Nasıl ki kalp, mide, böbrek vs sağlığı için doktorun her söylediğini dikkate alıyorsak, cinselliği yaşamamanın ne sonuçlara yol açtığını da önemsemek zorundayız.
Diyor ki bu konuda söz sahibi olan uzmanlar, "Cinsel tatmin insanın hem beden sağlığı hem de ruhsal sağlığı için son derece önemli bir konu. Yaşam sevincimizi artırırken, kalp ve damar sağlığı gibi bedensel fonksiyonlarımızın da daha iyi harekete geçmesini sağlar."
Kısacası cinsellik yoksa hayatımızda ölmeyiz ama daha mutsuz bir insan oluruz. Ya da daha gergin, agresif, huzursuz.
Aslında erkekler bu önerilere kulak verirler ama sadece erkekler için geçerli olduğunun altını çizerek. Çünkü onlar doğaları gereği seks olmadan yaşayamazlar. Ama kadınlar yaşabilirler! Onlar anne oldukları için seks yapmasalar da olur!
ZORLA İLİŞKİ
Evet, böyle bir anlayış vardır bizim toplumumuzda. Peki, kadınlar seks istemezse siz kiminle seks yapacaksınız? Ne önemi var ki! Erkek istedi mi zorla da olsa bu işi yapar! Karısına da, sokakta rastladığı kadına da, yolda, barda gördüğüne de.
Dünkü gazetelerde vardı haber: Genç bir kadın kocasıyla tartışmış ve sakinleşmek için çay bahçesine gitmiş. Ağladığını gören garson yanına gitmiş ve kadını evine götürüp tecavüz etmiş, sonra da başkalarıyla ilişkiye zorlamışlar. Diyebilirsiniz ki, evli bir kadın niye gidiyor gece yarısı çay bahçesine? Niye gitmesin? Gidiyorsa niye gidiyor tanımadığı bir adamın evine?
Kadın suçlu da, erkekler suçlu değil mi? Gece yarısı tek başına bir kadını gören erkeklerin aklına niye ondan faydalanmak geliyor? Bir kadınla zorla ilişkiye girmek bu kadar çok hoşlarına gidiyor? Normal yolla yapamadıklarından mı? Cinsellik hakkında bir şey bilmediklerinden mi? Çok mükemmel zannettikleri cinsel performanslarının öyle olmadığını öğrendiklerinden mi?
KORKULARLA YÜZLEŞMEK
Sorular çoğaltılabilir. Ama bütün bu sorular bu toplumun cinsel eğitime ihtiyacı olduğu gerçeğini doğrular. Ne yapıp edip bu cinsel devrimi gerçekleştirmek zorundayız. Çocuklarımıza cinsellikle ilgili bilgileri anlayacağı yaşlardan itibaren anlayacakları şekilde anlatmak zorundayız. Zorundayız ki, dizilerdeki öpüşme, sevişme sahneleriyle ahlakları bozulmasın!
Bir de böyle bir gerçeğimiz var! Çocuklarımızın dizilerdeki şiddet sahnelerinden değil ama öpüşme sahnelerinden etkilendiğini düşünüyoruz. Ve bunu engellemek için harekete geçiyoruz ama cinsel eğitimi ilkokullardan başlayarak öğretmeyi dikkate almıyoruz.
Nedense bundan çok ürküyor ve korkuyoruz. Bunun nedenleri üzerinde durmamız gerekmez mi? Altında ne yatıyor? Korkularımız ve gerçeklerle yüzleşsek daha iyi olmaz mı?
Yazar Neslihan Acu'nun sorduğu soruyla bitirelim yazımızı, "Peki kim yapacak bu işleri? Bu projeleri kim hazırlayacak? Kafayı dizi şifrelemeye ve sansüre takmış aile bakanlığı mı?"