• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Sevdiğimiz işi yapmak

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27 Aralık 2010, 19:44
Ya sevdiğimiz işi yapacağız ya da yaptığımız işi seveceğiz. Güzel olan sevdiğimiz işi yapmamız ama eğer böyle bir imkanımız yoksa yani sevdiğimiz işte çalışmamız mümkün değilse, yaptığımız işi sevmeye çalışacağız.
İşinde başarılı olanların da temel felsefesidir bu kural. Geçen gün İstanbul-İzmir uçuşu sırasında okuduğum "Anadolu Jet" dergisinde baktım Nasuh Mahruki de verdiği röportajda bunu dile getirmiş.
Demiş ki: "Ya sevdiğin işi yapacaksın ya da yaptığın işi seveceksin. İkisinden biri. İnsan sevdiği işi yaparken yorgunluk ona vız gelir. Daha çabuk dinlenir. Daha çabuk kendini toparlar. Gerekli enerjiyi, motivasyonu içinde bulur."
Baktık ki işimizi sevemiyoruz, konsantre olamıyoruz, kendimizi veremiyoruz, o zaman da zorlamanın anlamı yok. En iyisi bir an önce seveceğimiz bir iş bulup, onda çalışmamız.

Kazanmak yok yaşamak var!

Bir televizyon filminde babasıyla sorunlar yaşayan genç bir kadın, onunla yaşadıklarından söz ederken, olanları unutamadığını, durumu bir türlü kabullenemediğini, aksi takdirde onun kazanmış olacağını söyleyince karşısındaki adam şunları söyledi: "Kazanmak yok! Yaşamak var sadece. Hayata devam etmek zorundasın. Onun için geçmişi unut, yaşamaya bak."

Haşmet Babaoğlu ve kadınlar
Haşmet Babaoğlu, "Öyle ya da böyle, Türkiye toplumu yenileniyor. Eski yapılar dağılıyor, yenileri kuruluyor! Çok sancılı bir süreç ama şurası çok açık...
Yeni Türkiye'yi erkekler değil, kadınlar kuruyor!
Kalpleri ve kemikleri kırıla kırıla da olsa genç kadınlar inatla, ısrarla ileri doğru ilerliyorlar" diye yazmış dünkü köşesinde.
Evet, siyasette yoklar, ekonominin tepe noktalarında da ama "Sokağa ve hayata bakın, anlayacaksınız" diye devam ediyor.
Ve diyor ki: "Bence en anlamlı işaretler perakende sektöründe. Abisinin, babasının, kocasının çıkardığı bin bir engele rağmen ev bütçesine katkı yapmak ve ayakta durabilmek için inat edip bu sektörde çalışan genç kadınlara bakıyor musunuz hiç?
İtiraf edin, onlar olmasa. Bir hamburgerin bile tepsinize doğru düzgün gelemeyeceği, bir faturanın doğru düzgün yazılamayacağı hissini defalarca yaşamadınız mı!
Genç erkekler yorgun, bıkkın, kırgın bir ruh haliyle ortalıkta dolanırken bu kızlar geleceğin toplumunu dantel gibi örüyorlar.
Tükenmeyecekler öldürülmekle! Kazanacaklar! Ve biz erkekleri de bu zavallılaşma çemberinden onlar çekip çıkartacaklar!"



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.