Giriş Tarihi: 06 Aralık 2013, 18:52
Yıldız oyuncuları, efsane yönetmeni ve iddialı senaryo yazarıyla hemen öne çıkan bir film "Danışman" (Counselor). Zengin ve güçlü olmayı kafaya koyan bir avukatın bulaştığı tehlikeli işlerden kurtulama çabasını anlatan film beklentileri karşılamasa da heyecanlı anlar vaat ediyor.
Önce filmle ilgili kısa bir özet: Danışman nişanlısı Laura ile huzurlu bir hayat süren başarılı bir avukattı. Ekonomik sıkıntılarla boğuşmaya başlayınca karizmayı da çizdirir. Durumu kurtarmak adına Danışman, adaletin iki yanında da yer alacağı bir hamle yapar. Böylece milyonlarca doların havada uçuştuğu uyuşturucu ticareti ağı içerisinde bulur kendisini. Meksika sınırında bir iş anlaşması yapmak üzeredir. Bu antlaşmaya Westray isimli tuhaf bir yabancı ve son derece çekici bir kadın olan Malkina da dahil olur. Ne var ki hiçbir şey planlandığı gibi gitmez. Birden kendisini kendisini acımasız bir can pazarının içerisinde bulur.
CREME DELA CREME HAYAT
"Gladyatör", "Cennetin Krallığı", "Amerikan Gangsteri" gibi filmlerden sevdiğimiz Ridley Socott keyifli bir seyirlik ortaya koyuyor. Yönetmen creme dela creme hayatın şatafatını, bu dünya insanların tatminsizliklerini, sınıf atlamaya çalışan kişilerin çaresizliklerini anlatırken tartışmasız olarak ustalığını gösteriyor.
Filmin asları üç adam ve iki kadın... Danışman ve nişanlısı Laura ne kadar sıradansa, Reiner ve Malkina bir o kadar sıra dışı. Westray ise nevi şahsına münhasır bir tip. Reiner, Malkina ve iki kaplanları şatafatın filmdeki adı. Meksika'daki uyuşturucu ticaretiyle gelen paraların keyfini sürüyorlar. Tehlike her an enselerinde olsa da. Kadınlar göründükleri her sahnede - özellikle Malkina - filme adeta tempo basıyor. Danışman ve Laura ise paranın sağlayacağı gücün peşinde.
"Danışman" sırtına fetişizm, seks ve şiddette yaslıyor film olarak. Mesela Malkina'nın Reiner'ın Ferra'siyle yaptığı seks sahnesi. Bir anlık şok ve perdede deprem etkisi. Müthiş bir fetişizm! Bir başka fetişist sahneyse; Malkina'nın Laura'nın tek taşı hakkındaki yorum yaptığı anlar. Minicik bir elmas kadınların seks yapmadan da nasıl da orgazma ulaştırıyor. Sert adamlar olur da şiddet olmaz mı... Hem de alası mevcut. Özellikle finale doğru Londra'da yaşananlar (diyelim sürprizleri bozmayalım).
Yıldız oyuncularıyla şatafatın alasına sahip olan "Danışman" daha iyi bir senaryoyu hak ediyor. "No Country for Old Man" ve "The Road"la hayran olduğumuz "Cormac McCarthy" beklentimizle orantılı kalemini konuşturmuyor. Edebiyat metni kıvamındaki senaryonun sinematografisi fazlasıyla ağır kalıyor.
Oyuncu olarak en çok Cameron Diaz'ı sevdim. Hırslı akıllı ve kötü. Michael Fassbinder'ın oyuncu olarak enerjisiyle filme katkısı oldukça büyük. Brad Pitt küçük ama etkili rolüyle akıllarda en çok kalan. Javier Bardem ve Penelope Cruz ise sadece isimleriyle varlar.
"Danışman" saçma sapan birçok yerli yapımın yanında özellikle oyuncularıyla tek taş gibi parlıyor. Kaçırmayın.
Haftanın Filmi
Yozgat Blues
Yozgat'a taşınan müzik öğretmeni / şarkıcı Yavuz ve öğrencisi Neşe hayatlarının önemli bir dönüm noktasına adım atmak üzeredir. İcra ettikleri müzik türüyle bu yeni şehirde kimsenin ilgisini çekemezler. İlk günlerde tanıştıkları Sabri'nin yardımın görürler. Başrollerini Ercan Kesal, Ayça Damgacı ve Tansu Biçer oynadığı Yozgat Blues festival filmi sevenlere...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.