkisiz hale getiririz".
Tezkere en fazla da işte bu cümleyi kurabilmek için gereklidir.
Bayramınız mübarek olsun!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.