Vizyonda oynayan 'Yüreğine Sor', dizilerden tanıdığımız oyuncuların ilk filmi. Tuba Büyüküstün'ü tanımayan yok zaten. 'Ihlamurlar Altında' dizisi ile Arap dünyasında da büyük üne kavuşan genç oyuncu, şu günlerde atv'de yayınlanan 'Gönülçelen'de oynuyor. 'Yüreğine Sor', kendisini üne kavuşturan 'Çemberimde Gül Oya' dizisinin yönetmeni Çağan Irmak'ın çektiği 'Babam ve Oğlum' filmindeki kısa rolünü saymazsak, ilk başrolü.Yönetmen Yusuf Kurçenli, Tuba'yı hem oyunculuğu hem de filmin masalsı anlatımına çok uyan fiziği nedeniyle seçtiklerini söylüyor.
Mustafa için de pek çok isimle görüşülmüş ama sonunda Kenan Ece'de karar kılınmış. Kenan Ece de yine atv'de oynayan 'Samanyolu' dizisinin oyuncularından. Uzun süre İrlanda'da yaşayan genç oyuncu, Türkiye'ye dönünce Osman Sınav'ın çektiği bir dizinin iki bölümünde oynamış. Dizi yayınlanmayınca hayal kırıklığına uğrayan Ece, yeni bir dizi projesi beklerken sinema filmi teklifiyle karşılaşınca çok heyecanlanmış.
DÜELLO SAHNESİ
Senaryoyu çok sevmiş, oynayacağı karakteri beğenmiş, deneme çekimlerinde de yönetmenden onay alınca çalışmalara başlamış. Film bir buçuk ayda tamamlanmış ama öncesinde de bir aylık bir süreç var. Horon, bıçak oyunu ve şive çalışmaları.
Filmin en can alıcı sahnelerinden biri aynı kızı seven iki erkeğin birbiriyle düello eder gibi karşılıklı bıçak çekip horon oynadıkları sahne. Son derece etkileyici. Kenan Ece ve Hakan Eratik, bu kısacık ama oldukça etkileyici rol için sıkı çalışmışlar.
'Geniş Zamanlar', 'Sessiz Gemiler', 'Cam Kırıkları', 'Sürgün Hayatlar' gibi dizilerde ve pek çok reklam filminde oynayan Hakan Eratik de çok istemesine rağmen daha önce bir sinema filminde oynamamış. Gelen teklifleri içine sinmediği için reddeden Eratik, Mehmet karakterini çok sevdiği için projeyi kabul etmiş. Almak istediği her şeye sahip olmuş, güçlü bir babanın oğlu olan Mehmet'in kendi aşkına odaklandığını ve çocukluk arkadaşını göz ardı edebilecek kadar aşık olduğunu söyleyen Eratik, "Aşkının büyüklüğüne inandığım için sevdim. Kesinlikle kötü adam değil" diye savunuyor rolünü. "Ama gerçek hayatta başıma böyle bir şey gelse, olsa yüreğime taş basar, aşkımın peşinden gitmezdim" demeyi de ihmal etmiyor.
Filmin devamı da gelecek. Yönetmen Yusuf Kurçenli 'Karadeniz Baladı' adını verdiği üçlemenin ikincisinde kahramanları 20-30 yıl sonraya götürecek. Mustafa, Esma ve Mehmet'in ve de kardeşlerinin yaşamlarına tanıklık edeceğiz. Yörede çete savaşları başlamıştır, Mustafa başka bir köye taşınmıştır, Esma ile Mehmet evlenmiştir vs... Üçüncü film ise günümüzde geçecek.
Film yapmanın ortada hiçbir sebep olmasa dahi, insanı çıldırtacak kadar cazip ve güzel bir şey olduğunu söyleyen Yusuf Kurçenli, ayrımcılığa dikkat çekerek bir masal anlatmak istediğini, konunun ortadan kalkmasına katkısı olursa da çok mutlu olacağını belirtiyor.
İki genç oyuncunun tek arzusu da seyircinin filmden keyifli ayrılması ve iki saatlerini boşa geçirmediklerini hissetmeleri. Hem filmin konusunun, hem de oyunculuk performanslarının beğenilmesi en büyük arzuları.
SAF BİR AŞK
Türk sinemasının en üretken olduğu, her hafta vizyona birbirinden önemli yapımların girdiği bir dönemde sinemamıza kayıtsız kalmak mümkün değil zaten. Komedi, dram, korku, dönem filmi, kısacası pek çok seçenek var sinemaya gidip film izlemek için. Fırtına Deresi'nin olağanüstü güzelliği ve Kalan Müzik'in bir o kadar güzel müziği eşliğinde, sevdiğiniz oyuncuları izlemek, saf bir aşka tanıklık etmek ama en önemlisi ayrımcılığın insanları nasıl etkilediğini görmek için bu filmi izleyin derim.
