Giriş Tarihi: 31 Ocak 2014, 19:13
İranlı yönetmen Asghar Farhadi "Bir Ayrılık" filmiyle sinemaya çok parlak bir giriş yapmıştı. "Oscar" ve "Altın Ayı" ile ödüllendirilen bu film İran'da bürokrasi içinde sıkışıp kalmış bir aileye odaklanıyordu. Farhadi'nin filmini "vicdan" meselesi üzerine kurmuş olması "Bir Ayrılık"ı yerellikten evrensel ulaştırıyordu.
Yönetmen aynı temayı bu kez Fransa'ya taşıyor. Farhadi "Geçmiş" filminde minimal üslubuyla; hayatın gerçeğini, yaşananlardan geriye kalanları can yakıcı bir şekilde sinemalaştırıyor. Her iki filmi "vicdan" meselesi üzerine şekillense de bambaşka tatlar vaat ediyor. "Geçmiş" oyuncularının eşsiz performansı, kusursuz senaryosu ve gerçekçi diyalogları ile "Bir Ayrılık"ın gölgesinde kalmadan kendi yolunu çiziyor.
"Geçmiş"in kısaca hikayesi şöyle: Dört yıllık ayrılıktan sonra karısı Marie'nin çağırması üzerine Ahmad Tahran'dan Paris'e geri döner. Çünkü Marie yeni sevgilisi Samir'le gelecek planı yapmaktadır. Bu nedenle de Ahmad'dan bir an önce boşanmalıdır. Ahmad bu ziyaret esnasında Marie'nin -ilk eşinden olan- kızı Lucie'yle ilişkisinin iyi olmadığının farkına varır. Ahmad'ın Lucie'yle yaptığı uzun konuşmalardan sonra gizli kalmış bir sır ortaya çıkar. Bu sır Marie'yle Samir'in ilişkisini tehlikeye sokacaktır.
AİLE BAĞLARI
Asghar Farhadi müthiş hikayeci, eşsiz bir sinemacı. Yıpranmış, bakımsız bir evin içine yorulmuş ilişkilerden oluşan bir dünya kuruyor. Ev hepsinin buluştuğu ortak nokta. Ahmad için yatacak yer bile zar zor ayarlanıyor. Düşüncelerin çatışıp hayal kırıklıkları yaşandıkça hayat oyununun akışı bozuluyor ve yeni duruma göre bu oyun yeniden inşa ediliyor.
Asghar Farhadi kendisi Doğulu (İranlı) bir yönetmen olmasına rağmen Avrupalı bir sinema anlayışına sahip. Klişe konular, klişe ilişkiler ve klişe karakterlerden her daim kaçınıyor. Onun filmlerinde İran'ı oradan da uzanıp modern dünyayı görmek mümkün. Nitekim "Geçmiş" filminde de İranlı bir yönetmen duygusallığıyla bize kopmuş aile bağları, yabancılaşmış ve yalnızlaşmış milenyum insanı portreleri armağan ediyor.
KÜÇÜK BAŞYAPIT
Farhadi'nin karakterleri duruşlarıyla birer rol model. Özellikle karakterleri kafalardaki stereotipleri yıkıp geçiyor. Mesela İranlı bir kocadan muhafazakar bir anlayış olması beklenirken onun son derece açık fikirli olmasıyla herkesi ters köşeye yatırıyor. Hem "Bir Ayrılık" hem de "Geçmiş"in birer küçük başyapıt olması Farhadi'nin bu duruşuyla ancak açıklanabilir. Onun filmlerinin bir başka başarısı da hem seyirciyi hem de yarışma jürilerini memnun edebilmesi. Bence bu başarının temelinde insan ilişkilerini bu kadar gerçekçi ve bir o kadar da sinemasal anlatması yatıyor. Oyuncular Berenice Bejo, Tahar Rahim ve Ali Mosaffa bu filmin temel taşları. Onlar olmadan "Geçmiş" asla bu başarıya ulaşamazdı. Bu üçlüyü ve onlara eşlik eden diğer oyuncuları izlemek başlı başına bir şölen. Ashgar Farhadi'nin bu filmini de yüreğim çarparak izledim. Merakla da yeni filmlerini bekliyorum. En büyük hayranlarından birisiyim. Sizlere de "Geçmiş" kadar diğer filmlerini de izlemenizi hararetle öneririm. Böylece sinemayı sanat yapan büyük bir ustayla tanışmış olursunuz.
Haftanın Filmi
Eyvah Eyvah 3
Macera Geyikli'de yine ve yeniden devam ediyor. Hüseyin Badem hayatının aşkı Müjgan'la da evlenmiştir.Müjgan'ın hamilelik haberiyle mutlulukları bir kat daha artar. Ancak çiftin hayatı maddi zorluklarla mücadele etmekle geçmeye başlar. Bu arada Hüseyin'in yakın arkadaşı olan Firuzan ünlü bir şarkıcı olmuştur.Artık yolları ayrılıp başka hayatlar yaşıyor olsalar da ortak bir noktada buluşurlar. Filmin başrollerinde yine Demet Akbağ ve Ata Demirer yer alıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.