Medyanın erkek köşe yazarlarına bakarsanız kadın yazarlar birbirlerini yiyip duruyorlar. En son Hıncal Uluç yazmış köşesinde, "Kadınların düşmana ihtiyacı yok.. Öylesine tekmeliyorlar birbirlerini.." diyerek.
Hıncal Bey'e göre, her gün gazeteler birbirine saldıran kadın gazetecilerle dolu;
"Biri bir adım öne geçen bir şey yapmasın.. Kıyamet kopuyor."
Örnek olarak da Helin Avşar'ı gösteriyor. (Bu da, ayrı bir yazı konusu) Kadın gazetecilerin çoğu Taraf gazetesi yazarı ile yaptığı röportajı eleştirdi diye yazıyor bunları. Benzer eleştirileri erkekler de yaptı ama Hıncal Uluç erkeklerin eleştirilerini görmeyerek kadınlarınkine takılıyor.
Zaten "Kadın kadının kurdudur" söylemini pek sever erkekler. Ne var ki kadınların çoğu da buna bayılır. Bir haksızlığa mı uğradılar ya da sevgilileri başka kadına mı gitti veya bir kadın haklarında kötü bir şey mi söyledi hemen "kadın kadının kurdudur" deyip suçu diğer kadınlara atarlar.
ERKEK ERKEĞİN KURDU
Sanırsınız ki bu dünyada sadece kadınlar birbirine düşman! Erkekler gül gibi geçinip gidiyorlar.
Sanki medyamızın erkek yazarları maşallah pek bir barışseverler, erkek erkeğe pek güzel anlaşırlar, birbirlerine habire methiyeler düzerler.
Ama kimse nedense "erkek erkeğin kurdudur" demez, normal karşılarlar bu durumu. İki kadın atışınca da "zaten kadınlar birbirlerini kıskanır" derler. Peki, kıskanmayıp, övseniz takdir mi edilirsiniz? Ne gezer, o zaman da "körler sağırlar birbirini ağırlar olur".
Elbette dayanışma içinde olacağız, birbirimizi koruyup kollayacağız ama bu demek değil ki birbirimizi eleştirmeyeceğiz, görüşlerimizi, yanlış bulduğumuz konuları dile getirmeyeceğiz!
Ama işte iş hayatında kadını istemeyen erkeklerin tuzağına düşüyoruz. Onlar bizi devreden çıkarmak için birbirimize düşürmeyi tercih ediyorlar ve biz de oyuna geliyoruz. Bunun bir nedeni de rekabeti bilmememiz. Bu yüzden kıskandığımız rakibimiz gibi olmak yerine onu kendi seviyemize çekmeye çalışıyoruz ki hata ediyoruz. Ama yaşayarak, görerek deneyim kazanıyoruz işte.
İŞ HAYATININ KURALLARI
Başucu kitaplarımdan biri olan "Erkek Gibi Oynayıp Kadın Gibi Kazanın"da Gail Evans, "İş yerinde erkeklerin yapabilip de kadınların yapamayacağı" altı şeyin altını çizer:
1-Onlar ağlayabilir, siz ağlayamazsınız, der. Çünkü erkeklerin ağlaması beklenmedik bir şey olduğundan hoş görülebilir. Erkekler güçlü insanların ağlamadığına, eğer ağlıyorlarsa, erdemli bir nedeni olduğuna inanırlar. Kadınlardansa ağlamaları beklenir. Ve ağladığımızda, doğal bir güdüye teslim olduğumuzu, daha beteri gözyaşlarımızı onları suçluluk duymaya yönlendirmek için akıttığımızı, oyun oynamaya çalıştığımızı düşünürler.
2-Onlar cinsel ilişkiye girebilir, siz giremezsiniz. Çünkü romantizm geçip gittiğinde ve tartışmalar başladığında, daha güçlü olan kişi ikincil olanı manzaradan siler atar. Vurucu darbeyi gerçekleştiren de genelde erkek olduğundan, kadına çoğu kez işten atılmak başka göreve atanmak ya da kızağa alınmak kalır. Kadın bu ilişkiden yara almadan kurtulmayı aşarsa da çamurun izi kalır. İnsanlar her zaman onun başarısının cinsel becerilerine bağlı olduğuna inanılır ki, bu da takımın istenmeyen oyuncusu olduğu anlamına gelir.
3-Onlar kıpırdanabilir, siz kıpırdanamazsınız. Kadınlar kıpırdanır, tırnaklarını tıkırdatır, saçıyla oynar, eteklerini çekiştirir vs. Erkeklere göre bunlar can sıkıcı alışkanlıklardır. Onlara göre kadın böyle davranarak, rahatsız, güvensiz, şaşkın olduğunu cümle aleme ilan etmektedir. Erkek bunları yapmaz mı? Yapar. Ama o kıpırdandığında bu genelde sabırsızlanmaya başladığı anlamına gelir!
4-Onlar haykırabilir, siz haykıramazsınız. Bir erkeğin sesini yükseltmesi, öfkesini açıkça belli etmesi ve hırsından küplere binmesi kimseyi hayrete düşürmez. Erkeklerden bağırmaları beklenir. Oysa kadınlardan kızgınlıklarını dizginlemeleri istenir. Bir kadın öfkesini sergilediğinde, insanlar huzursuzluk ve korku duyarlar, bunu bir hanımefendiye yakışmayan davranış, hatta kontrolü kaybetme olarak değerlendirirler.
5-Onların kaba davranışları olabilir, sizin olamaz. Erkeklerin bir maçı kazandıktan sonra neler yaptıklarını düşünün. Kadın yaparsa iğrençlik olarak değerlendirilir.
6-Onlar çirkin görünebilirler, siz görünemezsiniz. Erkekler lekeli kravat, kopuk düğmeler, boyalı ayakkabılarla dolaşabilirler. Hoş görülür bu durumlar ama bir kadının kaçık çorapla işyerinde dolaşması affedilemez.
CNN'de yönetimden sorumlu başkan yardımcılığı görevinde bulunan Gail Evans'ın bu listesine ben de şunu ekliyorum;
7- Erkekler birbirlerini eleştirebilir, birbirleriyle kavga edebilirler, siz edemezsiniz!
